Yeşil ve Ela

-13-

Merhaba! Bir kaç şey söylemek istiyorum. Öncelikle bir hikaye daha yazıyorum. Ona bakmak isterseniz ismi Yeni Doğan Güneş. 

İkinci diyeceğim şey ise;Bookstagram işine atılmam. Bu ne diye soracak olursanız bookstagram;İnstagram'da kitaplarla ilgili olan sayfalara deniliyor. 3 diğer arkadaşımla yazıyorum. Sıla,Buse ve Sude.

İnstagram: okuyankizlar

Üçüncü ve son söylemek istediğim;hikaye hakkında. Hikayem eğer hoşunuza gidiyorsa vote ve yorum yaparsanız sevinirim. Çünkü bu hikayade yazılmış bir sürü bölüm var. Eğer az okuma gelirse hikayeyi silmeyi düşünüyorum. Eğer cidden ilgilenip,okuyorsunuz oy verme butonuna basmanız yetecektir. İyi okumalar:)

Medyadaki Video:Tanıtım Videosu

Aksel Taş

"Sence Miray Abla'yla Mira'yı buluşturduk diye Zehra Teyze bize kızarm mı?"

"Abartma. Zehra Teyze de yıllardır Miray Abla'yı görmüyor. Ben bile gördüğümde sorguladım kendi kendime," dedi Oğuz. "Hatırlamaya bir yerden başlaması gerek," dedim.

"Babası hariç her şeyi hatırlayabilir."

"Babası artık ortada ama babasına karşı bir öfke biriktirir. Yavuz Amca'yı babası olarak görmeye gerek yok. Zaten önemli olan biyolojik olması değil,babalık yapması."

"İyi ki Miray Abla da Gökhan Amca'ya nefret besliyor. Adam ne yaptıysa iki kızı da ondan nefret ediyor."

"Yavuz Amca'ya baba diyebilcek mi Miray Abla?"

"Yavuz Amca ve Miray Abla ile konuştuk. Kötü bir şey olursa her boku anlatırız."

Erva Yakar

"Abla?"

"Hatırlıyor musun?" dedi ve arabayı durdurdu. "E-evet. Ablam sensin. Beraber bir sürü anımız var hatta," dedim. Ablam birden bana sarıldı. "Çok özledim seni," dedi. "Bende. Annem seni gördüğü zaman çok sevinicek. Ama sonra babam geri geldi," dedim. "Ben evden kaçtım. Amcamla yaşadım."

"Amcama götürsene beni."

"Bir ara söz bunları yaparız. Okulu kırıp abla-kardeş gününe ne dersin?"

"Sınavım var bugün. Akşam da anneme gideriz. Beraber."

"Sen gelmeden gitmem,tamam."

"Geç kalıyorum," dedim ve keyifle arkama yaslandım. Küçüklüğümden bir parça bulmak çok güzel. Hatırlayamadağım onca hatıranın ardından ablamı hatırladım. Aksel ve Oğuz'un kıyağı. Ama babama kızgınım. Ablamı aldı benden. Belki de bir bildiği vardı.

Okula geldiğimde Aksel ve Oğuz yanımda bitti. Ablama sarıldılar. Sonra da bana. "Ablamı siz buldunuz,değil mi?" dedim. "Hatırlamaya bir yerden başlasan iyi olur yeşilli,"dedi. "Sağ ol," dedim ve kollarımı Aksel'in boynuna sardım. Hiç beklemeden oda belime sarıldı.

"Öhöhöhö. Acaba okula mı girsek?" dedi Oğuz. Aksel'den ayrılıp önden yürümeye başladım. Milan'ı çardakta otururken gördüğümde yanına gittim. "Ablanı bulmuşsun," dedi. "Evet. Senin bu sevgilin buldu," dedim. "Öyledir benim sevgilim," diyip yanağını öptü. "Vıcık vıcık aşk kokuyorsunuz,ben gidiyorum," dedim ve sınıfa gitmeye başladım.

"Yeşilli!"

"Efendim sarı kafa," dedim Aksel'e dönerek. "Hafta sonu planımızı merak etmiyor musun?" dedi. Be onu unutmuşum! "O aklımdan çıkmış. Anlat hadi," dedim. "Babamın bir okulu var. Ana okulu. Orda ki öğrencilere bakacağız," dedi. "Cumartesi günü?" dedim. Hafta sonu okul m olur ya? Yaz tatilinde okul olması gibi bir şey bu. "Kurs var," dedi. "Yazık be! El kadar çocuklara işkence yapıyorsunuz," dedim. "Düşünceli Erva Yakar," dedi. "Tabikii," dedim.