"Anne?"
"Otur Erva,konuşacaklarımız var."
"Konuşucak bir şey yok."
"Otur!"
Annem sesini en yüksek tona çıkartınca korkudan ablamın yanına oturdum. Babam tekli koltuğa geçmişti. Ablamın yanına oturup annemin gözlerine baktım. Konuşmasını bekliyordum. Ama konuşmuyordu. "Konuşucak bir şeylerimiz var dedin,susacak değil anne."
"Bana kızgınsın. Babana kızgınsın. A-"
"Hangi babam?"
"Yavuz."
"O benim babam değil. Çok sağ olsun o kadar zaman büyütmüş beni. Ama ona kızgın değilim,anladın? Onu aksine bu oyuna alet ettiğin için üzülüyorum. Babama kızgınım,evet. Öz olana."
"Ama biz senin mutluluğun için sakladık. Erva,eve dön. Sen yoksun diye Miray da gidiyor."
"Babamızla yaşamak bizim de hakkımız değil mi? Ablam isterse sizin evde kalsın ama ben burada kalacağım. Mümkünse bir daha konuşmayalım," diyip koltuktan kalktım. Odama girip kapıyı çarptım. Ve özür dilemedim. Kapıyı çaprtım diye kızazak hali yoktur.
Yatağıma geçip ağlamaya başladım. İçimde tuttuğum o kadar acı var ki. Babam sandığım kişi babam değil,babam Aksel ile sevgili olmama karşı,annem ile aram kötü. Hayatım boyunca ailevi meseleler yaşamamıştım. Mutlu bir çocuk olarak büyümüştüm. Bu yüzden zaten bana sen bir Yakar'sın diye yalan attılar. Ama öyle büyüdüğüm için hayatın gerçek yüzünü göremedim. Öğretmediler ki bana. Güzel dediler sadece. Ama bilmiyordum bu yaşıma kadar kalpte hissedilen acının ne demek olduğunu. Seni neyin sevindirdiğini. Bilmiyordum.
"Girebilir miyim?"
"Bu evde senden başka konuştuğum kim var ki? Gir tabi," diyip yatakta kenara kaydım. Ablam da açtığım yere oturup sırtını yatak başlığına dayadı. O da üzgündü. O en azından bunlara dayanıklı. Küçükken annesinden kopmuş. Amcası ona bakmış. Hayatı biliyor. Ben ise yavru bir kuş gibi uçmak için kanat çırpıyorum. Her çırpışımda yükselsem de,hayatı anlasam da yoruluyorum.
"Anneme kızmakta haklısın,Erva. Bende kızgınım. Ama sonuçta annemiz. Babama da kızgınım. Ailemizi parçaladı. Aptal bir şirket için! Ama birini seçmeliyiz. Sen babamı seçtin. Bende. Annem buna kırılsa da biz haklıyız,değil mi deli kardeş?"
"Öyle,deli abla," diyip kollarımı ablamın boynuna doladım. Benden ayrılınc "Aksel ile çıkmaya nası bşaşladığını hemen anlat," dedi. Kıkırdayım hemen anlatmaya başladım. Sanırım ablam da olmas kendimi çok yalnız hissedecektim.
***
"Her şey mükemmel!" diyen Milan'a bir bakış attım. Mutluluğu her yanından belli oluyordu. "Benim de hoşuma gitti," dedim. Evi çok güzel süslemiştik. Aslında çoğu işi Milan ve Oğuz yapsa bile Aksel ve ben de yardım etmiştik. Şuan ise çıkardığımız sonuca hayran bakışlar atıyorduk.
"Öyle bakmayı kesin. Saat 8 oldu ve biz geldik."
Arkamızdan seslenen Azra'ya omuz üstünden bakış attım. Sonra dönüp sarıldım. Milan'ın anlattığı intihar meselesi aklıma geldi. Onun yanında olmamız gerekiyordu. Çok sevdiği biri onu aldatmakla kalmamıştı. Azra'nın Arda ile kurduğu aile tablosuna başkasıyla sahip olucktı. Zor bir durumdu ama... bu da geçer
"Bir daha intihar etmeyi düşünürsün seni öldürürüm. Anladın mı?" diye fısıldadım. "Anladım," dedi. Ondan ayrılıp göz kırptım. Bugün yılbaşı ve mutlu olmamız gerek. Sorunlarımızı kenara bırakıp rahatça nefes almalıyız.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil ve Ela
DiversosBabasını her ne yaptıysa çok seviyor. Ama babası onları terk ediyor. Küçük kız babasının peşinden giderken ölüme burun buruna geliyor. Bu tramvalı gün ona unutulmuş bir geçmişle geri dönüyor. Yıllar sonra herşey ortaya çıkıyor. O artık 17 yaşında. P...