-16-

50 3 1
                                    

Upuzun bir zaman sonra yeniden bir bölümle sizlerleyim. Bölümler hazır. Hemde 28'e kadar falan. Çok uzun zaman önce yazmıştım. Hatta bu bölümü yazarkan büyük ihtimal 6.bölüm yeni yayımlanmıştı.

Kitabın okuması çok az. Oy alması çok az. Bende bu yüzden içimden yazmak gelmiyor. Yazdıklarımı beğenmiyorum ve yazarkan eskisi kadar tad almıyorum. Bir kaç kelimeden sonra sıktı diyip Word dosyasını kapıyorum.

Bu yüzden yazdığım bölümden bir kaç bölüm sonrasını final yapıcam. Aklımda final için harika bir kurgu vardı. Hem Erva için,hem Aksel için,Hem Gökhan Demirkan için,Hem Zehra Varol için,hem Erdem Taş için. Öyle bir finaldi ki,taşlar yerine tam oturuyordu.

İçinde olacak onca olay belliydi. Ama maalesef ki devamı gelmiyor,yazamıyorum. İçime sinmeyen bölümler iğrenç oluyor. Hem ilk bölümü bile düzenleyemedim. İlk bölümümdeki Erva o kadar değişik bir Erva ki. Sanırım kurguyu o zaman başka düşünmemden kaynaklanıyordu.

Tamam,fazla uzattım. Zaten çoğunuz burayı takmadan bölüme başlayacaksınız. Biliyorum,çünkü bende öyle yapıyorum. Bazen okuyorum:D

Medya: Oğuz ve Milan

Instagram:okuyankizlar -bookstagram-

16.Bölüm

-*-*-*-İyi Okumalar-*-*-*-

1 Hafta Sonra

Aksel bir haftadır ortalıkta yoktu. Ben de yaşayan ölü gibi geziyordum. Her gün Aksel belki gelir diye okula adım atıyordum. Ama sınıfta onu görmeyince hayal kırıklığına uğruyordum. Tenefüslerde Milan ve Oğuz'un arasına girmek yerine spor salonunda voleybol için çalışıyordum. Bu hafta sonu olan maç olduğu şçin işime geliyodu. Ve evet,Milan ve Oğuz da o gün barda barıştılar.

Milan topu parmak pasla karşılayarak bana attı. Smaç atarak karşılık verdim. "Milan sende mi bu zır deliye katıldın?" Zır deli mi olduk,Oğuz? "Gel sende oyna," dedi Milan. "Yok canım. Ben haber vermek için geldim. Erva,Aksel'den haber aldım."

Son cümlesi bana gelen topu karşılamam engel olmuştu. Ve top kafama çarpmıştı. Acı dolu bir inlime sonrası soluğu Oğuz'un yanında aldım. Milan da benim kadar merak ediyordu. "Anlatıcak mısın?" dedim. "Sadece okula gelmek istemiyormuş. Yüzünün hali çok güzeldi," diyip kahkalara boğuldu. Milan da benim gibi Oğuz'a öldürücü bakışlar atıyordu.

"Seni piç!" diye bağırdım. "Erva,küfür sana yakışmıyor kankacığım," dedi. Ama halen kahkaha atıyordu. Elimdeki topu yere atıp spor salonunu terk ettim. Bahçeye çıkıp banklardan birine oturdum. Telefonumu çıkartıp Aksel'i aramaya çalıştım. Ama yine aynı ses.

'Aradığınız numara artık kullanılmamaktadır.'

Oflayarak arkama yaslandım. Neredeydi bu Allah'ın belası?! Neden okula gelmek istemiyor? Ah,ben ınun hiçbir şeyiyim,neden merak ediyorum ki. Bir kankalık bağımız vardı oda yerle bir oldu! "Dalgınsın kızıl."

"Aksel ortalıkta yok. Ben dalgın olmayayım da kim dalgın olsun," dedim. Evet,karşımdakin,n Aksel'e oldan duygularımı bilmediğini unutmuştum. "Aksel? Yoksa benim küçük kızılım bizim sarı kafaya aşık mı oldu?" dalga geçer tonuyla. "Siktir git Alp. Ece bekler seni," dedim. "Tamam kızma. Aksel'e aşık mısın?"

"Eben Alp," dedim. Alp ise karşımda piçimsi sırıtıyordu. Aşık değildim,aşka yakın duygularım vardı. Aşık olsam bile bunu söyleyeceğim sadece 2 kişi vardı. Milan ve Oğuz. Genelde sır vermem ama Milan sır verdikten sonra Alp biliyor çıktı. Ve böylece Milan gibi bende onlara olan güvenimi kaybettim. "Kızma be. Takılıyorum sana," dedi. "Ya Ece nerede? Alsın senş başımdan!" dedim. "Ahanda geliyor. Bay," dedi ve banktan kalktı.

Yeşil ve ElaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin