Gözlerim yavaşça aralandığında hastanede olduğumu anladım.Aniden öksürmeye başladığımda yattığım yatakta oturur pozisyona geldim.
Sırtıma birisinin vurduğunu fark edince korkuyla geri çekildim.Kafamı çevirdiğimde Karmen olduğunu fark ettim.
"Tamam,dokunmuyorum."Ellerini havaya kaldırdı.
"İyi misin fıstığım?"
Başımı sallayarak reddettim.Yumruklarını sıktı.
"Abim.Abim nerede?Ona da birşey olmadı değil mi?"
"Hayır olmadı,o iyi."
"Abimi görmek istiyorum."Üzerimdeki battaniyeyi sıyıracakken Karmen battaniyeyi tuttu."Açma üzerini."
"Ayağa kalkacağım."
"Kalkma."Neden böyle davrandığına anlam veremeyip battaniyeyi açtım.Üzerimdeki hastane elbisesi kalçamın alt kısmına kadar yukarı kıvrılmıştı.Bacaklarım epeyce gözüküyordu.Berbat bi görüntüyü.
Yer yer yanıklar vardı.Bazı yerler ise mosmordu.
Bir anlığına merak ettim.Nasıl gözüktüğümü öylesine çok görmek istedimki.
Kapının yanındaki küçük kare aynaya bakmak üzere ayağa kalktım.Sendelediğimde Karmen beni tuttu.Özür dileyerek ellerini geri çekti.
Serumumun asılı olduğu demiri ittirerek aynaya ilerledim.Nefes alıp verdim.Aynanın önüne geçtiğimde bakakaldım.
Dudaklarım şişti.Kaşlarımın yanında dikiş vardı.Burnumun üzerinde ise bantlar.Boğazım kıpkırmızıydı,el izi vardı.
Değişmiştim.
Her yerim yaralarla doluydu.
"Daha fazla bakma fıstığım.Lütfen."Zaten daha fazla bakmaya gücüm kalmamıştı.Yeniden dönüp yatağa oturdum.
Karmen'in gözleri doluydu.Dokunsam ağlayacak gibiydi.
"Sen o musun?"Sadece bunu dedim.Zaten hanımefendi gerçekten oysa dediğimi anlardı.Gözlerimiz buluştu.
"Ben oyum." dedi.Cevap vermedim. Sessizce bacaklarıma baktım.
"Canım...Çok yandı Karmen.Ama sadece bir kısmını hatırlıyorum."Kendimden beklemediğim bir şekilde bunu dedim.
"Bir an hiç bitmeyecek sandım.Bana arka arkaya vurdu ve alevlerin ortasında beni yalnız bıraktı.Benim sonum sandım biliyor musun?"
Karmen'in gözlerinden yavaşça yaşlar süzüldü.
"Senin sonun,benim sonum olurdu." dediğinde gözlerinden akan yaşlar hızlandı.
Bir anda neden ağlamaya başlamıştı böyle?
"O ne demek öyle?"
"Sen benim hayatımsın demek."Ağlamaya devam ederken ona yaklaştım.Neden bunu yaptığım hakkında bir fikrim yoktu.
Neredeyse şuan kim olduğunu öğrendiğim biri için neden korkumu yaşayacaktım?İçimdeki bu dürtü neyin nesiydi?
Belki de,yıllar yıllar sonra kendi isteğimle birine dokunacaktım.
Parmaklarımla göz yaşlarını sildim.Avuç içimi yanağına bastırdığımda dolu gözleriyle gülümsedi.
"Ağlama,acı çeken benim." dedim.Kafasını sallayarak reddetti.
"Senin canın yanınca benimkisi daha çok yandı."Ve evet fazla temas olmuştu,daralan nefesimle beraber yatağa yeniden oturdum.
"Ağlama bir daha." dediğimde gülümsedi.Hala gözlerinden acı çektiği belli oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mokita(g×g)
Romance"Sensizliğimin yirmi altıncı yılı sevgilim.Seni severek geçirdiğim dört yıl hayatımın en mutlu değil,tek yıllarıydı.Tüm kusurlarıma rağmen beni seven sana olan aşkımı yıllar değiştirmedi."