Saatler 15.00'ı gösterdiğinde hala yataktan çıkamamıştım.Mesleğini severek yapan biri olarak resmen nefret etmem için uğraşıyorlar gibi gözüküyordu.
Dün gece nöbeti yeniden bana kalmıştı ve ben sabah eve geldiğimde resmen tüm kemiklerim ağrıyordu.Bu aralar öylesine kalabalıktıki aciller yorulmadan yarım saatim geçmiyordu.
İki üç gündür hasta olacakmış gibi hissediyordum vemuhtemelen şuan hastayım.Ayağa kalkmaya çalıştığımda yalpalayarak yeniden yatağa oturdum.
Telefonumun çalma sesi bir süreliğine ayağa kalkmaya çalışmamı erteledi.Telefona baktığımda abimin aradığını gördüm.Ağrıyan ellerimle telefonu alıp aramaya cevap verdim.
"Efendim abi."Sesim biraz kesik çıkınca boğazımı temizlemek adına öksürdüm.
"Bebeğim senin sesin niye böyle?"Anlaması bir tık canımı sıktı.
"Yeni uyandım abim.""Birtanem kardeşimsin ya hani yeni uyandığında sesinin daha farklı çıktığını biliyorum.Hasta mı oldun?"Sıkkınlıkla nefes alıp verdim.
"Yok bişeyim geçer."
"Terzi kendi söküğünü dikemezmiş ben kime laf anlatıyorsam...""Abi kapatıyorum ben hadi görüşürüz."
"Bekle kapam-"Cevabını beklemeden telefonu kapadım.Yorgunluktan kemiklerimin sızlaması kolumu yukarıda tutmamı engelliyordu.Kolum yatağa düştü ve telefon yatağın üzerinde kaldı.Abim hariç bir kişi daha bana yazmıştı.O da şaşırtmayacağı üzere hanımefendiydi.
Hanımefendi;
Günaydın fıstığım.
Hala uyanmadın mı yoksa?
Gerçi bu sabah erken geldin şimdi uyanmışsındır.
Sekiz saatten fazla uyumazsın sen.
İyi misin fıstığım?
Bir sorun mu var?
Alin?
Endişelenmeye başlıyorum Alin.
Bana yaz.
Üstten mesajları okuduğumda mesajlarına cevap verecek enerjimin gerçekten de kalmadığını fark ettim.Telefonu kaldıramadım.Öylece kolum kalakaldı.
Ağrıyan kemiklerime dayanamayıp kendimi geriye doğru attım.Uykuya yeniden dalacak gibi hissediyorum.
⋆ ˚。⋆୨୧˚Yarım saat sonra˚୨୧⋆。˚ ⋆
"Fıstığım kalk,duşa girmen lazım."Bir el yatakla birleşmiş gibi hissettiren vücuduma dokunduğunda korkuyla irkildim.Abim bir hafta boyunca farklı ildeydi,öyleyse bu kimdi?
Zorlukla gözlerimi açtım.Karşımda endişeli gözlerle bakan güzel bir hanımefendi duruyordu.Abimin arkadaşı olan kadın buydu.
"Siz...Abimin arkadaşı...Değil mi?" dediğimde kolları dikkat ederek yavaşça vücudumu kucakladı.
"Evet fıstığım.Abinle konuştuk seni kontrol etmemi istedi."Kucağında olan ben ile birlikte banyoya ulaştı.Beni kapağı kapalı klozete oturttu.Küvete doğru eğilip suyun sıcaklığını ayarlamaya başladı.Ardından bana döndü.Elleri bana uzandı ve ardından yeniden yanına düştü.
"Fıstığım şimdi seni duşa sokmam gerek yoksa havale geçireceksin."Gayet kibar bir dille getirmişti ama tanımadığım bir insanın beni duşa sokması garip hissettirdi.
"Ben..."Yutkunduğum için ara verdim.
"Kendim...Yapabilirim..."Bunu derken ben bile inanamadım ama o an söyledim.
"Kolunu kaldıracak gücün yok.Lütfen yardımcı olayım sana."Evet,dedikleri mantığıma yattı.Sesimi çıkarmadım."Üstündeki pijamayı çıkartabilir miyim?"Kafamı sallayarak onayladım.Zaten her türlü değiştirmem gerekecekti.Islandıktan sonra değiştirirken görecekti.Ondan reddetmedim.
Elleri kazağımın uçlarını tutup yavaşça çekti.Kollarımı çıkarırken bile hiçbir katkım dokunmadı.Herşeyi o yaptı.Altımı da çıkardığında sadece sütyenim ve boxerımla kalmıştım.
Normalde utançtan yerin dibine girip her yerimi kapamaya çalışırdım ama konuşacak gücüm bile yoktu.
"Devam edeyim mi?Kalsın istersen."Gerçekten fazlasıyla düşünceliydi.Abim iyi bir arkadaşa sahipti.Gözlerimi 'evet' anlamında kırptım.
"Utanma benden fıstığım.Emin ol senin için yapıyorum bunu."Hiç cevap vermeden sadece gözlerimi kırptım anladığımı belirtmek istercesine.
"Şimdi seni pekte sıcak olmayan bir suyla yıkayacağım.Tepki vermek istersen de sakın çekinme."Yeniden göz kırptığımda beni kucaklayıp küvete oturttu.Ve,buz gibi su,ateşten farksız çıplak tenime çarptı.
"Özür dilerim,senin için yapmak zorundayım."Abimin arkadaşı olan ve henüz adını bilmediğim,beni çıplak gören,benimle ilgilenen bu kadın gerçekten de çok düşünceli ve kibardı.
"Saçını şampuanlamamı ister misin?"Sorusuna göz kırptım.Eline şampuanımı sıkıp saçıma sürdü.İyice köpük köpük yaptı.Sonrasında vücudumu bir güzel lifledi.
"Herşeyin...Çok güzel çilek kokuyor."Başımdan aşağı suyu tutarak beni köpüklerden arındırdı.Saçlarımı da bir güzel arındırdığında suyu kapattı.
Havluyla beni sarıp kucağına aldı.Odama götürdü.Beni yatağa bırakıp dolabıma bakmaya başladı.İhtiyacı olan herşey göz önünde olduğundan epey şanslı sayılırdı.
Beni giydirip saçlarımı kuruttu.Tarayıp ördü.Neden bu kadar detaylı ilgilendiğine anlam veremesemde sesimi çıkaramadım.
"Ben olsam hastayken birinin beni böyle temizlemesini isterdim çünkü ben bunu yapamayacak kadar yorgun oluyorum."
Adını bile bilmediğim bu hanımefendinin dediği şeye zar zor gülümsedim.Gülümsediğimi görünce gözleri parıldadı.
"Gelirken çorba aldım.Neden sen yapmadın diyecek olursan,zehirlenmeni istemedim."Öylesine ciddi söylemişti ki daha da komik gözüküyordu.
"Her neyse,sana onu içirip ilacını da verip yatıracağım.Beni burda bekle."Hızla içeriye gitti ve geri döndüğünde elinde bir tepsi vardı.İçeriyi çok güzel bir koku sardı.
"Bunun hepsini bitireceksin."Gülümseyerek konuştu.Yatağa oturup kaşığı çorbaya daldırdı.Mikrodalgada yeniden ısıttığı için çok sıcaktı.Kaşığı içinde gezdirip üfledi ve ardından ağzıma verdi.
Her kaşığı bitene kadar ağzıma kendisi verdi.Adeta bir bebek gibi ilgilendi benimle.Çorba bittiğinde de yanağımı okşayıp ilacı almaya gitti.
"Al bakalım bu da son." diyip ilacı ağzıma yakınlaştırdı.
"Ağzını aç fıstığım."Ağzımı açtım.İlacı dilime koyup bir bardak su içirdi.Sol elini alnıma yerleştirdi.Bir süre eli alnımda kaldı.Sonrasında ise kaşları çatıldı.
"Ben böyle anlamıyorumda öpebilir miyim?"Gözlerim açıldığında gülerek ellerini salladı.
"Alnını öpebilir miyim anlamında.Annem öyle yaparda." Gözlerimi kırptım.
Yavaş yavaş bana yaklaştı.Nefes alış verişleri hızlandı.Eğilip alnıma uzun bir öpücük kondurdu.Ardından geri çekilip nefesini düzene soktu.
"Ateşin inmiş,azıcık var sadece."Üzerimi çokta kalın olmayan bir battaniyeyle örttü.Yanaklarımı okşadı.Karşımdaki sandalyeye oturup oraya kuruldu.
"İyi geceler fıstığım,ben hep burada olacağım."
![](https://img.wattpad.com/cover/361546637-288-k844964.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mokita(g×g)
Romansa"Sensizliğimin yirmi altıncı yılı sevgilim.Seni severek geçirdiğim dört yıl hayatımın en mutlu değil,tek yıllarıydı.Tüm kusurlarıma rağmen beni seven sana olan aşkımı yıllar değiştirmedi."