Hanımefendi;
Günaydın.Nasılsın?
İyiii sen nasılsın?
Hanımefendi;
Bende iyiyim.Sıkıntıdan ölüyorum.
Sanırım yine iş yerindesin ve canını sıktılar.
Hanımefendi;
Doğru tahmin.Ne oldu?
İşini söylemedin tamam ama
Çaktırmadan söylesen:)
Hanımefendi;
Şöyle düşün.Sen hemşiresin ve bir hastadan kan alman gerek bu yüzden dediklerini yapmalı.
Ama hasta kalkıp kaçıyor e sende mecburen kovalıyorsun.
Burdaki hemşire maalesef ben oluyorum.
Bir gün benim hastam olan kişiyi döveceğim o olacak!
Bir tık gerginsin sanırım:)
Bu arada anlattığın şeyi biz neredeyse hergün çocuklarla yaşıyoruz.
Artık zevk almaya başladım kovalamaktan o derece.
Hanımefendi;
Sen mesleğini seviyorsun bu yüzden hoşuna gidiyor.Sen sevmiyorsun.
Nedenini yine çaktırmadan anlatsan?
Hanımefendi;
Peeki,onu da 'çaktırmadan' anlatayım.Bir polis düşün,isteyerek polis olmamış.
Aslında korkağın teki.
Ama almak istediği büyük bir intikam var.
Bu yüzden polis olup korkusunu yenmiş ama intikamını almayı hala becerememiş.
Gün geçtikçe de bu canını sıkıyor.
Ve gün geçtikçe de mesleğin yapmak istediklerini hatırlatıp seni bunaltmaya başlıyor.
Git gide daha da sinirli oluyorsun.
Hanımefendi;
Bence psikolog olmalıydın.Resmen her zaman içimi okuyorsun.
Belki öyledir.
Belki de seninle sürekli konuştuğumuzdan dolayıdır.
Yaklaşık üç ay oldu tanışalı ama günün yarısında konuşuyoruz.
Ve sana epey alıştım.
Birşey olduğunda direkt sana yazasım geliyorki bu önemsiz herhangi birşey de olabilir.
Su içtiğim anda bile sana yazıyorum!
Duyanda sevgilimsin sanacak.
jxşaöfşöwşx
Hanımefendi;
Şaşırmayacağın üzere aynı şeyleri düşünüyoruz.Herzamanki gibi:)
Ben de sana epeeey epey epeeey alıştım.
Senin alıştığından daha çok.
Çünkü sen bana dair daha çok şey biliyorsun.
İsmimi,görünüşümü,mesleğimi.
Daha bir sürü şey var sayılacak ama örnek olarak ilk aklıma bunlar geldi.
Biraz tuhaf geliyor kulağa ama artık sorun etmiyorum.
Sanal arkadaşım gibisin,bunları bilmesem de öyle hissettiriyor.
Normal hissettiriyor.
Hanımefendi;
Peki bunları bilen bana nasıl hissettiriyor,biliyor musun?Terapi gibi.
Sen benim anlattıklarımı dinliyorsun,ben de senin anlattıklarını.
Senle benim aramda birşey hariç tek taraflı bir şey yok.
O birşey ne?
Onu da çözelim o zaman.
Hanımefendi;
Onu zamanı gelince çözeriz.Şşştt sözümü bölme!
Ay pardon.
Hanımefendi;
Su içtiğin ana kadar dinlemeyi seviyorum.Sana bazen sinir bozucu gibi hissettiren kişiler gibi değilim ben.
Öyle de hissettirmediğime eminim.
Hiçbir zaman senden sıkılmadım.
Sıkılmamda.
Seni dinlemek hobim oldu resmen!
Şuan çok minnoşlandım.
Salak salak telefona sırıtıyorum şuan biri görse aşırı komik olurdu.
Hanımefendi;
Veee yine aynısı!Bu da bizim normalimiz olsun.
Bizim normalimiz:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mokita(g×g)
Romance"Sensizliğimin yirmi altıncı yılı sevgilim.Seni severek geçirdiğim dört yıl hayatımın en mutlu değil,tek yıllarıydı.Tüm kusurlarıma rağmen beni seven sana olan aşkımı yıllar değiştirmedi."