B-5

965 86 81
                                    

İyi okumalar 🍀

Kerem'den

"Bak bu da çok güzel gözüküyor bebeğim" heyecanla menüde ki şeyleri gösteriyordum. Kafamı menüden kaldırıp Altaya çevirdim gözlerimi.. oysa telefonla oynuyordu. Derin bir nefes aldım. Garson gelince anca bırakabilmişti telefonu. Siparişleri verip geri yaslandım arkama. Tekrar konu açan bendim "E günün nasıl geçti?" Omuz silkti umursamazca..

"Bildiğin gibi aynı gidiyor işte" kafamı salladım onu anlarcasına. Moralimi bozmak istemiyordum bu tavırlarıyla o yüzden gülmeye zorladım kendimi.

"Bebeğim.. burdan sonra lunaparka gidelim mi? Bayadır eğlenmiyoruz... Zaman geçirmiş oluruz ekstradan" istekli ve hevesle kurduğum cümle Altay'ın konuşmasıyla oturmuştu içime..

"Lunapark mı?" Gülmeye başladı. "Kerem kaç yaşındayız biz Allah aşkına.. yemeği yer gezeriz biraz, sonra dağılırız" elini masamın üstünde ki elime koydu okşadı yavaşça. "Suratını da asma" gülümsedim.

"Asmadım aşkım.. haklısın" ilk aylarımız gelince aklıma tabi gülen yüzüm solmuştu. Çok belli etmemeye çalışıyordum ama ne kadar başarılı oluyordum bilmiyorum.

-8 Ay Önce-

"Altay... Düşücez ya" bağırarak dediğim sözlerle yanımdaki bebeğim gülmeye başladı.

"Ben izin verir miyim buna... Hem balerin dedin dedin bak bindik işte" yanağıma öpücük kondurup geri çekildi.

"Ama kayıp duruyorum sana doğru" yandan yandan gülümsedi.

"Buda benim işime geliyor" dizine vurdum kınar gibi..

"Pisliksin" omzumda ki kolunu daha da sıkılaştırıp beni iyice kendine cekti. Bu an bitmesin..

-Günümüz-

"Dimi Kerem" Altay'ın sesiyle geçmişte ki anılarımızı bir kenara bırakıp şimdiki zamana döndüm.

"Hm efendim" elini salladı alayla.

"Ooo dinleyen yok ki beni"

"Dalmışım birtanem... Ne demistin"

"Bugün ne yapacaksın dedim?" Dudak büzdüm.

"Bilmiyorum ki.. büyük ihtimalle evde takılırım." Kafasını salladı. Yemekler geldiğinde yemeğe başladık. Bu süre zarfında ikimizden de çıt çıkmamıştı. Hatta yemek bitince de... Altay'ın telefonunun çalmasıyla işaret parmağını kaldırdı '1dakika' diyip masadan kalktı. Arkasından bakakaldım.

İçim aşırı huzursuzdu... Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim. Dirseklerimi masaya koyup ellerimi birleştirdim. Düşüncelerimi susturmak istedikçe ısrarla geri geliyor.. aklıma tuhaf şeyler sokuyordu.. gelen bildirim sesiyle kafamı
masadaki telefonuma çevirdim.

|Mauro|

Telefonu hemen elime alıp mesajın üstüne tıkladım.

Mauro;

Ne yapıyorsun minik adamım

Mesajıyla solan yüzüm gülümsemeye başladı.

Coincidencia/ Kerem×İcardiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin