"Ya ama iyiydik noldu şimdi" çıkışa yöneldik. Mauronun arkasından gidiyordum.
"Maçtan sonra eskiye döneceğimizi söylemiştim" ofladım.
"Ya ne güzel biz sarılıp öpüşüyorduk" birden durup arkasını dönünce hızlıca göğüsüne çarptım.
"Bak sen.." bir adım atıp heyecanla baktım ona. "Barışmak mı istiyorsun?" Çocukça kafamı salladım olumlu şekilde. Yüzünü yaklaştırıp gülümsedi gözlerimin içine bakıp. "Çok beklersin" diyip arabasına ilerledi. O arabaya binmeden ben hemen arabaya binip oturdum koltuğa. Oysa dışardan hayretle bana bakıyordu.
"Nereye gidiyoruz aşkım?" Dedim. Sanki hiç bir şey olmamış gibi. Kapıyı açıp bana baktı.
"Sen evine ben evime.. in arabadan hadi" Omuz silktim.
"Hayır" nefesini dışarı verdi seslice.
"İner misin?" Kafamı olumsuzca salladım.
"Hayır" sinirle güldü. Etrafa bakınıp sabır diledi.
"Pekâlâ.. bunu sen istedin." Kapıyı kapattı pes edercesine.. Neden öyle dedi ki? Ne yapacaktı?
Sürücü koltuğuna binip arabayı çalıştırdı. Tam ağzımı açacaktım ki arabayı öyle bir kaldırdı ki sustum. Ara sokaklardan 120'yle gidiyordu. Hızlıca emniyet kemerimi takmaya çalıştım. Ellerimi de kenarlara koyup tutundum.
"Şeyy.. aşkım. Sanki biraz hızlı kullanıyorsun.. yavaşlasan mı?"
"Binmeseydin Keremito" dedi piç sırıtışıyla. Beni bezdirmek istiyordu. Bunu anlamıştım. Ama bende inattım.
"Pekâlâ.. daha da basa bilirsin gaza. Seninle ölüme de varım.. sonuna kadar" kısa bir süre gözlerini yoldan çekip bana döndü. Derin bir nefes alıp önüne dönereken vitesi küçülttü. Bende rahatlamışcasına nefes aldım.
Yarım saat sonra tepede bir yere getirmişti bizi. Arkamızda orman, altımızda deniz vardı.. arabadan inip tepenin ucuna gitti. Bende arabadan inip arkasından gittim. Ellerini cebine koyup gözlerini kapatmış rüzgarı hissediyor gibiydi...
Bense onu izliyordum. Gözlerini açıp bana baktı. Okyanus mavisi gözlerine odaklandım aşkla."Sana çok kırgınım, ama senden uzak duramıyorum... Beni kıran sen olsan da iyileştirecek şeyde sensin. Sözlerin beni mahvederken bi o kadar da ayakta tutan güç.. Kırgında olsam, üzgünde olsam sana olan aşkım her zaman üste çıkıyor... Bana naptın bilmiyorum ama..." Bana doğru döndü yavaşça. Bir elini kaldırıp yanağıma götürüp okşadı. "Bu hoşuma gidiyor." Gülümsedim içtenlikle.
"Aşkım.." yanağımda ki elini tutup okşadım. "Söz veriyorum sana. Bir daha öyle kahpelere inanmicam. İsterse görüntülü konuşmalarını getirsinler. Yine de inanmam bu saatten sonra.. ben sadece teknolojiden pek anlamıyorum. Eğer anlasaydım illa aklımın ucundan geçerdi. Biliyorsun" gülümsedi dudaklarıma bakıp.
"Biliyorum..." Elleri belime doğru indiğinde hızlıca kendine çekti beni. Bu hamlesiyle ön taraftarımız birbirine değince, alttan alttan sıcaklık geldi yanaklarıma doğru. Yutkunup kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım.
Yüzüme doğru yaklaşıp burnunu burnuma sürtünce gülümsedim. Ellerim omuzlarına gitti ve sıkıca tuttum. "Bu geceyi burda geçirelim mi?" Dediğinde gülümsedim.
"Seninle cehenneme bile varım.. Yeter ki sen ol"
"Sus.. yoksa öperim seni"
"Bu akşam çenem durmayacak sanırım" dediğim de kahkaha attı. Güldüğü zaman boynu ortaya çıkınca dayanamadım ve yaklaşıp boynunu öptüm. Elleri sırtım da yol çizerken, benim dudaklarım ise boynunda kayboluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coincidencia/ Kerem×İcardi
Romance"Noldu Mauro?" "İyi misin diye baktım" güldü. Ve bana döndü. "İyiyim.. neden olmayayım ki" omuz silktim. "Bilmem yüzün kızarmış.. ya utanınca yada sinirlenince kızarır o tatlı yanakların" elimin tersiyle yanağını okşadım. "Altay yanımdaydı o yüzd...