"Noldu Mauro?"
"İyi misin diye baktım" güldü. Ve bana döndü.
"İyiyim.. neden olmayayım ki" omuz silktim.
"Bilmem yüzün kızarmış.. ya utanınca yada sinirlenince kızarır o tatlı yanakların" elimin tersiyle yanağını okşadım.
"Altay yanımdaydı o yüzd...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• • •
Yunus'tan
"Berkan koş" içtiği su çıkmıştı ağzından. Sabahtan beri Emrah taklitleri yapıyordum. Neden bilmiyorum ama salakça hareketler yapmak hoşuma gidiyordu. Yoksa diğer türlü zaman geçmezdi.
"Oğlum. Allah aşkına yapma daha. Altıma sıçacam lan yeter" yüzümü buruşturdum.
"Aklıma bacaklarını açıp oturur pozisyonda sıçan köpek geldi" gülmekten artık eğilip bükülmeye başlamıştı. "tamam lan tamam harbi gidecek şimdi" bana sarıldı gülüp.
"Oğlum iyi ki varsın lan. Ekibin neşesisin" şakadan cilveyle karışık hareketler yaptım.
"Biliyorum şekerim" gülerken sahaya bakındım. Bizimkiler napıyor diye göz gezdirdim. Zaniolo ile göz göze geldiğim de nedensizce heyecan sarmıştı vücudumu. Kalbime ağrı girerken solunum sistemim sikilmiş gibi nefes alamıyordum.
Kaşları çatık bana bakıyordu. Bakışı dümdüzdü ama ben onu tanıyordum. Bir çok duyguyu da görüyordum. Şuan ki öfkeydi ve biraz da hüzün.
Hafifçe gülümsedim. Oysa gözlerini çekip sahaya odaklandı. Neden pas vermedi bu bana?
Pas atışları için dair şeklini aldık. Bugün eksiktik. Mauro ve Kerem gelmemişti. Bide Tete. Biri bile gelmeyince yoklukları belli oluyordu. Hele ki Keremde. Kankim benim..
Birbirimize atışlar yaparken Berkan yanımdaydı. Arada sohbet edip gülüşüyorduk.
"Ben çıkıyorum. Kaptan gittim ben" diyen Zaniye döndüm. Soyunma odasına adımlamaya başladı.
Muslera, "İyi misin zani?" Arkasını dönmeden elini kaldırdı 'sıkıntı yok' der gibi.
"İyiyim" diyip ortadan kaybolmasını izledim. Solumda ki Boeye döndüm.
"Bir şeyi mi var?" Gülümsedi gözlerime bakıp.
"Sen istersen git bak. Ben de bilmiyorum nolduğunu" kaşlarımı kaldırıp sıkıntılı bir nefes aldım.
"Yakın arkadaşısın istersen sen bak" dedim kısık sesimle.
"Sen gitsen daha mutlu olur" kuşku dolu gözlerle ona baktım.
"O ne demek" elini omzuma atıp hafifçe itti. Beni göndermek için.
"Hadi dostum git işte yanına" kafamı salladım olumluca. Kaptana döndüm. Göz göze gelince soyunma odasını gösterdim baş parmağımla. Gözlerini onaylarcasına açıp kapadı.
