Derine İşlenmiş Yaralar

248 55 179
                                    

Parıltılı elmaslar, zümrütler ve yakutlarla süslü kutsal cennetin günahı gönderilmeden önce cehenneme, seher yıldızının kanatlarını öpücüklerle tarar tanrının çocukları. Henüz anlatılmamış aşk hikayelerinden daha parlaktır altın bukleli saçları. Yücenin gözdesi, efendisinin huzuruna çıkmadan önce şampanya aromalı rujuyla ıslatır pembe dudaklarını. Kemiklerine işlemiş günahları aydınlatır soluk tenini.

Yuvarlak sıkı kalçaları, mükemmel vücudu, etkileyici görünümü, gözlerinin üzerine düşen altın bukleleri aşık eder kendine tüm melekleri. Yaratılanların en güzelinin kibir kaplar safirden kalbini. Ünü hükmeder bilgeliğine. Giysileri değerli taşlarla işlenmiş olan bekçilik eder tanrı dağına, ateş tarlalarına. Gücü ve kuvveti, mest eder en yüceyi.

  Satın aldığı merdivenle cennetin huzuruna Mesih'le birlikte tırmanır ateşe benzeyen. Kıskanır kanatlarını onu gören. Sahte gülümsemeleriyle birbirine bakar dost görünümlü iki düşman. Gözde olan bilir kudretini. Ucuz insanoğluna karşı ona kim diz çöktürebilir ki? Aden bahçesinde eğilirler tanrının eteklerine. Kutsal olan emreder gözdesine "İtaat et! Diz çök güçsüzün önünde!"

  Seher yıldızı bilir artık kovulacağını. Zarafetini yitiren güzel meleğin son bulur en yüceye olan tüm güveni. Aşağılanmış, kırılmış olanın taşlaşır yüreği. Babası, içinde haksızlık bulundurana dek gösterdiği yollarda kusursuzdu kanadı ışıltılı, bukleli oğlan. Öfkeyle siyaha boyar kutsal ruhunu. Başkaldırır, isyan başlatır. Melekler, tanrının emriyle ağıtlar yakar, ağlayarak keser dışlanmışın yumuşak kanatlarını.

  Cennetin gözünden düşen, cehennemin kucağında kurar krallığını. Derine işlenen yaraları nabzını attırır yeraltının karanlık tarafını. İblisler omuzlarında taşıdıkları tahtta yüceltir kovulmuşun şanını.

  Genç adam, kızın belini saran ellerinden birini Gece'ninkinin üzerine yerleştirdi. Kızın elini tersten kavradığında, avucunun içinde kaybolacaktı neredeyse. Yumuşak beyaz teni, pürüzsüz, küçük elleriyle kusursuzdu belinden sarıldığı kız. Ege, kavradığı narin eli yavaşça hareket ettirerek kapının kulpunun üzerine koydu. "Merak ediyor musun?" diye fısıldadı adam, genç kızın kulağına.

Gece, kalbinin atışını boğazında hissediyordu. İçini kaplayan meraka yenik düşerek başını 'evet' anlamında salladı. "O zaman..." dedi adam kapının kulpunu, kızın elinin üzerinden uyguladığı baskıyla acımamasına özen gösterip yavaşça indirerek. "...sırlar açığa çıksın." deyip kapıyı sonuna kadar açtı.

  Ege, kızı bu odaya getirirken 'Sıra karşılık sır' diye düşünüyordu. Kız yanında kalacaksa kendisi de bir parçasını ona sunabilirdi. Nedensizce genç kızın karşısında ruhunun tüm çıplaklığıyla durmak istiyordu. Onda anlamlandıramadığı bir şeyler vardı. Ayrıca yeni oyun arkadaşıydı. Biraz eğlenmek adamın hakkıydı.

Genç kız açılan kapının ardındaki koridora baktı. Kulak tırmalayan cızırtısıyla, kırmızının en kanlı tonununu kullanarak aydınlatıyordu çelimsiz ışık. "Beğendin mi?" diye sordu genç adam, heyecanını gizlemeyi beceremeyerek. Kız, ona olumsuz bir cevap verdiği takdirde hayal kırıklığına uğrayacakmış gibi bir tavrı vardı.

"Burası neresi?" diye afallamış şekilde sordu Gece kırmızı kapının ardına uzanan koridoru incelerken. Sağında ve solunda olmak üzere iki oda, koridorun sonunda da karanlık bir kapı vardı. Genç adam, kızın belini kavrayan kolunu sıkılaştırdı. Sorusunu yenileyerek "Beğendin mi?" dedi kıza. Cevap bekliyordu sabırsızlıkla.

Genç kız adama döndü. Burunları birbirine değiyordu. "Ege ben-" adam kızın sesini oflayarak kesti. Gece'nin belini kavrayan elini çözdü. Yüzündeki hayal kırıklığıyla yerinde sallanmaya başladı. Gece, adama yaklaşıp kolunu tuttuğunda "Ah!" diye bir inleme döküldü Ege'nin ağzından. Genç kız endişeyle "Ne oldu, bilmeden bir şey mi yaptım?" diye sordu. Adamın canını yakmak istememişti.

  Ege, sıkıca kapattığı gözleriyle kafasını hayır anlamında salladı. Dişlerinin arasından "Önemli değil, geçen geceden kalma." dedi kolunu kızdan çekerken. Acıyı hissetmişti... Kız ona dokununca acıyı iliklerine kadar hissetmişti. Bu nasıl olabilirdi?

REQUIEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin