Gellert Grindelwald, eski dostu Albus Dumbledore tarafından yenilip kendi yarattığı hapishane olan Nurmengard Kalesi'ne hapsedildiğinde arksında bıraktığı tek kişi, henüz bir yaşındaki kızı Rothina Grindelwald'du.
Rothina, yıllarını kimsesiz geçiri...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Paris, Fransa 1927
Gök, tüm şiddetiyle gürlerken New York sular altında kalmıştı. Simsiyah bulutlar olağanca gücüyle içinde biriktirdiği suları dünyaya boşaltırken gece yarısında sokaklar bomboştu. Testraller'in çektiği fayton, karanlık bir sokakta yere inişe geçince arabanın içindeki adamın sabırsız bekleyişi son bulmuştu.
Sürücü koltuğundaki genç adam, hızlıca sürücü koltuğundan atlayarak arabanın kapısını açtı ve reverans yaparak, "Hoşgeldiniz, Yüce Grindelwald." dedi. Faytonun içindeki adam hızlıca dışarıya çıktığında ayağının altındaki su birikintisinden damlalar sıçradı pantolonuna.
"Hangi ev, Abernathy?" diye sabırsız bir sesle sorunca adam önden ilerleyerek sokak boyunca ilerledi, Grindelwald da arkasından gitti.
Bir evin önünde durduklarında Abernathy kapıyı çaldı. Kısa bir bekleyişin ardından hizmetçi kıyafetleri içindeki bir kadın karşıladı onları. Abernathy'i gördü ilk önce, ardından onun arkasında duran karanlıklar içindeki adamı gördü. "Yüce tanrım..."
"Marta, derhal evine gidiyorsun!" diye bağırdı Abernathy ve içeriye girdi. Grindelwald peşinden içeriye girip odalara bakmaya başladığında hizmetçi kadın portmantodan paltosunu alıp evden çıkmıştı.
"Rothina!" diye bağırdı Grindelwald. "Kızım nerede?"
"Bu saatte uyuyordur, efendim," diyen Abernathy üst katın merdivenlerine yöneldi. Bir odanın kapısını yavaşça açarken, "Vinda nerede?" diye sordu Grindelwald. Henüz odaya girmemişti fakat kapının girişinde, içerideki beşiğe bakıyordu.
"Ufak bir işi çıktı. Birazdan gelir."
Grindelwald'un bakışları birer ok gibi Abernathy'e saplandı. "Kızımı size böyle mi emanet ettim?" diye sordu buz gibi bir sesle. "Rothina'yı bir hizmetçiyle nasıl olur da evde tek başına bırakırsınız?"
"E-efendim..."
Grindelwald, elini havaya kaldırarak adamın konuşmasını engelledi. Ardından sessiz adımlarla açık kapıdan odaya girdi. "Defol." Dudaklarından çıkan tek kelimeyle Abernathy odanın kapısını kapattı ve derhal orayı terk etti.
Gellert Grindelwald, ellerinin titrediğini fark edince parmaklarını kıvırarak onları birer yumruk hâline getirdi ve beşiğe doğru ilerlemeye devam etti. Altı aydır, Macusa'ya hapsolduğundan dolayı onu görememenin verdiği ızdırabı çekiyordu. Ancak Abernathy ile kurduğu plan olumlu bir sonuca varmış ve Amerikan Sihir Bakanlığı'nın elinden kaçmıştı.
