33. Bölüm

182 28 3
                                    

33. B Ö L Ü M
"Birlikte olmamıza izin vermediler ki birbirimizi tanıyalım."

Nurmengard'da çıkan küçük savaştan ve babamı kurtarışımızdan bu yana sadece dört gün geçmiş olmasına rağmen hâlâ yaşanan tüm bu olayların gerçekliğini sorguluyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nurmengard'da çıkan küçük savaştan ve babamı kurtarışımızdan bu yana sadece dört gün geçmiş olmasına rağmen hâlâ yaşanan tüm bu olayların gerçekliğini sorguluyordum. Evet, tüm yaşananlar gerçekti ve babam yıllar sonra tekrardan karşımdaydı ancak onun yokluğuna alışan bir yanım sanki tekrardan gideceğini ve onsuz bir şekilde yoluma devam edeceğimi fısıldıyordu.

O yanımı susturdum. Çünkü bu asla yaşanmayacaktı. Hapsolduğu yıllar bebektim, küçük bir çocuktum ancak şimdi büyüdüm, gücümün ve yapabileceklerimin farkına vardım.

Onun hapisten kaçtığı haberleri tüm büyü dünyasına hızla yayılmış, bütün gazetelere konu olmuştu. Üstelik zaten onun kızı olduğum haberleri halk arasında tamamen bir gerçekliğe kavuşmuş oldu.

Şimdi ise babamla çalışma odasında oturmuş, ne yapacağımız hakkında konuşuyorduk. Geri döndüğü haberleri babamın eski ve yeni yandaşlarının kulağına da gittiği için hepsi heyecanlı ve tetikteydi. Bu dört günde sayısız mektup almıştım.

Kapının çalındığını duyunca öfkeyle nefesimi vererek, "Bizi rahatsız etmeyin demedim mi?" diye sordum. Babam, çalışma masamın başında oturmuş belgeleri karıştırırken ben de koltuklardan birine kurulmuştum.

"Lazar çok özür diliyor efendim, lütfen onu bağışlayın." Ev cininin korku dolu titrek sesi kapının arkasından yükselince gözlerimi devirdim bıkkınlıkla. "Ama Leydi Grindelwald'a elli tane mektup geldi efendim. Lazar bunları ne yapsın?"

"Lazar onların hepsini yaksın." dedim dalga geçercesine. "Ama önce isimleri kontrol et. Önemli biri varsa sakın yakayım deme."

"Emredersiniz, Leydim." Lazar'ın gittikçe uzaklaşan adım seslerini kontrol ettikten sonra bakışlarımı babama çevirdim.

"Eski adamların kurtulamayacağından yüzde yüz emin gibiydi ama baksana, sanki hepsi bu ânı bekliyormuş gibi sudan kafasını çıkaran balık gibi beliriverdiler." Masanın üzerindeki mektuplara baktım küçümsercesine. "Amerika'dayken bir kısmıyla görüştüm ve akılları varmış ki yanımızda olmayı tekrardan kabul gördüler. Ama diğer kısım... Arkandan gülüp eğlenmedikleri kaldı."

"Elbet hepsi cezasını çekecek." derken kısık sesle konuşmuş, gözlerini ilgilendiği işten ayırmamıştı. "Ben içerideyken sihir dünyasının politikası ne kadar çok değişmiş..."

Başımı onaylarcasına salladım. Babam, hapse atılmadığı yıllar önceki o dönemlerde hükümdârlık peşinde koşarken aynı zamanda politikayla da çok ilgileniyormuş. Ben politik işlerden pek anlamasam da o bu konulara ilgiliydi.

Kapı tekrar çalındığında, "Yine ne oldu Lazar?" diyerek sesimi yükselttim. Gir komutumu beklemeden kapıyı açtığında öfkemin katlanarak arttığını hissettim ve bir hışımla oturduğum yerden ayağı fırladım. Ancak ev cinini görmeyi beklerken karşımda Slytherin Varisi'ni görünce öfkem bir duman olup gitti.

CROWN OF DARKNESSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin