Sorumluluk yaşı

14 4 2
                                    


Bazı insanlar gerçekten sorumluluk almamalıydı. Ellerine yüzlerine bulaştırabiliyorlardı. Belki sorumluluk yaşı gelmemiştir diye düşündü genç adam.

Partneriyle "sete geç geldin" tartışması yapıyordu. Gerçi şu yaptığı tartışma bile vaktini boşa harcamasına sebep oluyordu ama bu sefer görmezlikten gelemezdi.

Menajerine dönüp konuşmaya başladı;
- Ben hergün sabah tam 7'de geç kalmadan burda oluyorsam. O da olmalı. Sonuçta birlikte çalışıyoruz öyle değil mi?

- Ben senin gibi özel arabayla gelmiyorum. diye hırçınca cevap verdi partneri.

- Makyaja, çantaya vereceğin parayı kenara koyda kendine bi araba al o zaman.

- Haddini aşma Yiğit!

- Haddimi aşmıyorum ama zorlarsan her an aşabilirim. Bir daha geç kalırsan bu dizi iptal olur.

Araya menajeri girer.

-Aaa tamam gençler, sakin olun bi.

İkisi bir ağızdan;

-Sakin falan olamam. dedi.

Yiğit Efe sözüne devam etti.

- Ben diyeceğimi dedim.

- Çok bencilsin deyince partneri beyninde şimşekler çaktı sanki.

-"Ben mi bencilim?" diyerek sinirle güldü. Sonra sakince sandalyeye oturdu. "Tamam, şöyle bi düşünelim istersen; her sabah sete geç kalan, çekimin ortasında tırnağım kırıldı diye ağlayıp çekimi sabote eden, sürekli bir tartışma ortamı oluşturan kim?

Cevap veremeyince hırsla masada duran çantasını alıp karavana girdi genç kız.

-Evet bende öyle düşünmüştüm. dedi tebessüm ederek.

...

Bir günü de olaysız geçseydi. Ama nerde Yiğit Efe KORKMAZ, orda olay..

Molaya çıktıkları için bir yandan yemeğini yerken diğer yandan bildirilerine bakıyordu.

Kalpler ancak Allah'ı zikretmekle huzur bulur (Ra'd Suresi/ 28. Ayet)

Bu sefer de gönderisine Efe'yi etiketlemiş. İyice aşmıştı kendini her kimse! Etiketlediği gönderiyi sildikten sonra mesajlarını da kısıtlamayı unutmadı. Bir süre kafa dinlemek iyi gelirdi.

🍃🍃🍃🍃🍃🍃

-Yiğit, mesajlarını kısıtlamışsın.

- Biraz kafa dinlemeye hakkım olduğunu düşünüyorum Fatih Abi.

-İyi o zaman hayranların senin ne kadar kaba, kibirli, bencil biri olduğunu düşüne dursun sen kafanı dinle canım n'olcak ki?

- Ne?!

- Ne ya ne. Hayranların dm den engellendikleri için sana çok tepkililer.

Telefonunu eline alıp sosyal medyasına girdi. Ardından gelen yorumları okumaya başladı. Fan sayfaları bayağı sitemliydi. Mesaj kısıtlamasını kaldırıp telefonunu menajerine gösterdi.

-Oldu mu?

-Oldu. Çalışma masanda yorgun halini de paylaşırsan tam olur.

Çok saçma geliyordu böyle şeyler ona. Kim ne anlarsa anlasındı. Kendisini biliyordu başkalarına açıklama yapmak zorunda değildi. Ama gel gör ki bu mecrada böyle bir şey söz konusu bile olamazdı.

Bildiri sesini duyunca uygulamasına girip gelen bildiriyi okudu genç adam.

Kırmayın ki gönül kâbesi yıkılmasın..

Ne yani kırılmış mıydı? Bir insan tanımadığı birine neden kırılırdı ki? Anlam veremiyordu. Ardından ikinci bir mesaj geldi.

Gönül dünyan da Allah'ı bulduysan ölüm de güzeldir ömür de. Eğer kalbini Allah'ın ismiyle süslediysen nefes almakta güzeldir vermekte. Yolun "Hakk" yoluysa koşmakta güzeldir yürümekte.
(Hazret-i Mevlânâ)

Niye böyle enteresan şeyler atıyordu ki? Halbuki kendisini alakadar edecek sözler değildi. Belki de böyle cümlelere bunca zaman yabancı olduğu için hoşuna gitmiyordu. Sonuçta alışık olduğu şeyler değildi bunlar.

*****

Çok hareketli bir çekimin ardından akşam yemeğine daha yeni oturmuştu. Ve saat 22:00 a geliyordu. Halbuki bu satte yemek yemezdi. Ancak sabah erken kalkıp ufak tefek şeyler atıştırıp sete geldiği için şuan açlıktan sallanıyordu, uykusuzlukta cabası.

Evine gelmiş, pijamalarını giymiş, kendisine yine uykusunu kaçırmayacak hafif yiyecekler hazırlamıştı. Uyku her şeyden önemliydi onun için. Açlığa dayanır ama uykusuzluğa dayanamazdı. Ufak atıştırmasının ardından dişlerini fırçalayıp yatağına gömülmüştü adeta.

Gözlerini henüz kapatmıştı ki yine bildiri sesini duydu genç adam. Artık kimden geldi acaba diye düşünmüyordu. Biliyordu ki yine aynı kişiydi.

Bir mutluluk bir de huzur vardır. Mutluluk; nefsin isteği yerine gelince nefiste olan geçici haldir. Huzur ise; Allah'ın razı olacağı şekilde ruhun sevinmesidir. (Alıntı)

-Evet haftanın özlü sözünü de okuduğuma göre yatabilirim dedi ellerini başının altına alarak.

Günde yüzlerce insan mesaj atıyor, gönderisine etiketliyor, videolarına yorumlar yapıyordu. Haliyle bunları takip etmekte zorlanıyordu. Ama bu mesajlar normal birinden değildi. Yani kendisi öyle düşünüyordu.

U.K.S.K.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin