scene twenty

499 48 21
                                        

Selam,yeni bölümümüz ile geldim.
Muhtemelen şimdiye kadar ki en uzun bölümü okuyacaksınız.

İyi okumalar dilerim.

🌪

Sena Şener,
Bak Bana.

"Yokluğuna direndiğim gecelerden birinde varlığına inandırdın beni. Bir kez olsun yalanlara kanmak ve kaçtığımı sanmak istedim. Sevildiğime inanmak istedim. Ancak sensizlikle sınınacağımı sanmıştım sevgilim,yeniden küçük canavar olacağımı düşünmemiştim. Kaçtım bu gerçekten de,ayaklarımın altının yara bere içinde olmasına rağmen ancak gerçeklerin aydınlığında sobelenmemek imkansızdı. Kıskıvrak yakalandım ve oyun bitti."

🌪

Gözlerimi yavaşça araladığımda belki de ilk defa Atlas'ın yanında olmadığım günlerden birinde böylesine huzurla kalkmıştım çünkü dün gece yıllar sonra onunla vakit geçirmiş ve çok eğlenmiştim.

Beni eve bıraktığında ona teşekkür etmiştim ve odama çıkıp yarım saat boyunca gülümseyerek fotoğraflarımıza bakmıştım. Ardından ise göğüs kafesimdeki sıkıntının uçup gitmesiyle birlikte iyi bir uyku çekmiştim. Şimdi ise uyanmış,yanıbaşımdaki komodinde duran fotoğraflarımıza bakıyordum.

Atlas,lise zamanlarından beri motor kullanan biriymiş. Babasına her öfkelendiğinde motoruna binip geziyormuş karanlık sokakları. Fazla hız yaptığından dolayı bir kaç kez kaza da geçirmiş. Hatta geçirdiği kazaların biri yüzünden karın kısmından kasıklarına doğru ilerleyen bir yara izi vardı. Fakat yara izlerinin bende iyi bir anısı yoktu.

Ancak şu an bunları düşünmek istemiyordum. Aslında düşünmem gereken daha önemli şeyler vardı. Örneğin,babamın bir kaç günlüğüne yeniden kızı olmamı istemesiydi ve benim de Atlas'a bir şey olmaması için bunu gerçekleştirecek olmamdı. Atlas'a bunu söyleseydim eğer kendisiyle ne ilgisi olduğunu soracaktı. Her şeyi geçtim o kendisini korusa dahi babam bir şekilde ona zarar verirdi ve ben her an ona zarar gelecek mi diye düşünmek istemiyordum.

Yüzüme soğuk suyu çarptım ve yan tarafımda duran havluyla yüzümü kuruladım. Ardından havluyu yerine bırakarak ilk önce lavabodan,ardından odamdan çıkarak koridora ulaştım. Merdivenleri de indiğimde nihayetinde salondaydım. Bir süre salonda öylece durduğumda sürekli duraksamamı sağlayan şeyin zihnimi kurcalayan anlar olduğunu anlamıştım. Daha doğrusu artık anılardı.

Zihnimi dün gece yaşadıklarımız sürekli kurcalayıp duruyordu. Beş yıl öncesine kadar her gün yaptığımız şeyi beş yıl sonra yeniden yaptık diye neredeyse göğüs kafesimde ki yitirilmeye yüz tutmuş duygulara yaşamı vaad edecektim. Durumum her defasında daha da acınası bir hâl alıyordu ancak ben bu durumun önüne geçemiyordum. Çünkü kimse bu hayatta duygularının önüne geçemezdi. Zaten tam olarak da bu yüzden birine zarar vermek istiyorsanız duygularını takip etmeniz gerekir. Birini seviyorsa,sevdiği kişiye zarar verebilirsiniz mesela. Tıpkı babamın planladığı gibi,tıpkı beni Atlas'la tehdit etmesi gibi...

Nihayetinde düşüncelerimden sıyrılarak mutfağa doğru ilerledim. Raftan kupa aldım ve kahve makinesini çalıştırdım. Dakikalar sonra hazır olan kahvemin kupamda yer almasını sağladım. Ardından masanın üzerinde duran sigara paketime kaydı bakışlarım. Bakışlarım bir süre sigara paketinde oyalandığında içmek istemediğimi fark ettim. Mutluyken hayatımda sigaraya yer yoktu. Onunlayken mutluydum,onsuz mutsuzdum ama ondan uzaktım.

Ve ben ona hiç bir zaman yakın olamamış,
olamayacakmış gibi hissediyordum.

Bu his ise göğüs kafesime batıyor,nefesimi kesiyordu. Çünkü üç yıl boyunca sevilmediğimi düşündürüyordu bana. Bir daha hiç sevilmeyeceğimi veya sevilmeyi hak etmediğimi düşünüyordum. Hayatıma giren herkes beni bu düşünceye iteklemişti. Doğduğum andan beri sevilmeyi hak etmediğimi düşünüyordum. Çünkü daha üç yaşındaki bir çocuğa bakmak istemeyen bir anneyle ve anneyi de çocuğunu da istemeyen bir babayla büyümüştüm.

BAR TABURESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin