16.Bölüm

220 43 33
                                    

Önceki bölüm

Yu Hao, havada bağdaş kurdu. Bu da önceki gibi derin bir soruydu. Nasıl cevap vereceğini uzun uzun düşündü.
.
.
.
Yu Hao'nun kuyruğu sallandı ve sonunda açıklama yapmaya başladı.

-hımm... Cidden derin sorular... Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyorsun. O zaman ben de sana bir soru sorayım. Ruhlar krallığında hiç şeytani bir ruhla karşılaştın mı?

Shi hanyu, bunu kısa süre düşündükten sonra tereddütle cevapladı.

-Sanırım hayır... Bana göre..herkes aynıydı.

Yu Hao, yavaşça başını salladı. Elbette böyle düşünülecekti.

-Siz insanlar, kötülüğün talihsizlik getirdiğini ve iyiliğin de talih getirdiğine inanırsınız. Bu kısmen doğru. Ruhlar, yok olana kadar ruhlar krallığında kalır ve çalışıp reenkarne olup geri dönüp aynı şeyleri yok olana kadar tekrar ederler.

-Aslında senin gördüğün ruhların hepsi kefaretini ödemiş varlıklardır. Yaptığı kötülüklerin ve iyiliklerin karşılığını her yeni yaşamlarında alırlar. Buna sen de dahilsin.

-Ana karakter oldun ve şanslısın. Hepsi de dediğim gibi kazandığın para sayesinde. Fakat hiç düşündün mü neden o kadar uzun süre kaldın?

-diğerleri senden önce bir kaç yaşam geçirdi bile. Fakat sen neredeyse yok olana kadar binlerce yıl oradaydın.

Shi hanyu, bu sorunun cevabını aslında çok düşünmüştü. Fakat hiç bulamamıştı. Kendi bulduğu cevaplar onu hiç tatmin etmemişti. Demek ki arkasında onun bilmediği şeyler vardı. Bu küçük yaratık cidden basit bir varlık değildi.

Ruhlar krallığının varlığı kesinlikle basit bir mesele değildi. Göründüğünden çok daha derin ve gizemli bir yerdi. Herkes bu sırlara nail olamazdı. Fakat Yu Hao tüm evrenin sırlarına hakimmiş gibi davranıyordu.

Yu Hao, bir nefes verip devam etti konuşmasına.

-Ruhlar krallığı, genelde ruhların toplandığı ve zamanları gelene kadar orada vakit geçirip yeni yaşamlarına hazırlandığı bir yer olarak biliniyor. En basit şekliyle böyle açıklanabilir. Fakat orada ki ruhların sınırsız boyuta ve insanlara müdahale ettiğini az çok anlamışsındır.

-Ruhlar, çeşitli yaşamlarında edindikleri talih ve talihsizliği ile aslında ne kadar süre orada kalacaklarını kendileri belirler. Fakat bunu bilemezler. Aslında bu büyük bir sırdır.

-Kötü talihle dolu olanlar ya da çok fazla iyi talihle kutsanan ruhlar, ruhlar dünyasında en uzun süre kalanlardır. Hadi tahmin et bakalım sen hangisisin?

Shi hanyu, bu soruyu düşünmesine bile gerek olmadan kendisinden emin bir şekilde cevapladı.

-Ben kesinlikle iyi talihle kutsanmış olmalıyım. Demek bu yüzden o kadar uzun süre kaldım.

-Hahahahahahah...

Yu Hao, küçük vücudunu sallayarak ve havada dönerek kahkaha attı. Hiç bu kadar komik bir şey duymamıştı.

-Ne kadar da kendinden eminsin. Duyan da binlerce insan ve yaratığı öldürmemişsin sanacak. Hahahahaha...

Bu cevap Shi hanyu'yu aniden ciddileştirdi. Yoksa yanlış mıydı? Fakat insanların atası değil miydi o? Yetişimin yolunu açmamış mıydı?

O olmasaydı insanlar hala bir böcek ve canavar yemi, köle olmaya devam edecekti.

O insanların kutsal lideriydi!

Şu anda insanlar üstün ırk olarak kabul gördüyse ve çoğaldıysa onun sayesindeydi!

İnsanlar onun sayesinde varlardı!

Ana Karakter Olmak. (BL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin