Önceki bölüm
Kahramanın gücünde en ufak bir artışa dair üstünde emeği varsa onun için bu gurur duyulacak bir şeydi. Kalbinde onu çoktan yanında olması gereken bir arkadaş olarak kabullenmişti.
.
.
.
.
Shi hanyu, bu savaştan bir çok şey öğrenmişti. Savunması güçlü olan tek kendisi değildi. Dünya çok büyüktü. Anlaşılan bir kaç ejderha totemine daha ihtiyacı vardı. Hala yeterince güçlü değildi.Fakat o savaştıkça güçlenen bir tipti!
-60. Sırada ki kişiye meydan okuyorum!
Saniyeler içerisinde arena'da kısa, zayıf bir adam belirdi. Beli kambur ve yüzü yarasaya benziyordu.
Shi hanyu, bu sefer ki rakibin hızının üstün olduğunu anlamıştı. Bakalım kim daha hızlıydı!
Her seferinde başka rakiplerle savaşmak...
Bu cidden çok eğlenceliydi!
Sanki bir anda binlerce yıl geriye gidip Shi Xianyu olduğu günlere geri dönmüştü.
-Başlayın!
Shi hanyu, tüm hızıyla rüzgar tekniğini kullandı ve yıldırım tekniği ile de saldırdı. Kılıcını da değiştirmişti.
Hızlı bir rakibe karşı ağır kılıç kullanmak sadece salaklık olurdu. Bu yüzden de kılıcı, 140 cm uzunluğunda ve 1,5 cm kalınlığında hafif ve keskin bir kılıca dönüşmüştü.
Rakip de benzer bir silah kullanıyordu. İkisi neredeyse görülmeyecek hızla birbirleriyle çarpıştı. İkisi de neredeyse eşitti.
Fakat..
Rakip, kılıçtan kaçınmayı başarmıştı. Yüzünde çirkin bir ifade vardı.
-Ben tüm hayatımı hıza adadım. Nasıl senden düşük olurum!?
Bir anda hızı yarım kat arttı ve ardı ardına saldırdı. Shi hanyu, gözleriyle takip etmekte bile zorluk çekiyordu. Fakat nice savaşa girmiş onun gibi birisi keskin hislere sahipti.
Saniyeler geçerken ikili ondan fazla hamle yapmıştı bile.
Rakip, hızını daha da arttırdı ve tüm gücüyle saldırdı. Kılıcı Shi hanyu'nun omzuna dokunduğunda onun savunmasını aşamadığını fark etti.
Belki ondan daha hızlı olabilirdi. Fakat savunmasını aşmak...
Shi hanyu'nun gelişimi asla tek bir yönde değildi!
O sürekli gelişiyor ve bunu sadece tek bir doğrultuda ve yönde değil, hepsini çeşitli yönlerle başarıyordu.
Zaten dahilerin tanımı da bu değil miydi?
O her açıdan güçlüydü!
Rakip, yorulana kadar ardı ardına hamle yaptı. Fakat tek bir çizik bile bırakamadı. Sadece kıyafetlerini yırtmakla kalmıştı.
Shi Hanyu gözlerini kapattı ve hislerini doruğuna kadar kullandı. Sonra aniden zaman durur gibi oldu.
Rakibin kılıcı onun cildine temas ettiğinde hızla kılıcını tuttu ve sonra toteminin gücüyle diğer elini kuvvetlendirdi ve ince kılıcını savurdu.
Yıldırımlar çakarken rakip yere düştü!
Bayılmıştı!
Hala üstünde yıldırımlar vardı ve bedeni titriyordu. Bayılmasa bile yerinden kalkamazdı.
-Kazanan Shi Hanyu!
Shi hanyu, derin bir nefes verdi. Bu tarikatta bile nice güçlü kişi vardı. O zaman dış dünya da kimbilir ne kadar çok dahi vardı!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ana Karakter Olmak. (BL)
FantasyÖldükten sonra ne olur? Yok mu oluruz? Yoksa yeraltı dünyasına gidip bir sonra ki yaşamımızı mı bekleriz? Ya size aslında ruhlar krallığında reenkarne olana kadar çalışıp para kazanmanız gerektiğini söyleseydim? Umutsuzluğa kapılır mıydınız? Ya...