5 BÖLÜM

301 18 7
                                    

Sev Beni!

Akşam evimde, koltukta yayıla yayıla otururkun telefonumun sesi ile dikkatim dağılmıştı. Yazan kişi Ömer'di

Ömer*(3X)
"Aşağı in"
"Kapıdayım"
"Hemen!"

Adam burda bile artislik yapmayı başarıyordu. Gerçekten helal olsun.

Vahşi beyi daha çok bekletmeden üstüme sade birşeyler alıp çıkmıştım. Apartmanın önüne geldimde Ömer elindeki telefon ile uğraşıyordu, ne vardı acaba o telefonda?

Ömer'in yanına doğru ilerledimde, Ömer geldimi anlamış gibi elindeki telefonu kapatıp cebine koymuştu. Bu kadar centilmenlik yakışmıyordu.

"Neden geldin Ömer?" Bazen çok merak ediyordum bu adam neden etrafımda diye.

"Vedalaşmak için geldim, gidiyorum", Ömer'in sözünü duyunca tüylerim diken diken olmuştu. Ömer gidiyor muydu?

"Nereye?" Demiştim, sesimdeki kırıklık ile. Bir yanım ondan nefret ediyordu ama, ilk sarıldım erkeğin gitmesinide istemiyordum.
Biliyorum garipti ama, benim için öyleydi.

"İngiltere'ye gitmek zorundayım, birşey için" dedinde aklıma karısı gelmişti. Eski eşi'de yurtdışında yaşıyordu ve Ömer'in bir anda İngiltere'ye gitmeside saçmaydı. Içimde'ki o gitme diyen tarafım cayır cayır yanmıştı, ve benim içim çok acıyordu.

"Anladım" demiştim kısık bir sesle. Çünkü daha sabah benle sarılan, sana ihtiyacım var diyen adama inanmıştım. Ve bu benim canımı yakıyordu.

Ömer daha çok yaklaşmıştı bana, onun adımları bana'ken benim adımlarım geri'yedi.

Ömer daha çok dayanamıyormuş gibi bana, "Sarılmayacak mısın?" Demişti. Bu adam gerçekten benden ne istiyordu? Sen eski karına sarıl lütfen.

"Hayır istemiyorum" dedimde Ömer buna şaşırmış gibi afalamıştı. Sanırım anlayamayacağımı düşünüyordu. Ama yanılıyordu.

"Neden Buglem? Oysaki ben sana sarılınca rahatlıyorum" dedinde içimdeki yangın daha çok alevlenmişti, artık bu acı'ya dayanamıyordum. Uzaklaşıp ağlamak istiyordum, ama yapamıyordum.

"Istemiyorum Ömer. Ben rahatsız oluyorum" demiştim içimdeki tüm sinir ile Ömer buna daha çok bozulmuştu. Hemde çok rahatsızdım senden Ömer kılıç.

"Başka bir söz yoksa ben gidiyorum. Size iyi eğlenceler" diyip Ömer'in hiç bir sözünü dinlemeden arkamı dönüp eve doğru yürümüştum. Merdivenlerden koşturarak çıkmıştım.

Kapıyı açıp kendimi yere bırakıp. Kapının arkasındada ağlamaya başlamıştım. Aptal buglem! Daha bir kaç haftalık insana neden inanırsınki!? Tabi gider karısına!

O gece boyunca ağlayıp, kendi aptallığıma yanmıştım ama ne çare, olan bir şeyi yok edemiyorduk.

Sabah 7 di ve ben zorlana zorlana oturduğum yerden kalkmıştım Ömer saat gecenin birine kadar kapımı çalıp, aramıştı. Ama hiç birine bakmamıştım.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü değiştirip dışarı çıkmıştım. Gözlerim asla görmek istemedim kişiyi görmüştü, Ömer'i. Gitmemişti beklemişti.

Benim için ne kadar zor olsa'da Ömer'i görmezlikten gelmeye çalışmıştım ama nafile, Ömer direk yanıma gelip kolumdan tutmuştu.

Dirensemde, kolumu bırakmamıştı. Artık pes edip yerimde durmuştum. "Sorun ne Buglem? Neden benden kaçıyorsun" demişti merakla. Neden senden kaçıyorum, biliyor musun birdaha benle oynama diye.

MANTIKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin