Benim bitişim, ölümden uzak yaşamaktan yakındı.
Önümüzde'ki mesajla bakışıyordum. Ömer kılıç bana ihtiyacım var sana mı demişti? Ben mi öyle duydum?!
Kafamı toparlayıp Ömer'in mesajına tıkladım. Gerçekten bana yazmıştı. Bana, Ben!
Ömer'in mesajına :
Buglem*
"Noldu?"Yazarak mesajı göndermiştim, bir yarım saat sonra Ömer mesajıma dönmüştü.
Ömer*
"Çok kötüyüm, biliyorum bana inanmıyorsun ama. Senden başka içimi dökecek kimsem yok"Sanırım hayal görüyordum, çünkü bu gerçek olamazdı!
Buglem*
"Peki nerdesin? Derslerim bitti gele bilirim"Yazdıktan sonra prolfilde konum atmasını beklemiştim. Bir yarım saat sonra Ömer konum atmıştı ama konumda dağ bayır gibi bir'yerdi.
Hızlıca eşyalarımı alıp okuldan çıkmış arabama koşturuyordum. Arabamın yanına gelince apar topar kapıyı açıp yola çıkmıştım.
Ömer'in şuan ne halde olduğunu bilmiyordum bana kötüyüm demişti ama yalanda söyleye bilirdi. Bu hayatta ona asla güvenmezdim.
Yaklaşık bir saat sonra dağın tepesinde'ki siyah bmw'yi görmüştüm ama Ömer'i görmemiştim. Biraz daha çıktıktan sonra Ömer'in gök yüzünü seyrettiğini görmüştüm.
Arabayı park edip inmiştim. Sakin ve acelesiz adımlarla Ömer'in tam yanında bende gök yüzünü seyrediyordum.
"Gök yüzünü sever misin?" Diye soru çıkmıştı ağzımdan. Ömer bana bakmayarak "Sevmem" demişti.
"Ozaman neden seyrediyorsun" dedimde ise bana. "Gökyüzünü değil, oradaki insanları seviyorum" dedinde tekrardan Ömer'in ne kadar zor olduğunu anlamıştım. Ama Ömer'in zor olması, bunu isteyerek yaptığında da değildi. O kimseye güvenmiyordu.
Ömer derin bir nefes aldıktan sonra bana dönüp. "Sarıla bilir miyiz?" Demişti. Benim tüm dünyam sanki durmuştu, hayatımda ilk defa bu sözü duyuyordum ve o kadar gariptiki ne cevap vereceğimi bile bilmiyordum.
"Ömer" çıkmıştı ağzımdan sadece. Çünkü gerçekten ne diye bileceğimi bilmiyorum.
"Buglem, biliyorum saçma bir şey ama. Annem her canım yandında sarılırdı" diyince donup kalmıştım. Ömer bende annesini görüyordu. Ve ona annesi gibi sarılmamı istiyordu.
Benim için ne kadar zor olsa'da Ömer'e yaklaşıp, kollarımı kollarının arasından geçirip ona sarılmıştım. Ömer bunu bekliyormuş gibi sarılmama karşılık vermişti. .
Kafamı Ömer'in göğsüne yaslamıştım. Ömer ise kafasını kafama yerleştirmişti. Kendimi yıllardır bu kadar huzurlu hissettiğimi düşünmüyordum, sanki yıllardır bunu istiyordum.
Ömer'le belki böyle yirmi dakika kalmıştık. Ve ikimizde halimizden memnunmuş gibi hiç birşey söylememiştik. Ömer bazenleri derim nefes alıyordu ama başka hiç bir şey olmuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANTIKAM
Novela JuvenilOnu, haftalar sonra ilk defa görmüştüm. hastanenin tepesinde gök yüzünü seyrediyordu. yanına gittimde beni fark etmişti ama kafasını döndürüp bakmamıştı. "Gökyüzünü sever misin?" diye sordumda ise bana "Hayır sevmem" demişti. "Peki o zaman neden izl...