11

117 20 64
                                    




"Jake."

Jake değildi işte, olamazdı. Jaeyun ismini çok severdi. Neden başka bir isim kullanmaya başlamıştı ki?

Odasına girdi ve yatağına uzandı. Tek başına kalan kişi oydu bugün. Aslında tek başına da sayılmazdı, pişmanlıkları da onunla beraberdi bu gece.

Ön yargılı olarak yaklaştığı, yok saymayı planladığı çocuk bunca zamandır yanında istediği tek kişiydi. Heeseung'un yıllarca arkasından acısını çektiği kişiydi Jaeyun.

Yıllar ne yabancılaştırmıştı ikisini.

Artık hiçbir şey yoktu aralarında. Grup arkadaşlarından başka bir şey değillerdi. Heeseung'un her şeyi düzeltmek için bir fırsatı olur muydu? Sanmıyordu. Bugün olduğu gibi devam ederdi her şey, Jaeyun onu tanımamış gibi hayatına devam ederdi.

Onu unutmasını istemişti giderken, gerçekten unutmuş muydu? Onsuz mutlu olabilmiş miydi acaba? Cevapsız kalacak çok sorusu var gibiydi.

Ağlamak istiyordu ama yapamıyordu. Duygularını dökemiyordu, öyle pişmandı ki her şey için.

Bir zamanlar bunu yapmaya mecbur kalmıştı. O da kararından her gün, her yıl pişmanlık duymuştu. Bir şekilde düzeltmeye cesareti olduğunda ise, Jaeyun'u bulamamıştı.

Yıllarca ondan tek bir haber bile alamamıştı. Onu gizli gizli arasa da yaptığını bilen herkes ona cephe almıştı.

Avustralya'ya geri döndüğünü duymuştu bir yerden, inanmamıştı. Onu aramaya devam etmişti hep.

Bulamadığında da en sonunda pes ederek kendini tamamen kariyerine vermişti. Jaeyun'dan vazgeçeceğine karar verir vermez de onu karşısında bulmuştu.

Öyle özlemişti ki onu, kelimelere dökemezdi. Her gece onu düşünür, kendini yıpratırdı. Gidene mi zor kalana mı sorusuna hep kalan derdi ama giden kişi olmayı tadınca tüm fikri değişmişti.

Özleminden nefes alamayacak hale gelirdi bazen. Genç çiftleri görünce Jaeyun aklına gelirdi. Yüzü gözlerinin önüne gelirdi hep.

Jaeyun'a ihanet etme sebebi ise, kariyeriydi. Heeseung ilişkisinin açığa çıkmasından korkarak sevgilisini terk etmişti. Sikik şirket kurallarına gizlice uymamak gibi bir seçeneği varken o kolay yolu seçmiş ve Jaeyun'u terk etmişti.

Jaeyun ona yalvarmıştı, bir yolunu bulabilirlerdi, birbirlerinden vazgeçmeyebilirlerdi. Heeseung onu dinlemedi, gözlerinin yaşıyla bıraktı sevgilisini. Arkasına bile dönmeden gitti.

O yağmurlu günü halen hatırlıyordu. Jaeyun ayrılık mesajını alır almaz sokağa çıkıp evlerine gelmişti. Hıçkırıklarının arasında konuşmaya çalışmış, Heeseung'a onu bırakmaması için yalvarmıştı.

Heeseung sokağın ortasında ona yalvaran bu çocuğun son bir kez yüzüne bile bakmamıştı.

Jaeyun yapabileceği son şeyi yaparak Heeseung'un kolundan tutmuş ve bir şeyleri düzeltebilmek için yalvarmıştı.

Fakat istediğinin tam tersi olmuş, Heeseung kolundan tutan elleri uzaklaştırmış ve Jaeyun'u yere itmişti.

Jaeyun'u yağan yağmurda tek başına bırakarak eve dönmüştü, ondan nefret edeceğini bilerek bunu yapmıştı.

















_________________________________________

mal heeseung

no more, heejake Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin