18

123 15 49
                                    


"Yeni albümümüz için çalışmalara başlama vaktiniz geldi. İşe şarkı kaydımızı alarak başlayacağız. Ardından koreografiyi öğrenecek ve geliştirecek şekilde pratik yapacağız. Bunları zaten biliyorsunuz ama Jake için de tekrar etmek istedim."

Jungwon tüm samimiyetiyle yapılacakları anlatıp Jake'e gülümsediğinde, Jake de ona karşılık vererek aynı şekilde gülümsedi. İşe başlama vakti gelmişti, Onca zamandır çalışarak kendini bu an için hazırlamıştı, herkese kendini kanıtlayabilirdi artık.

Bir yandan da gergindi, partlara uymayıp batırırsa diğerleri onun yeteneksiz olduğunu veya öne çıkmak istediğini düşünebilirdi. Jake'in böyle bir niyeti yoktu, o solo olarak eğitim aldığı için bir grup dinamiğine alışık değildi. Yine de elinden geleni yapacak ve kimsenin kendisinden rahatsız olmasına izin vermeyecekti.

Diğerlerini dinlerken giden iki kişinin gelmediğini fark edince gerildi. Onların bu konuşmayı kaçırması iyi bir şey miydi? Gidenlerden biri Heeseung'tu, diğeri ise Sunghoon. Şimdiye kadar dönmüş olmaları gerekirdi.

Aynı odaya girmeleri durumu iyice garipleştiriyordu. İkisinin arasında bir şey mi vardı? Bu grup için iyi olmazdı, elbette Jake için de.

Onların olduğu odaya sanki kapının içini görebilecekmiş gibi bakarken üyelerin dediklerine dikkatini verememiş ve konuşmayı kaçırmıştı. Kendisine seslenildiğinde daldığı yerden gözünü alabildi.

"Bana mı dedin Jungwon?"

"Evet, Jake? Bizi dinlemiyor muydun?"

"Pardon, biraz dalmışım da. Ne demiştin?"

"Bizimleyken gergin olmana gerek yok dedim. Biliyoruz bu ilk projen ve gergin olman çok doğal ama artık bir grubuz ve bizimlesin. Hatalar yapabilirsin, mükemmel olmak zorunda değilsin. Buradaki kimse mükemmel değil zaten, hepimiz birbirimizden yardım alarak eksik yönlerimizi geliştirdik. Hepimiz kardeşiz ve sen de aileden birisin. Bu yüzden kendini zorlama, keyfini çıkarmaya bak."

"Aileden biri." Jake bunu duyduğunda düşündü. Gerçekten aileden biri miydi? Onu bu kadar kolay kabullenmelerini bekleyemiyordu.

Yalan söylediklerini düşünmek de istemiyordu bu yüzden kendini bu konu hakkında düşünmemek üzerine tembihledi.

"Ailemizin yeni üyesi Jake." duyduğu sesle beraber kafasını kaldırdı Jake. Sunghoon gelmişti, Heeseung da arkasındaydı. Onunla göz göze gelmemeye dikkat etti. İlk haline göre çok daha iyi duruyordu, görünüşe göre Sunghoon'dan iyi bir 'teselli' almıştı.

Göz devirmemek için kendini zor tutarken Sunghoon'a gülümsedi.

"Sizi hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım."

Ardından sessizliğe bürünüp diğerlerinin konuşmasını dinlemeye başlamıştı. Heeseung ve Sunghoon'un arasında ne döndüğünü anlamıyordu. Neredeyse ağlayacak halde gitmişken şu anda çok iyi dönmüştü, bu çok garipti. Jake onu kıskanıyor muydu?

İlk geldiği gün verdiği tepkiden kendisini hatırladığını biliyordu. O an yapmak istediği tek şey Heeseung'un yüzüne bir tokat atmaktı ama bunu yapamamıştı. Onu unutmak için yıllarını vermişti, yapamamıştı. İliklerine kadar özlemişti Heeseung'u.

Peki ama Heeseung onu özlemiş miydi? Elbette hayır. Özlemesi için bir nedeni de yoktu, onu hiç sevmemişti zaten.

Buraya geleli kısa bir süre olmasına rağmen şu anda düşündüklerine inanamıyordu. Hala Heeseung'u düşünüyor olmaktan nefret ediyordu. Stajyerken de onu düşünüyordu, idolken de. Kurtulamıyordu, muhtemelen kurtulamayacaktı da.

Artık atlatma zamanı gelmişti. Yapamıyordu. Şu anda Heeseung'u kıskanıyor olduğu gerçeğini bile hazmedemiyordu. İkisini yan yana otururken görmek bile onu deli ediyordu. Gerginlikten bacağını şiddetle sallamaya başlamıştı.

Heeseung'un bakışlarını üzerinde hissettiğinde kendine gelmek için çabalamış, hiçbir şey belli etmemeye çalışmıştı. Üyelerin sohbetini dinlemeye başladı.

Yakında yeniden oda eşleri belirleneceğini söyleyen Sunoo, Jake'e dönerek bir soru yöneltmişti.

"Jake hyung istediği kişiyle kalsın bence. Geri kalanımızı da kurayla belirleyelim. Ne dersin Jake hyung?"

Jake bunu duyduğunda, aklına Heeseung ile kalmak geldi. Yine de bu konuda istekli gibi görünemezdi, Heeseung'a karşı hiçbir şey belli etmek istemiyordu.

"Bence o hoş olmaz, sizin aranızda ayrım yapamam. Hepimiz için kura çekelim Sunoo." Sunoo gülerek onu onaylamıştı.

Yapacağı şey belliydi. Kuradaki isimleri kendisi yazacak ve Heeseung'un yazılı olduğu kağıda bir iz koyacaktı. Böylece bu konuda hiçbir şey belli etmeden istediğine ulaşmış olabilirdi. İkisini yakın görmek istemiyordu.

İçinde biriken her şeyin farkındaydı, yıllar geçtikçe bittiğini sandığı hisler hala ilk günkü gibiydi. Hala Heeseung'a deliler gibi aşıktı ama kırgındı. Kırgınlığı her şeyden ağır basıyordu, ona kendisine yaptıklarının bedelini ödetmek, intikam almak istiyordu.

Yıllarca çektiği acıları bilsin istiyordu. Bu yüzden önüne çekeceği setleri çoktan planlamıştı. Bu grupta olmak ona nasıl bir etki yaratacak bilmiyordu ama ikisinin arasında olan bir şeyleri düzeltemeyeceği kesindi. Grupta uzun süre kalmayabilirdi de, her şeye hazırlıklı olmalıydı.

Albüm hazırlıklarına yarın başlayacakları için biraz olsun içi rahattı, bugünü de kendisine ve özlemine ayırabilirdi.




















_________________________________________

barissinlar istiym aglicma

no more, heejake Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin