23.Savaş İlanı

749 45 146
                                    

Yeni bölümden herkese selamlar,biraz geç oldu kusura bakmayın öncelikle.İnanın fırsat bulduğum her an burdaydım ama bölüm silinince yeniden yazmak zorunda kaldım.
Her neyse uzatmayacağım ama değinmek istediğim bir konu var;okuyan okurlarım lütfen oy vermeden geçmeyin.Bir oydan ne olacak demeyin inanın her birinizin oyu ve yorumları çok kıymetli.Bu yüzden desteğinizi esirgemeyin lütfen.

Okuyan gözlerinizden,yorum yapan parmaklarınızdan öpüyorum canlarım.
Siz var oldukça ben ve kalemim var olacak.

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.Keyifli okumalar.🩶

Yazarken dinlediğim şarkılar:
Ozan Manas:Geriye Kalan
Sezen Aksu:Belalım
Ahmet Kaya:Yakamoz

Yazarken dinlediğim şarkılar:Ozan Manas:Geriye Kalan Sezen Aksu:BelalımAhmet Kaya:Yakamoz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23.BÖLÜM: SAVAŞ İLANI

****

Ekin Asaf Karalı

2 Saat önce:

Kalp neydi?Bir organ mıydı?Ya da yaşamamız için en önemli bir araç mıydı? Sıradan bir kalp nasıl olurda
içinde onlarca duyguyu barındırabiliyordu?

Bir yumruk büyüklüğünde et parçası bizi biz yapan duyguları var ediyordu.
İnsan oğlunu diğer varlıklardan ayıran özellikleri akıl ve kalptir.Kalbin insan zihnin bulunduğu yer olduğuna inanırlarmış.Zihinde olan şeylerin aslında kalbin yansıması olduğu anlamına geliyormuş.Hepsi safsata.

İnsanlar aşkın ve sevginin zihinle alakalı olduğunu,duyguların bilinç altında kaynaklandığını ve her şeyin zihnimizin bize oynadığı oyundan ibaret olduğunu söylüyorlardı.

Külliyen yalan.

Zihnimi istila eden mavi gözler, kalbimin ritmini bozmuştu.Güya siktiğimin zihni istiyormuş Afra'yı.

Öyleyse sıkışan kalbimin derdi neydi? Zihnimde olan kadının kalbimle ne zoru vardı da beni nefessiz bırakıyordu?

Zihnimi de sikeyim,kalbimi de.

Sesli bıraktığım nefesin ardından gözlerimi yumdum.Ne halt edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Onu deli gibi özlemiştim.Kokusunu,tenini,
sesini,mavi deniz gözlerini...Her defasında kapısına gidip elim boş dönerken buluyordum kendimi.Niye mi? Karşısına çıkmaya yüzüm yoktu.
Hele de son bakışında ki hayal kırıklığı yok mu,benim yüreğimi bıçak gibi kesmişti.Her gece kapısında bir umut onu görürüm diye gitmiş yüreğime dolan katlanılmaz özlemle geri dönmüştüm.

YAKAMOZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin