7.Zincire Tutsak

1.1K 45 11
                                    


Kurgunun yayılması için destekerinizi bekliyorum.Yıldıza basıp bol bol yorum yapın lütfen.Okunmalara göre yorum ve oylar çok az.

Şimdi yıldızı parlat ve yorumları donat Yakamoz ailesi.Afra ve Ekin sizinle var olacak.

🎧
Sezen Aksu:Sen Ağlama
Emre Aydın: Soğuk Odalar
Emir Şapur:Saçma Sapan

7.BÖLÜM: ZİNCİRE TUTSAK

Her şeyin yoluna girdiğini sanıp avutuyordum kendimi.Bazı şeylerin değiştiğini,en önemlisi de benim değiştiğimi sanıyordum.Meğerse boş bir umuttan başka hiç bir şey değilmiş.Her defasında kendi kendime iyileştiğimi düzeldiğimi , hayatımın düzene girdiğini tekrarlayıp umutlandım.

İşte bu kez oldu Afra,iyisin.Her şey yolunda,mutlusun...diyerek yalandan alıştırmaya çalıştım kendimi.Ama olmadı...Ne hayatım düzene girdi ne de ben düzeldim.Ne hayatım değişti ne de mutlu olabildim.Sadece alıştım...
Kendi hayatımı kabullenip alıştım.
İnsanoğlu nasıl ki iyisine kötüsüne alışıp kabulleniyorsa benimde öyle oldu.

Daha bir kaç gün önce kendi halinde kendi dünyam da yaşamaya çalışıyorken bir anda kendimi karmaşanın ve olayların tam ortasında buldum.Ve bir anda alakam olmayan insanlar tarafından alıkoyulmakla beraber işkencelere maruz kaldım.
Bunun karşılığında da utanmadan dalga geçercesine özür dileyip para teklif ettiler.Kabul etmeyince ailemle tehtid edildim.Evet söylediğim gibi bunlar bir kaç gün içinde oldu.Ben bile ne olduğunu anlamadım.Ve eğer ki planlarım işe yarar ise özgürlüğüme kavuşacak eski hayatıma dönecek,o insanlardan kurtulacaktım.

Ekin denen adamın gidişinden sonra uyumamış ve ne yapacağımla ilgili planlar düşündüm.Bir yolunu bulup hastaneden çıkmam gerekiyordu.
Çünkü gitmem gereken bir yer ve şikayet etmem gereken iki kişi vardı.
Beni tehdit edip surturacağını sanıyorsa çok yanılıyordu.

Duvarda asılı saate baktım ve 4.15 çeyrek geçtiğini gördüm.Saatlerdir yattığım yerden kalkmamış,bir çözüm yolu bulmaya çalışmıştım.Daha doğrusu Ekin denen adamın söylediklerini düşünmüştüm.Eğer onun dediklerini yapmazsam ailemle tehtid ediyordu beni .Eğer ailem her şeyi öğrenirse biliyorum yüzüme bakmazlar ve beni İzmir'e geri götürürlerdi."Kabuslarım ve yakamı bırakmayan anılarla dolu İzmir'e."
Ama yapamazdım.O adamın tehditlerine boyun eğemezdim.

Üzerimdeki çarşafı kenara itip yataktan destek alarak güç bela
ayağa kalktım.Tabi bununla beraber bedenime giren acıları hissetmemle inledim.Ama aldırış etmeden koltuğun üzerinde ki poşeti alarak lavaboya ilerledim.

Dik durmalıydım.Nasıl ki şimdiye kadar hep tek başıma mücadele edip ailem için hayatta kaldıysam şimdi de ayağa kalkıp hayata karşı dim dik ayakta durmalıydım.

Her hareketimde bedenime batan iğneleri umursamadan üzerimde ki elbiseyi çıkardım ve krem rengi kapşonlu eşofman takımını giydim .
Aynaya bakmaya ne gücüm vardı ne de cesaretim.

Ellerimle yağlanmış saçlarımı tepemde toplayıp tokasız bir şekilde sıkı bir topuz yaptım.Bir süre beni idare ederdi.Genelde de tokayla saçlarımı toplamazdım çünkü saç diplerim acır ve başım ağrırdı.Yere düşen elbiseyle poşeti bırakıp lavobadan çıkıp kapıyı kapattım.

YAKAMOZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin