⧼ 25-Beklenen ⧽

3.8K 407 236
                                    

Minicik hatırlatma, bölümlerle ilgili duyurulardan  ve kurgularımla ilgili gelişmelerden haberdar olmak için beni buradan da takip etmeyi unutmayınız, öptüm. 💋

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bunalıyordum.

İki gündür yaptığım her şeyden, gittiğim her yerden, çevremdeki her insandan resmen bunalıyordum ve oldukça huysuz bir şekilde etrafta dolanıyordum.

Ne tesadüf ki Baver'i engellememin üzerinden de iki gün geçmişti.

Aslına bakarsak her ne kadar kendime itiraf etmek istemesem de içten içe Baver'in bana bir şekilde ulaşmasını beklemiştim. İsteseydi yapardı, biliyordum ama o resmen onu engellememi kabullenmişti ve biz iki gündür hiçbir şekilde iletişime geçmemiştik.

Bu yüzden ona kızmıyordum çünkü hem onu engelleyip ben de bana ulaşmadığı için ona kızmak oldukça pişkin bir tavır olurdu muhtemelen.

Sadece içten içe bir umut besliyordum ama artık yavaş yavaş onu da yitirmeye başlamıştım.

Bütün öfkem, yaşanabilecekken yaşanamayan şeylereydi.

Hissettiğim korkular yüzünden hayatımda belki de yaşayabileceğim en güzel zamanların önünü kestiğim için kendime de çok öfkeliydim, bütün bu huysuzluğum bundandı aslında.

Ben de biliyordum bu korkularımın akıl kârı şeyler olmadığını ama önüne geçemiyordum. Yirmi yıldır bütün bunların içinde büyümüşken, hatta hâlâ daha böyle bir hayatta yaşıyorken aşka, sevgiye dair sahip olduğum önyargıları değiştiremiyordum. Bütün bunlar sanki hiç yokmuş gibi hayatıma devam edemiyordum, aşamıyordum.

Ders devam ederken sıkıntılı bir şekilde iç çekip başımı önümdeki tabletime eğip dolan gözlerimi gizlemeye çalıştım.

Hayatımda bir kez olsun sahte olmayan, gerçek bir sevgiyle sevilmiştim. Bir kez olsun karşımdaki kişi beni popülerliğim, param, vücudum, güzelliğim için değil; gerçekten de sadece ben olduğum için sevmişti ama gelin görün ki ben onu da kaybetmiştim.

Omuzumda hissettiğim elle yerimde sıçrarken bakışlarımı yan tarafıma çevirdim.

Pırıl, şefkat dolu bakışlarıyla bakarken başını yana eğip hafifçe gülümseyerek fısıldadı. "İyi misin Ada'm?"

Burukça gülümseyip başımı aşağı yukarı salladım. "İyiyim."

Değilim.

Baver'i özlüyordum.

Çok özlüyordum hem de.

İçim iyice sıkıntıyla dolarken bu halimi kimseye belli etmeden biriken gözyaşlarımı geri yollayarak derin bir nefes aldım ve arkama yaslandım.

Berçem | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin