- Yiboo, sen yemeğe neden takıntılısın bu kadar?
°°°°°°
- Aslında kendim olarak takıntım yok. Ama sen önemlisin. Aç kalmaman lazım. Heyecan yaparsan ve bu açlıkla birleşirse hasta olabilirsin. Mutlaka biraz yemelisin.
- Anlaşıldı kurtuluş yok. Yunshi ile bu yönünüz çok benziyor. Başımda asker gibi dikilir ben yemeden ayrılmaz.. dı. Tamam hem yiyelim hem konuşalım. Bu yemekleri kim hazırlıyor kuzum?
- Kuzum?
- Sözün gelişi.
- Bir kişi değil hazırlayan bir bina tamamen yemek bölümüne ayrılmış. Koca şehir buradan alıyor yiyeceklerini. Çoğunlukta az gücü olan insanlar sipariş veriyor. Evlere gönderiliyor bunlar. Bizim gibi gücü olanlar ise listeden seçip kendi alabiliyor.
- Yani bir parmak hareketiyle hoop masada yemekler. İyiymiş. Benim evimde çalışanlar yapardı yemekleri. Tabi bir de koca evin temizliği filan vardı. Hiç anlamam o işlerden. Her şey her zaman önüme hazır geldi. Ben sadece işlerimi kontrol ederdim.
- Boş zamanlarında ne yapardın sporla ilgilenmez miydin?
- Boş zamanım oluyor muydu acaba? Düşününce yoktu diyorum. Her an mutlaka bir şeylerle uğraşıyordum. Bölgemizde çok sayıda fabrika kurmuştuk. Her gün onların bir kaçını denetlerdim. Onlar bitene kadar Ay biterdi. Sonra yeni baştan aynı kısır döngü. Adamların sorunları. Aile geçimsizlikleri, anne babasına isyan eden evlatları eğitmek. Yok hiç boş zamanım olmuyordu. Çetenin başına geçtiğimde bir kaç yıl eğlenmeye devam ettik. Sinemaya gidiyorduk. Toplanıp içiyorduk. İşte gençken insanlar ne yaparsa onu yaşıyorduk.
- O zamanlar ilişkin var mıydı?
- İlişki eh bir iki olmuştu. İlişkinin amacını anlayınca o defteri kapattım.
- Amaç mı, ne amacı?
- Dedim ya çok varlıklıydık. Tek çocuktum. Bütün miras bana kalacaktı öyle de oldu. Kendini kurnaz sanan bir kadın benimle yatmak için içkime ilaç koymuş. İşin kötüsü kadın zaten hamileymiş. Bana yüklemeye çalışıyormuş. Yunshi şüphelenmiş kadından. Sarhoş olmuşum. Güya kadında yardım ediyor görünmüş. Beni banyoya götüreceğini söyleyip odaya kapatmış. Biz dönmeyince Yunshi arayıp bulmuş, odayı basmış. Ben kendimde değilmişim. Kadın olduğuna şükretsin. Neyse bebeğin babasını bulduk onları evlendirdim. Ev ve iş sağladım. Ama o günden sonra da kadın defterini kapattım.
- Ya erkek sevgili, partner olmadı mı?
- Sen ne diyorsun? Erkek sevgilim olsa toplum afaroz ederdi beni. Gerçi ben söz konusuysam onların hakkından gelirdim ama ilgimi çeken yoktu. Veya arayışta olmadım. Hem benim dünyam çok tehlikeli. Bir sevgilim, eşim vesaire olsaydı kesin onlarla tehdit edilirdim. Yirmi bir yaşımda o dünyadan koptum ve kendimi işe adadım. Ya sen? Senin hayatında kim vardı?
- Bir kişi oldu sadece. O bir erkekti. Hoşça vakit geçiriyorduk. Birlikte içip eğleniyorduk. Ben nedense onunla birlikte cinsel birliktelik düşünmedim. Hep kendimi frenliyordum. Bir iki öpme girişimi oldu onun ama istemedim bunu da. Görevden döndüğüm bir gün evine gittim birlikte eğlenelim diyecektim. Sokağın başındaydım ki onu bir kızla gördüm. Öpüşerek onun evine giriyorlardı. Bekledim biraz. Sonra evinin kapısını çaldım. İstesem içeriye ışınlanabilirdim. Sonuna kadar ne yapacağını görmeliydim. Beni ekranda görünce panik oldu sanırım. Biraz zaman sonra kapıyı açtı. Uykudan kalkmış numarası yapıyordu. Ben hemen odasına girdim kız orada, yataktaydı. Hiç bir şey söylemeden çıktım. Sanırım o da bana karşı çok bir şey hissetmiyordu. Böylece bitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Innocent Mafia ~ Yizhan
Fanfiction** - Sen benim adıma konuşamazsın. 'Ooo Sean. Epey güçlü bir ruhun var. Aşk deyince ortaya çıktın. Neyse şimdilik sana sesimi çıkarmayacağım. Bir şey bilmiyorsun çünkü. Amaa patilerini Yibo'nun üstünden çek. Ona sadece üzüntü verirsin sen.' ...