Final
- Geldi de, o sıra değil gelen güzel yavrum. Şimdi gözlerini iyice aç şu kapıya bak. Senin için kimler burada.
°°°°°°
Tekrar açılan kapıdan Yunshi ve İchira giriyordu. Önce sevindi Zhan. Ancak onların dedektifler olduğunu anladı. Arkadaşları değildi. Olamazdı da zaten. Genç halleriyle bile onları Hoshi'ye götüremezdi. İkisi yana çekildi birinin geçmesini bekler gibi. Biri değil birileri geliyordu gerçekten.
Zhan'ın gözleri olabilirmiş gibi daha da açıldı. Bacakları tutmadı. Dizleri ona ihanet edip titriyordu. Koşmak isterken yere yığılıyordu. Yibo onu tutup destek verdi. Xiao Daoming ve eşi Lai Chu Zhan'a yaklaştı. Gözyaşları Çağlayan olmuştu herkeste. Zhan annesinin uzattığı kollara gidecek halde değildi. Yibo onu annesine itti. Daoming ve Lai onu anında kucaklayıp düşmesini engelledi. Bu beklenmedik kavuşma Zhan'ın kilitlenmesine sebep oldu. Ne konuşabiliyordu ne ayaklarında kollarında derman vardı. Kendini erimiş gibi hissediyordu. Yalnızca gözleriydi tüm hislerini anlatan. Guang üçünü uzun koltuğa alıp oturttu. Zhan biraz daha toparlanmış gibiydi. Annesi ona seslendiği an gözyaşları içinde ona sarıldı. Babası da onlara sarıldı. Oğlunun saçını okşuyor, kokluyordu. Onlara henüz gerçek Zhan olduğu söylenmemişti. Yibo ve Zhan da bunu bilmiyordu. Onların haberi var zannediyordu ikisi. Dakikalar sonra biraz olsun sakinleştiler. Annesi onun yüzünü kaldırıp gözlerini, yanaklarını doyasıya öptü.
- Oğlum bizi bağışla seni koruyamadık. Babamın bunu yapabileceğini hiç düşünmemiştik. Yaşlı Guang bize olanları anlattığında yaşadığımız şoku kelimelerle ifade edemem. Seni bizden çaldı. Evet farklı biri olduğunu biliyorduk ama sen bizim oğlumuzdun artık....
- Büyükbaba???
- Sonra yavrum, sonra. Önce aileni dinle.
- Bir şey mi kaçırdık?
- Lai lütfen sen devam et. Anlatacakların bitince konuşacağız.
- Peki. Sonra çok kötü bir şekilde kavga ettiğimizi hatırlıyordum. Ancak sonrası yoktu. Sanki biri beni içime hapsetmişti. Her şeyi görüyor duyuyor ama müdahale edemiyordum. Babanda tıpkı benim gibiymiş. Çaresizce Birbirimize bakıyorduk. Yıllar geçmişti senden uzakta. Çok nadiren seni görebiliyorduk. Bize bunu bile çok görmüştü babam. O aralar Zhan'ı da düşünüyordum. Umuyordum ki senden daha iyi şartlara sahip olsun. Bencillikti evet düşüncemiz. İkiniz içinde ayrı ayrı üzülmekten kalbim ağrıyordu hep. Hayatım sen devam edebilir misin? Heyecandan çok yorulmuş gibiyim.
Daoming eşine ve oğluna bakıp söze girdi.
- Sen bizsiz büyümüştün. Biz sensiz yaşamıyor gibiydik. Ruhsuz birer beden parçasından ibarettik. Ağlayamıyorduk bile. Senin yakışıklı bir delikanlı haline geldiğini gördüğümüz gün bizde bir farklılık oldu. Biz rahat hareket ettiğimizi fark ettik o gün. Üzerimizdeki baskı kalkmıştı. Sana koşacakken Zheng fark etti. Yılda bir olan ziyaretti bu. Senin karşına bizi çıkarıp işte böyle umursamaz ebeveynlerin var. Seni seven, ilgilenen tek benim diyordu. Gösteriydi bu. Serbest olduğumuzu anlayınca anında bizi farklı bir yere aldı. Belki hatırlarsın. Bize öfkeyle bakıyordun o gün. Zaten sonrasında biz yoktuk artık. Zheng'le kavgaya girdik. Ne yazık ki o bizden çok güçlüydü bizi öldürdüğünü düşündük. Gözümüzü açtığımızda demirparmaklıkları olan bir yerdeydik. Başımızda biri vardı. Gözetleme için Zheng tarafından bırakılmıştı. Ayrıca ihtiyaçlarımızı karşılıyordu. Kaç yıl geçti bilmiyorduk. Adam bizi bırakıp gitti bu yakınlarda. Açlık ve susuzluğa ne kadar dayanabildik onun da bilincinde değildik. Güçlerimiz bizi nereye kadar tutmuştu? Yaşlı Guang'ı gördüğümüzde öldük kesin düşüncesine girdik. O gün kurtulduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Innocent Mafia ~ Yizhan
Hayran Kurgu** - Sen benim adıma konuşamazsın. 'Ooo Sean. Epey güçlü bir ruhun var. Aşk deyince ortaya çıktın. Neyse şimdilik sana sesimi çıkarmayacağım. Bir şey bilmiyorsun çünkü. Amaa patilerini Yibo'nun üstünden çek. Ona sadece üzüntü verirsin sen.' ...