15- Aç gözünü.. Öleceksin

33 6 19
                                    

    

     - Yibo, burada kalmak için çok çaba göstereceğim. Kararım kesin. Böyle bir manzarayı asla kaybetmek istemiyorum.

                     °°°°°°     

     Yibo'nun içini hüzün kapladı birden. Bunu düşünürken konuştuğunu fark etti o anda. Sitem çıkmıştı bir kez ağzından.

     - Demek manzara için kalmak istiyorsun. Başka bir sebebin yok.

     - Olmaz mı? Asıl büyük sebep manzarayı güzelleştiren sensin Yibo. Seni Zhan'a bırakmayacağım. Biz iki dost olarak yüzyıllarca birlikte yaşamalıyız. Sana nasıl eğlenilir öğreteceğim.

     *Bununla yetinmeliyim. Asıl sebep benmişim sonuç olarak. Ahh Sean ahh sözlerin içimde ne fırtınalar yaratıyor bir bilsen. Zhan ile tartışırken çok ateşliydin. Onu sana bırakmam diyordun. O an kalbim durmuştu sanki. Anlaşılan yanlış yorumlamışım. Sen tek burada kal. Ben dostluğuna razı olacağım. Kim bilir belki ileride... Yibo kendini kandırma. En iyisi anların tadını çıkarmak.*

     - Bu büyülü manzara seni de içine çekti değil mi?

     - Evet. Çok büyülü. Merak ettiğim bir şey var. Ormanlık alandayız. Ancak yaprak hışırtısı bile yok. Yine de ses duyuyor gibiyim. Bu psikolojik bir duygu mu acaba? Senin sözünü ettiğin şu anlatım dikkatimi cezbetti. İlk kez böyle bir şey duydum ve yaşadım.

     - Psikolojik olup olmadığını bilmiyorum bende. Bu ıssız yerde yıldızları izlerken bir şeyler geliyordu kulağıma. Hiç bir sesle bağdaştıramadım bunu. O yüzden Sessizliğin sesi dedim. Belki gökyüzünün veya yıldızların sesi kulağıma ulaşan. Emin olduğum şu ki o sessizlik de bile ses vardı. İnsanı gevşeten huzur veren bir ses bu. Sen de böyle hissetmedin mi?

     - Ne diyeceğimi bilemedim. Evet huzur var kesinlikle. Anlatımın karşısında sana hak verirken ilk kez bunu yaşadığım için şaşkınım. Hissettim o sesi duymaktan ziyade. Belki de duydum yada ikimizde duyduğumuzu sandık. Olan neydi bilmiyorum. Her neyse güzeldi. Şimdi içeri geçelim mi? Oturmaya devam mı edelim?

     - Yibo anlatacağın şeyler olduğunu biliyorum. Ama ben bir süre daha bu keyfi yaşamak istiyorum. Senin işin varsa içeri geçebilirsin. Ben yalnızlığa alışığım. Hem biraz daha gökyüzünü izlemek istiyorum.

     - Benim şu an işim yok. Tüm işim de sensin bundan sonra. Seninle burada yıldızları izleyeceğim ben de.

     Yıldızları izleyen çift bir süre daha oturdu. Yibo bir esinti hissetti. Sean üşüyebilir diye düşündü. Ama onun hiç sesi çıkmıyordu. Yanına yaklaştığında gözlerinin kapalı olduğunu gördü. Ay ışığı yüzüne vurarak onu aydınlatıyordu. 'Ay ışığında uyuyan güzel.' dedi içinden. Bir erkeğe güzel demek bu evrende doğaldı. Bir erkek yakışıklı olduğu kadar güzel bir yüze sahip ise ışığı daha yüksek oluyordu. Kendi evrenlerinde elbette yakışıklı güzeller vardı. Ancak Sean kadar ışıldayan hiç görmemişti. Belki de Sean'dan başkasına kördü. Bunu  şimdi keşfediyordu.

     Sean kıpırdanınca kendini toparladı. Diz çökmüş eni konu onu izliyordu. Sean gözlerini açsa, onu bu kadar yakında görse irkilebilirdi.

     - Sean uyuyor musun? Bak burada üşütebilirsin. Hadi eve geçelim.

     Sean sese karşılık gibi gerindi. Ama oturduğu yere daha çok yerleşti sanki. Üstelik yan dönmüştü
Tamamen uyku pozisyonu almıştı.

     - İchiraaa birazcık daha uyuyayım lütfeen. Tatlı uykumu bölmesen iyi olur.

     - Seaan. Ben İchira değilim. Uyanır mısın lütfen.

Innocent Mafia ~ YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin