- Anneee hayır anne gitmeee.
°°°°°°
- Sean, Sean merak etme yanındayım.
Sean gözlerini açmış boşluğu bakarken gözyaşları yanaklarından aşağı süzülüyordu. Göremediği için Yibo'nun sesine doğru ellerini uzattı. Yibo onu tutup sarıldı. Sean bu kez hıçkırarak ağlıyordu. Yibo yine minik dokunuşlarla sırtını ovuyordu. On dakika kadar böyle kaldılar yatakta. Sean sakinleşmeye başladı. Daha iyi gibiydi şimdi.
- Sean...
- Ahh Yibo annemi gördüm. Bana gülüyordu. Babam ve büyükbabam da yanımızdalardı. Ama büyükbabam onlara öfkeyle bakıyordu. Sonra beşimiz de kaybolduk birden. Ahh evet bir çocuk daha vardı yanlarında o biraz uzaktı onlara. Yüzünü göremedim. Sonra hepsi kaybolmuştu. Ama ben gittiğimi sanırken kalmıştım. Nasıl bir şeydi anlatamıyorum. Hem gitmiş hem kalmıştım. Ben ağlıyordum. Annem ve babam da gözyaşları içindeydi. Annem en son elini uzatıyordu bana. Ben hemen arkalarından koşmak istedim ama bir adam beni sıkıca tuttu bırakmadı. Ama ben de onlarla gittiğimi görmüştüm. Neden başka yerdeydim çözemedim. Arkamı dönüp o adamın elinden kurtulmaya çalışırken yanında ki yaşlı adam bana seslendi. "Oğlum sakin olmalısın. Annen öldü dedi." bana. Evet babam ve büyükbabamdı onlar. Ama yabancı gelmişlerdi. Annem az evvel kayboldu diyordum içimden. Sonra onun yerde yattığını gördüm ve kan vardı yerde. Çok karmaşık bir rüyaydı. En son anneme seslendim ve o sırada uyandım. Bu ne demek oluyor?
Yibo düşünceli gözlerle ona baktı. Sean böyle bir rüyayı veya kabusu neden görmüştü? Bu parelel evren boşluğunda kayboluşa benziyordu. Diğer yandan yaşanan ayrı olay vardı. O yaşta bir çocuk bunu uyduramazdı. Yani rüyasında bunu görmek çok garipti. Bunu Nolan ile konuşacaktı. Ama şimdi Sean ile ilgilenmeliydi. Hala titriyor ve sık nefes alıp veriyordu. Anlatırken o anları yaşıyordu yeniden.
- Sean ben de çözemedim ne anlama geldiğini. Sen annenin vurulduğunu söylemiştin. Yani öyle anlatmışlar sana değil mi?
- Evet. Kendime geldikten sonra anlattılar. Ancak ben hiç bir şey hatırlamıyordum. Babam ve büyükbabam olduğu söylenen kişiler gerçekten bana yabancıydı. Tuhaf şekilde onları tanımadığımı düşündüm. Hafıza kaybı yüzünden olduğu söylendi. Ayrıca ben böyle bir olayı hiç hatırlamıyorum bile. Şimdi gördüğüm rüyaya göre evet onlar babam ve büyükbabamdı. Ancak onlar, evimiz hiç tanıdık değildi. Bana resimler gösterdiler. İkna etmek için sürekli konuştular. Hatta on yaşıma kadar psikolojik tedavi gördüm. Bunları hatırlıyorum. Bir zaman sonra kabullendim sanırım. Babamı ve büyükbabamı seviyordum. İyi insanlardı. Büyükbabam ben on beş yaşımdayken kalp krizi geçirip öldü. Çok etkilenmiştim. İki yıl sonra da babamı kaybettim. Belki o yüzden bu çete işlerini hiç sevmedim. Herkesten çok farklıydım. Yani diğer çete liderlerinden. Sonra düşününce babam da sevmiyordu bu işleri. Neden bulaşmıştı diye bir gün büyükbabama sorduğumda beni karşısına alıp anlattı.
"Ailemizi korumak için güçlü olmalıydım. Bir çete kurmasaydım onların yanında çalışan fedai yapacaklardı beni. Ailemle tehdit ediliyordum. O nedenle adam toplayıp güçlendim. Ne yazık ki babanı da bu işe bulaştırdım. Şimdi devir biraz daha değişti. İsterseniz farklı bir hayatı seçebilirsiniz."
O yüzden beni hep uzak tuttular. Büyükbabam ölünce babam epey sarsıldı. Ben üniversiteyi bitirince çeteyi dağıtacaktı ve yurt dışına gidecektik. Şimdi bu rüya ya da kabus bir sürü anımı tetikledi.
- Nasıl anılar hatırladığın?
- Kaybolan kişiler benim gerçek ailemdi. Kaldığım kişiler de ailemdi. Aynı yüzlere sahiptiler. Yani rüyama göre konuşuyorum şu an. Ama onlarla kaybolduğumuzu gördüm. Sonrasını ne olmuştu? Diğer çocuk kimdi? Asıl önemlisi neden geçmişimi hiç hatırlamıyordum. Annemi kaybedince algım mı değişti? Ve bana resmi gösterilen kadını neden annem gibi hissetmiyordum. Annem diye ağlıyordum ama resimdeki annem için değildi bu. Şu anda bunların ayrımına varıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Innocent Mafia ~ Yizhan
Fanfic** - Sen benim adıma konuşamazsın. 'Ooo Sean. Epey güçlü bir ruhun var. Aşk deyince ortaya çıktın. Neyse şimdilik sana sesimi çıkarmayacağım. Bir şey bilmiyorsun çünkü. Amaa patilerini Yibo'nun üstünden çek. Ona sadece üzüntü verirsin sen.' ...