Şuan bilgisayarın başında oturan ben,tepemde dikilmiş olan müdürümüz Sevinç Hanım,sağımda ellerini açmış dua eden bir Hande, önümde dizilmiş arkadaşlarım sınav sonucunu merak ediyorduk. Açıkçası oldukça heyecanlıydım. Ama hiç umudum yoktu çünkü sınav oldukça zordu tamam soruların hepsini yapmış olabilirim ama bu onların doğru olduğu kesinliğini vermiyordu dimi ama? Ellerim titreyerek bilgisayarda gerekli olan işleri yapmaya başladım.
Sonucu görünce ağzım açıldı ve birden çığlık sesleri duyulmaya başlandı. Hayır kesinlikle şuan gözlerim yanlış görüyordu. Bu okuduklarım gerçek olamazdı.
Bade Güven
İstanbul Sayer Koleji (Tam burslu)
TEBRİKLER...
Şaşkınlıktan kıpırdayamıyordum. Hayallerimin şehri olan her gece oranın hayalini kurarak uyuduğum İstanbul'u mu kazanmıştım yani şimdi ? Orayı kazanacağım aklımın ucuna dahi gelmezdi. Sevinç Hanım hiçbir şey demeden öyle durduğumu farkettiğinde karşıma geçerek ellerimi ellerinin arasına aldı ve dolu gözlerle bana bakarak konuşmaya başladı.
"Bade senin için çok sevindim kızım. Biliyorum ara sıra size katı olsamda her zaman aileniz gibi olmaya çalıştım. Bazen kızdım,bazen sevdim sizleri. Ama hiç bir zaman kötülüğünüzü istemedim. Artık önünde mükemmel bir fırsat var. Umarım herşey senin için çok güzel olur"diyerek sarıldı. Hemen karşılık verdim sarılmasına. Ne kadar katı gözükmeye çalışsada bize anne sevgisini hep vermeye çalıştı. Ailemizin yapamadığını bizler için o yapmıştı.Kalan son haftamı arkadaşlarımla eğlenerek geçirdim. Ama artık bugün bizim için herşey sondu. Karşımda dolu gözlerle bana bakan arkadaşlarıma ve Handeme baktım. Bazıları aramıza yeni katılmış olsada hepsi benim olmayan ailem,kardeşlerimdi. Hande'ye dönerek
"Ahh hadi ama sarışınım daha bir kaç haftaya kadar gitmem için yalvarıyordun" dedim yalandan sızlanarak dolmuş gözlerimle. Ağlamalarının arasından "Sus gerizekalı"diyerek beni kendine cekti ve sıkıca sarıldı. İkimizde deli gibi ağlıyorduk. Herşeyimiz birdi bizim. Beraber büyümüştük şimdi nasıl ayrılırdık ?
"Biraz daha ağlarsan gitmekten vazgeçerim"dedim. Birden kendini geri çekip "Ağlamıyorum kii gözüme eyeliner kaçmış" dedi sırıtarak. O böyleydi işte sözleri kendine göre uyarlar ve duygularını belli etmezdi. Sırasıyla diğer arkadaşlarımlada vedalastıktan sonra tekrar Hande"ye dönerek "Derslerine iyi çalış ufaklık"dedim saçlarını karıstırırken. Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Ve sinir etmek istedigimde ona hep ufaklık derdim. Hadi ama sonuçta ondan bir yaş büyüktüm dimii ?
Sinsice sırıttı. Bu hiç iyi değildi. Çünkü ne zaman böyle sırıtsa aklından hayin planlar geçiyordu. Burada birsey yapamazdı değillmii. Ama sonra birten sırıtısı durdu ve konuşmaya basladı" Eğer her gün beni aramazsan ve rapor vermezsen yurttan kaçar yanına gelirim. Kimseye bana olduğun kadar yakında olma sakın. Hatta hep mesafeli ol. Sen salaksın kandırırlar seni. Herkese iyi niyetle yaklasma orası İstanbul ne olacağı belli olmaz. Gazoz filanda verirlerse içme sakın,haberlerde 165 yerinden bıcaklandı haberlerini görmek istemiyorum" diyerek yutkundu ve biraz düsünür gibi yaparak sırıtarak "Gittiğin okulda yakışıklı çocuk varsa hemen beni anlatıyosun,seneye geliyor diyosun tamam mıı ?" Dedi tek nefeste.Gülümsedim ve aynı anda "Seni seviyorum" diyerek birbirimize sarıldık. Bir dahaki görüşmemize kadar son sarılmamızdı bu. Elimde valizlerimle yurt çıkışına doğru yürümeye başladım, çıkışa geldiğimde son kez arkamı dönerek büyüdüğüm,çocukluğumun geçtiği,ağladığım,güldüğüm yere son kez baktım. İşte yeni hayatıma gidiyordum. Peki yeni hayatımda beni bekliyor muydu ?Arkadaşlar okuyanlar lütfen vote ve yorum yapsınlar. Düsüncelerinizi merak ediyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAPŞAL
Teen FictionBenim için mutluluk imkansızdı. Onun benim olmasıyla imkansızlıklarım ortadan kalktı.