ŞAPŞAL

AŞK

Bugün hikayemin bittiği ve başladığı yerdeyim. Ben Selin. Aşık ve güçsüz...
Elimde telefon sosyal medya hesaplarım üzerinde geziniyordum. Birden bir bildirim geldi. Gözlerime inanamıyordum. En yakın arkadaşımın sevdiği çocuk istek atmıştı. Orada "Mustafa Kör" mü yazıyordu. Hala inanamıyordum. Delirmiş gibi Elifi aradım. Şoktaydım. Lanet olsun ne telefonunu açıyordu nede whatsappa giriyordu. Heyecandan ölmek üzereydim. Hayır yani bana ne oluyorsa sonuçta onun sevdiği çocuktu. Ama olsun arkadaşım çok mutlu olucaktı.  Elifi bekleyemezdim. Hemen mustafanın profiline girdim. Aman tanrım oda neydi öyle ? Batu ile fotoğrafı vardı. Ben aşkımdan kaçmak istedikçe daha çok bağlanıyordum. Çünkü onu sevdiğimi biliyordum. Mustafa evrim mi geçirmiş yoksa bana mı öyle geliyordu ? Ayı gibi çocuk bir anda zayıflamıştı. Ona kısaca dana bacak derdik :)  Hemen fotoğraf atmak istiyordum. Batu görsün değişimimi istiyordum. Belkide kendimi kandırıyordum. Beni hiç sevmemiştir belkide. Saat çok geç olmuştu ve artık gözlerim kapanıyordu. Elifle saatlerce konuşmanın arkasından kendimi uykunun kollarına bıraktım...

SABAH...
Gözlerimi açar açmaz instagrama girmiştim. Sonuçta sevdiğim beyin arkadaşı takip etmişti. Hala takipten çıkmamış. Elif yanımdaydı. Hemen birşeyler hazırladım ve tatlımızı yerken dedikodu yapmaya başladık. Tek istediğimiz takip etmelerinin bir işaret olmasıydı. Çünkü biz seviyorduk.  Belkide olmayacak bir hayale kendimizi kaptırmıştık.  Tabi ben geçen süre içerisinde bir sevgili sahibi olmuştum. Evet evet benim bir sevgilim vardı. Ama ne olursa olsun ben Batuyu seviyordum. Hayatımızı sikmişlerdi ve bizde buna seyirci kalmıştık. Mustafa Elifi çok umursamıyor gibiydi. Birçok kızla arasını iyi tutuyor ve Elifin sinirden kudurmasına neden oluyordu.

GÜNLÜĞÜMDEN SATIRLAR...(Elif)
Sevgili Günlük;

Bugün okula Selin aşkım gelmedi. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Hastaymış. Umarım en yakın zamanda iyileşir. En büyük korkum günlüğümün birisinin eline geçmesi. Eğer bunlar okunursa Selin ve ben yurttan atılır ve hayatımız alt üst olurdu. Neyse korkmak yerine kardeşim ile olan anılarımızı anlatmak istiyorum. Şuan sadece okulların açıldığı salı gününü anlatmak istiyorum. Ne gündü ama... Hayatımızın aşklarını bulduğumuz ilk gün... Herşey ne kadar güzeldi halbuki. Mutluyduk... Mustafa ile aramızda birşeylerin başladığı ilk gündü. Birlikte poğça yemiştik. Fakir ama gururluyduk. Daha doğrusu ben fakirdim. Batu ve Mustafa oldukça zengindi. Biz bir günü 5 ay konuşacak ve aşkımıza sahip çıkacak kadar aşıktık. Bugünlük benden bu kadar. Umarım bir gün sevilmek dileğiyle...

SELİN'in AĞZINDAN...
Sevgisiz Günlük,
Bugün okula geldim. Elifim bensiz çok yalnız kalmıştı. Kendi günlüğüne yazdıklarına şahit oldum biraz. Aslında zorla okudum desek daha doğru olur. Biz iki aptal aşıktık. Batu ve Mustafayı asla unutamayacağımızı düşünüyorduk. Onlarla sadece kısıtlı vakit geçirmiştik. Zengin oldukları için muhteşem görkemli villaları bizi cezbediyordu belkide. Buluşmamız genellikle grup şeklinde olurdu. Bir buluşmamızı anlatmak istiyorum... Batu ve Selin... Mustafa ve Elif... (Büyük Aşk)

Yine bir gün evdeydik. Batuyu çok seviyordum. Ailem yoktu. Belkide onu ailem yapmıştım. Keşke hep benimle olsa diyordum. Dizlerine yattım.. Saçımı okşaması bile bana huzur veriyordu. Onu top kafam diye severdim. Çünkü hoşuma gidiyordu. En sevdiğim repliği ise saat 4 demesiydi. Mustafa ve Elifte birbirlerini seviyorlardı. Ama onlar kaybetmekten korkan taraftı. Herşey güzel giderken birden kavga sesleri yükseldi. Oda neydi. Mustafa ve Elif kavga ediyordu. Mustafa sonunda dayanamadı ve evi terketti. Burada arkadaşım için birşeyler yapmam lazımdı çünkü pişmanlığı yüzünden belliydi. Hemen peşinden koştum. Ama o sırada Batu ile fısır fısır birşey konuştuklarını duydum.  Beni gördüklerinde ikiside renk atmıştı. Mustafanın Elifi sevdiğini düşünüyordum. O yüzden geri getirtmek için çok çaba sarfettik. Sonunda dayanamayıp sevgisine yenik düşüp gelmişti. Ama Elifin burnunu sürtmek istiyordu. Herkese sakız almıştı. Hayır anlamıyorum bu zenginlikte neden sakız alırki bir insan. Batuya sakızı fırlattı ve batu bana istiyor musun diye sordu heyecanla evet diyip atladım. Ahh hayır çok çocuksu davranıyordum. Beni bozmak için yer arıyormuşçasına dalga geçerek bekle vereceğim demişti. Çok utanmıştım. Keşke yerin dibine girebilseydim o an.  O an gözüm Elife takıldı. Öylece bizi izliyordu. Hemen onun sakızı olup olmadığını sordum. Sinsice Mustafaya baktım. Oda anlamış gibi ben sana vermedim mi diyerek Elife sakızını fırlatmıştı. Ahhh günlük bu aşk bizi ne hallere düşürdü ? Mustafa dayanamadı ve Elife gidip sarıldı. Birlikte film izlemeyi teklif etti.  Ufak bir inatlaşmanın arkasından birbirlerine sarılarak film izlemeye başladılar. Onları yalnız bırakma işi ise kırgın olduğum, beni her fırsatta bozan sevdiğim Batu ve bana düşmüştü.

Elif ve Mustafa uzanmış film izliyordu. Bu filmi ikiside daha önce izlemiş olmalarına rağmen hiç izlememiş gibi birbirlerine sarılarak izliyorlardı. Mustafa saçlarını öpüyordu ve sevgisinin her geçen gün arttığını söylüyordu. Elif ise sevgi sarhoşluğundan ve öpücüklerin verdiği etkiyle iyice mayışmıştı. Biz ise sadece muhabbet ediyorduk. Batu ile muhabbet etmek belkide en sevdiğim şeydi. Gerçi onunla yaptığım herşeyi seviyordum. Ama artık geç olmuştu ve yurda dönmemiz gerekiyordu. Benim saf aşık arkadaşımın hiçbir şey umrunda değil gibiydi.  İlk ben yanlarına giderek yurda gitmemiz gerektiğini söyleyecektim. Fakar Elifin umrunda dahi değildim. Sevgisi daha ağır basıyordu. Acaba yurda giremeyincede böyle düşünecek miydi?  Anlamadığım Batu içeriye ayaklarını vura vura geliyordu. Hiç mi kıpırdamaz insan allasen ? Mustafanın gelmemden rahatsız olduğu her halinden belliydi. Bana attığı ters bakışı asla unutamam. Onları sevmek umarım bize pahalıya patlamazdı...
Bugünlük bu kadar yeter günlük. Uykum geldi. İyi geceler....

OKUL ÇIKIŞI...

Bugün dersimiz erken bitmişti. Derece yaparak girdiğim okulda sırf aşık oldum diye hiçbir şey yapamıyordum. Kendimi toparlamam lazımdı. Karnımdan gelen sesle birden irkildim. Elif arkamdan aynı durum bendede var haydi birşeyler yiyelim diye teklifte bulundu. Belkide hayatımda duyduğum en iyi teklifti. Sınıfımızda yakın olduğumuz bir arkadaşımız daha vardı. Esin... Tatlı kızdı doğrusu. Üçümüz birlikte burgera gitmeye karar verdik. Esin güzel ve alımlı bir kızdı. Bir bakan birdaha bakıyordu. Burger kingteki kasiyerde arkadaşımıza vurulmuştu. Ama hiç şansı yoktu. Saçları kıvırcık, orta yaş sendromuna girmiş bir adamdı işte. Bu arada benim Batuyu unutmak için bir sevgilim vardı. Benden bir sınıf büyüktü ve okulun popüler takımındandı. Batu ile düşman olması onunla sevgili olmama neden olmuştu. Çünkü Batu beni yarı yolda bırakmıştı. Çok yakışıklıydı ve onunla birlikte olmak isteyen kız çok vardı. YGS dönemiydi ve 240 puan almıştı. Umarım üniversiteyi kazanabilirdi. Telefonlarımıza gelen ek ders mesajları ile apar topar yemeğimizi yiyerek okula dönmek zorunda kalmıştık. Dersler oldukça zorlayıcı gidiyordu. Ama Elif ve ben dünyadan soyutlanmış gibiydik. Ders arasında oturmuş her zaman ki gibi Mustafa ve Batuyu konuşuyorduk.  Birazdan sevgilim gelicekti ama biz yinede onları konuşuyorduk. Bana durmadan acı çektiriyordu beni bırakan oydu. Ama arkadaşları onu unutturmamak için herşeyi yapıyordu. Durmadan sosyal medya üzerinden takip ediyorlardı her hafta yeni bir olay yaşıyorduk. Artık çok yorulmuştum. Sevgilim vardı ve onunla yeni bir başlangıç yapmak istiyordum. Ama her seferinde buna bir şekilde engel oluyordu. Benim kardeşim iyi ki vardı. Mutlu olmam için herşeyi yapıyordu. Kendiside terkedilmişti ama benim için uğraşıyordu. Batuya uzun bir mesaj atmıştı. Ama her zaman ki gibi umursamamış cevap dahi vermeye tenezzül etmemişti.

Elif ile okul çıkışı birşeyler yapmaya karar verdik ve Bakırköye gezmeye gittik. Tadımız yoktu. Aşık olmak böyle birşey miydi gerçekten ? Yorucu ve üzücü... İstanbul hayatımı mafetmişti.  Durmadan onlarla buluşmalarımız ve yaptıklarımız aklımıza geliyordu. Biz yurtta büyümüştük ve paramız yoktu. Herşeyimizi birbirimizden tamamlıyorduk. Esin'in parfümüne el koymuş ve durmadan ondan sıkıyorduk. Ahh kızım parfümü bir günde yarıya inmişti. Sanırım ona bir parfüm borçluyduk. Kardeşlik böyle birşeydi işte. Fakirlik sevdiğine rezilde olmaktı. Buluşmalarımızın birinde canım arkadaşım sırf çorabı delik olduğu için kendisini dedalarca rezil etmişti. Ahh hatırladım da ne kadar salakça davranmışız. O gün bana sarıldığı gibi sarılmasını ne kadar da çok isterim şuan. Ama biliyorum ki imkansız. Elifin merhaba demeden terlik istemesini, bana o günkü sarılmasını, çorabının delik olmasını asla unutamayız. Açlıktan kıvrandığımız halde aştan dolayı yemek yiyemeyişlerimizi,  Elifin mustafayı kıskanmalarını delicesine whatsapp durumlarını takip etmesini, bana koy demesini asla unutamayacağız sanırım. İlk aşk unutulmaz derlerdide inanmazdım. Biz unutamamakla kalmadık onlarla yaşayıp kalktık. İki arkadaş iki arkadaşa delicesine aşık olmuştuk....

Batuyu unutmaya başladığımı düşünüyordum. Sevgilime bir şaka yapmak istedim. Çünkü bugün 1 Nisandı. Ama şaka bana pahalıya patlamıştı. Okulun serseri çocuğuyla birlikteydim ve salakça ayrılma şakası yapmıştım. Belkide gerçekten ayrılmak istiyordum. Bunun elbette bir cezası vardı. Hiç sevmediğim okul kıyafetlerimle iki gün boyunca gezecektim. Ahhh hadi ama böyle cezamı olur. Dövmediğine dua etmeliydim belkide. Artık batunun hayatımdan çıktığına alışmalıydım. O birdaha asla benimle olmayacaktı. Hayatıma yön vermeli ve başarıyla buraya gelişimi başarıyla sonlandırmalıydım. Biz güçlüydük, arkadaşlığımızı ve dostluğumuzu bulmuştuk. Umarım sonsuza kadarda birlikte olacaktık.