Düşünceler dalmış bir şekilde beni almaya gelen adamın peşinden yürümeye başladım. Adı neydi acaba? Sanane Bade! Ya belki araştırıcaktım bu seksi çocuğu. İç sesim dediğim karşısında "Seksimii?"dedi tırnaklarını törpülerken. Seksimi dedim ben hep senin yüzünden bi susar mısın diyip arabaya bindim. İyice deliriyordum galiba. Kendimi daha fazla tutamayarak şöföre "o çocuğun adı neydi acaba?" Diye sordum biraz çekingen bir tavırla. Dikiz aynasından bana bakarak "Bilmiyorum efendim" dedi. Nedense birden kaşlarım çatıldı.
"O zaman kulağınıza ne söyledi?" Diye sordum şüpheyle aynadan izlerken. Adam biraz gerildi ve "Sizin bir çatlak olduğunuzu ve sizi hemen alıp götürmemi istedi efendim" dedi. Bu mal bana çatlak mı demişti yani ? Sinirle gözlerimi kısıp arkaya yaslandım. Aklıma gelen soruyla öne doğru giderek "Peki sizin adınız ne?" Diye sordum. "Arda efendim"diye cevap verdi hemen. Bana durmadan efendim demesine gerek yoktu. Sonuçta onun iş vereni değil sıradan normal bir öğrenciydim. "Bana efendim demenize gerek yok"dedim samimi bir gülüşle. Aynı şekilde oda gülümseyerek"Ama..."dedi ve sözünü kestim. "Lütfen, adım Bade. Bana sadece Bade de" dedim. Biraz kafiyelimi olmuştu ne? Aman neyse ne. Arda abi gülümseyerek "Peki Bade han...,pardon Bade" dedi. Sadece gülümsedim ve yola bakmaya başladım.
--------------------------------------------------------Arda abiye dönerek"Daha çok yolumuz var mı?" diye sordum. Dikiz aynasından bana bakarak "Evet Bade yaklaşık bir saatlik daha yolumuz var,trafiğide göz önünde bulundurursak bir buçuk saati bulur"dedi Arda abi samimiyetle."Peki o zaman" diyerek gülümsedi. Yol boyunca onunla sohbet etmiştik. Anlattığına göre yeni evlenmişti. Çok iyi birine benziyordu. Telefonumu alarak Handemi aradım.
"Sarışınımmm" dedim cırlayarak. Ağlamaklı bir sesle "Bademm"dedi. Ağlıyor muydu yoksa? Tabi ya bensiz kim bilir ne yapıyordur orada şimdiden çok özlemiştim onu. "Sen ağlıyor musun?" Diye sordum hemen. "Ha-hayır" dedi kekeleyerek. Ahh sarışınım sen yalan söyleyemezsin ki hemen kekelersin diye geçirdim içimden. Dudaklarımı bir süre birbirine bastırarak iç çekişlerini dinledim. "Ne oldu birtanem?" Dedim daha fazla dayanamayarak. "Seni çok özledim Bade, sensiz eksiğim burada"dedi kendini daha fazla tutamayıp ağlamaya başlarken. Böyle yapmamalıydı ama aklım hep onda kalacaktı. İnşallah bu 1 sene çabuk geçerde hemen yanıma gelir. "Ah sarışınım bende seni çok özledim"dedim üzgünce. Daha fazla duygusala bağlamamak istemiş olacak ki "Oralar nasıll" diye bir soru yöneltti konuyu değiştirmek için. Şuan gözlerini sildiğine ve sahte bir sırıtış içinde olduğunu tahmin edebiliyordum. Daha fazla onu üzmemek için sırıttım ve "Biliyor musun sarışınım burada bir dağ ayısıyla karşılaştım" dedim. İnşallah ciddiye alarak gerçek bir dağ ayısı olduğunu düşünmez diye içimden geçirirken "NEEEE!!" diye öyle bir bağırdı ki telefonu atacaktım neredeyse. Bir şey dememe fırsat vermeden "Şehirde dağ ayısının ne işi var kızımm ? Biliyordum ben ya bıçaklanmanı, dolandırılmanı beklerken ayı saldırısına uğradın. Bir şey yaptımı, çizik filan var mı, hastaneye gittin mii ? Diye nefessiz konuşmaya devam edecekken hemen araya girerek "Dur bi kızımm, öyle bi ayı değil, insan olan ayılardan" diyerek olayları anlatmaya başladım. Bazen gerçekten de aptal bir sarışın olabiliyordu. Anlatmamı bitirdikten sonra bir şey söylemesini bekliyordum ki telefondan ses gelmeyince "Hande orada mısın?" Diye sordum. Kapattı sanmıştım,olamaz mı yanii? Hande bu ondan herşeyi beklerim ben. "Kızımm sen mal mısınnnnn?" Diye cırladı birden. Biri şuna böyle cırlamaması gerektiğini öğretmeliydi. Gerçi 18 yıldır ben öğretemediysem kimse öğretemez diye düşündüm. Dikkatimi Hande'ye vererek "Nee beee" dedim onunkinden biraz daha az hatta çok az daha cırlayarak. Hemen söze atıldı ve "Hemen gidip o çocuğu buluyorsun, belki evde kalmazsın" dedi kötü kız kahkahaları atarak. Off Hande daha ne zaman anlayacaksın ben beyaz atlı prensimi bulamayacağımm. "Off tamam Hande ya ciddi birşey diyeceksin sandım. Sonra konuşuruz öpüyorum"dedim hemen. "Bende seni birtanem" dedikten sonra öpücük sesleri yollamaya başladı ve kapattık. Nasıl böyle neşeli ve aktif olmayı başarıyordu anlamamıştım bir türlü. Bu sırada Arda abi bir mağazanın önünde durarak "Hadi bakalım Bade buradan okul kıyafetlerini alacaksın ilk önce,seni burada bekliyorum"dedi gülümseyerek. Bende gülümsedim ve "Tamam" diyerek arabadan indim. Umarım okul kıyafetim güzeldir. Mağazadan içeri girer girmez gözüme kestirdiğim otuzlu yaşlardaki kadına gülümseyerek "Merhaba, Sayer Koleji'nin formalarından deneyebilir miyim?" Diye sordum. Hemen gülümseyerek "Tabiki bedeniniz kaçtı?" Diye sordu. "36 lütfen" diyerek cevap verdim ve gülümseyerek kıyafetleri almaya gitti. Bu işleride onlar yapsaydıda ben yan gelip yatsaydım ne olurdu sanki diye düşüncelere dalmışken kadın elinde beyaz bir gömlek ve bordo pileli bir etekle bana doğru gelmeye başladı.
"Buyrun kabinlerimiz şurada" diyerek beni yönlendirdi. 15 dakikalık bir cebelleşme sonrasında kıyafetlerimi cıkartıp formaları giyebilmiştim. Aynadan kendime baktığımda eteğimin yok olduğunu gördüm. Buu neydii böyle hiç giymesem de bir şey değişmezmiş diye düşünürken görevli kadına dönerek "Pardon bu eteğin biraz daha uzunu yokmu acaba ?" Diye sordum. Kadın biraz şaşırarak "Maalesef boyları standart" dedi. Somurttum ve aynada kendime baktım oturunca hiç gözükmez bu etek diye düşünürken görevli kadın gülümseyerek "Sayer Koleji'nden gelenler genellikle daha kısası yokmu"diye sorarlar dedi. Gözlerimi devirdim. Ben o kızlardan değildim kiii. Gülümseyerek"Neyse o zaman alıyorum" dedim ve kendi kıyafetlerimi giymeye başladım. Kasada ödeme işlemlerini de hallettiktenn sonra mağazadan çıktım ve arabaya binerek yeni okuluma doğru gitmeye başladım.Okuyan arkadaşlarımız yorum ve vote verirse sevinirim.
İnstagram:nlyozbek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAPŞAL
Ficțiune adolescențiBenim için mutluluk imkansızdı. Onun benim olmasıyla imkansızlıklarım ortadan kalktı.