Yeni yeni aydınlanan şehirde insanlar uykularından uyanırken Jungkook nöbetini devretmek için karakoldaki odasına ilerledi. Üstündeki kıyafetleri değiştirdikten sonra birkaç dosyayı alıp kapısını kilitledi.
Yorucu bir nöbet geçirmiş olsa bile bu rutini seviyordu. Hayatı bu şekilde ilerliyor, monotonlukla uzaktan yakından ilişkisi olmuyordu.
Telefonunu kontrol ederken merkezden çıkmak için kapıya ilerliyordu. Müdürün kapısı açılıp ona seslenildiğini duyduğunda gözlerini devirdi ve bir nefes verdi. Yorucu bir gecenin ardından kimseyle konuşmak ve özellikle de iş konuşmak istemiyordu.
Mecburen arkasını dönüp odaya girdiğinde müdürünü saygıyla selamladı. Odanın içine yayılmış feromonlar sayesinde, kafasını pencerenin önünde dikilen ve siyah saçlarıyla oldukça güzel bir yüzü olan omegaya çevirdi. Abartısız bir şekilde, gördüğü en güzel omega olabilirdi.
Dar kumaş pantolonunun içine soktuğu beyaz gömleği zarif bir görüntü sunuyordu. Gömleğinin kolları dantel işlemeliydi. Esmer teninin bir parçası gibi duran altın rengi bileklikler ve küpeler güzelliğine güzellik katmıştı.
Kendini toparlamaya çalışırken müdürünü dinlemeye zorladı kendini.
"Biliyorsun Jungkook, yeni yasa ile artık cinayet bürolarında başkomiserler avukat ile çalışacak."
Anladığını belirtir gibi kafasını salladı. Müdürü gülümseyip eliyle omegayı gösterdikten sonra hiç beklemediği o cümleleri duydu.
"Kim Taehyung, bu işte seninle çalışacak avukat."
Jungkook, içten içe şaşırmış olsa da dışarıya sakin bir yüz ifadesi yansıttı. Müdürün ciddi bakışları altında, Taehyung'a doğru döndü. Gözlerinin içine baktığında, aniden bir şeylerin değiştiğini hissetti. Taehyung'un mavi gözleri, derinliklerinde gizemli bir anlam barındırıyordu.
Yavaşça başını sallayarak, "Anladım, efendim. İşbirliği için sabırsızlanıyorum." dedi. Ancak içten içe, Taehyung'un varlığına dair bir şeylerin değişeceğini hissediyordu.
Taehyung ise sessizce, Jungkook'u incelerken gizemli bir gülümsemeyle karşılık verdi. İkisinin arasında bir elektriklenme vardı, ama Jungkook bunun neden olduğunu anlayamadı.
Elini uzatıp tokalaştıklarında Jungkook'un yaralı ve sert ellerinin aksine yumuşacık olan ellerin ıssısı vücudunda elektrik etkisi yarattı.
"Ben de sabırsızlanıyorum, Başkomiserim."
Selam! Nasılsınız?
Umarım beğenirsiniz şimdiden teşekkür ederim❤️❤️❤️
