18. Bölüm

35 2 0
                                    

Beste,

"Bir gün sadece o bir günde evi batırmazsın inşallah Beste." annemle Didem teyze bir günlüğüne Kuşadasına gidiceklerdi. Annemin Kuşadasındaki arkadaşları annemi özledikleri için davet etmişlerdi. Annem de Didem teyzeyi de davet ederek onu arkadaşlarıyla tanıştırmak istemişti.

"Sen merak etme. Ev bana emanet." Yarın sabahtan gidecek olmalarına rağmen annem bugünden çantasını hazırlamaya başlamıştı. Son dakikaya bırakmayı sevmeyen birisiydi.

"İnşallah Beste. Bak yemeğin falan var zaten dolapta ben gelene kadar yeter o, akşam da bir şeyler yaparım gene ne olur ne olmaz." annemi omuzundan tuttum ve kendime çekip yanağına bir öpücük kondurdum.

"Tamam annecim vallaha bak şimdiden kendini strese sokmaya gerek yok." annem elindeki pijamayı da çantaya koydu ve gözleriyle beni süzdü.

"Bir şey olursa Denizden yardım istersin. Pek yakınsınız zaten." diyince kalbim hızlanmaya başladı. Anneme hayatım boyunca sevdiğim birinin konusunu bile açmamıştım. Hep utanıp, çekinmiştim.

"Yani aramız iyi diyelim." annem başını salladı.

"Hadi öyle diyelim madem." çantasının ağzını kapattı. Sonra yüzünü asarak konuşmaya devam etti. "Keşke Demir gitmeden önce veda etseydi." Demir giderken sadece bana veda ederek gitmişti. Kendisi vedaları pek sevmezdi açıkçası. Eğer aramız bozulmayıp düzeltmek için buluşmak istemeseydi muhtemelen benim de onun gittiğinden sonrasında haberim olacaktı.

"Yarın gidince kulağını çekersin." diyip güldüm anneme. Annemin asılan yüzünde gülücükler açtı.

"Bak doğru dedin. Yarın bir güzel azarlayayım onu." annem ellerini çırptı, o sırada da cebimdeki telefon titredi.

Ege: Zeynep Bastık'ın bir şarkısında darbe üstüne darbe diyor ya.

Ege: Bende görüldü üstüne görüldü yiyorum şu an. (11.46)

Neyden görüldü yediğine baktığımda benim de istemeden görüldü attığımı fark ettim. Ne zaman, nerede buluşacağımızı sormuştu.

Melisa: Bence saat bir gibi falan Palmiye Otelde buluşalım.

Melisa: Hem yemek yeriz hem de biraz eğleniriz.

Güneş: Evett hem değişiklik olurr.

Gruptaki mesajları okuduktan sonra hazırlanmak için odama gittim. Telefonu yatağa fırlattığım an tekrardan mesaj geldi ve ne olduğunu merak ettiğim için alıp açtım.

Egoist: Boşver oteli birlikte bir şeyler yapalım mı?

Deniz bana özelden mesaj atmıştı. Attığı mesaj içimdeki kelebekleri uyandırdı.

Ben: Çok isterim ama gruptakilere ayıp olur.

Evet böyle yazdığım için ben de kendime kızmıştım çünkü onunla vakit geçirmek istiyordum. Ama otele gidip eğlenme fikri de kulağa çok cazip ve eğlenceli geliyordu.

Egoist: Tamam, yarın zaten bol bol vaktimiz olacak ;)

Bir an, yarın ne var ki, diye düşündüm. Sonra annelerimizin evde olmayacağı aklıma gelince gözlerim aniden açılıverdi. Midemdeki kelebekler yavruyken birden yetişkin olup içime sığmamaya başladı. Vücudumun her zerresi elektrik akımı yemiş gibi titredi.

Ben: He

Gerçekten onun yazdığına sadece "he" dediğime inanamıyordum. Kendimi aptal aşıklar gibi hissediyordum.

Yaz Rüzgarı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin