Dün yaşananlar geçti gitti. Aklımda belirsizliğin soru işaretleri kaldı. Belirsizliği sevmezdim. Ortada ne varsa yoksa tamamen öğrenmek isterdim. Ama ne yazık ki bazı insanlar yüzünden belirsizlikler hâlâ bilinmemek üzere gizlenirdi.
Sarp ve Deniz arasındaki bu düşmanlığın nedenini bilmiyordum. Bugün ise hepsini günyüzüne çıkaracaktım. Böylelikle artık bilmediğim şeyler yüzünden de yargılanmak zorunda kalmayacaktım.
O akşam Sarp'ın bizim yazlığa atladığı gibi o duvardan ben de atladım ve masanın üzerine bir not kağıdı bırakıp yineden kendi evime atladım.
Kağıtta onunla bu akşam ilerideki bakkalın önünde buluşmak istediğimi yazmıştım. O kağıdı bulup belirttiğim saatte gelmesi için içimden dua ediyordum. Belki bana olan biten her şeyi anlatacaktı belki de susacaktı. Ama söylediği şeylerin doğruluğuna inanıp inanmamak bana kalacaktı.
"Hayırdır Beste, sabah sabah komşulara selam vermek için mi çıktın bahçeye?" arkamı döndüm ve annemle göz göze geldim. Ellerimi belime koydum.
"Anne yani sen de odamda kalsam suç bahçeye çıksam ayrı suç." annem elindeki kahvesini masaya bıraktı.
"Kötü bir şey demedim canım. Sen de terslenme hemen. Bu saatte odanda ya da plajda olurdun o yüzden sordum." başımı salladım ve odama gitmek için annemin yanından geçmiştim ki o isim yüzünden durmak zorunda kaldım.
"Deniz ile aranız nasıl? Onun grubuyla takılıyormuşsun." muhtemelen anneme bunu Didem teyze söylemişti ya da beni onlarla birlikteyken görmüştü.
"Valla onu bilemeyeceğim ama diğer gruptakilerle aram iyi."
"Alışırsınız zamanla. Bir de akşam Didem beni çağırdı. Sen de gel istersen." zaten bir yere misafirliğe gitmeyi seven biri değildim. Üstüne akşam Sarp ile buluşma planım vardı. Bunu ekemezdim.
"Akşam için aklımda bir şeyler var. Ben size daha sonra katılırım." annem başını salladı ve ben de böylelikle odamın yolunu tuttum.
***
"Bence de biz kızların bir pijama partisi yapması gereken konular var!" annemle konuşmamdan sonra her zamanki gibi plajda grupla buluşmuştuk ve kız kıza bir şeyler konuşuyorduk. Ayrıca kimse dün olanların konusunu bile açmamıştı.
"Bu akşam yapmaya ne dersiniz?" diye cevapladı Güneş'in sorusunu Melisa.
"Bana uyar, sen Beste?" diye sordu Ece. Tırnaklarına toz pembe bir oje sürmüştü. Bikinisi de açık maviydi. Salık saçları televizyondaki saç reklamları gibi parlıyordu.
"Bu akşam değil de yarın yapsak olur mu? Birisine bir sözüm var da." hepsi merakla gözlerini bana çevirdi.
"Bu söz bir beyefendiye mi acaba?" dedi Melisa. Maviş gözleri ağzımdan çıkacak kelimeleri bekliyordu.
"Evet ama sadece arkadaşım ve bir konu hakkında konuşmak için buluşacağız." umarım bana bu kişinin kim olduğunu sormazlardı çünkü kimse ondan hoşlanmıyordu.
"Bu kişiyi tanıyor muyuz peki?" dedi Güneş.
"Siteden mi?" diye devam etti Ece.
Şansıma tüküreyim
"Tanıyor musunuz bilmiyorum ama evet siteden biri." hepsinin yüzünde bir gülümseme ve ima oluştu. Onlara neden yalan söylüyordum bilmiyordum. Gerçi Deniz ve Sarp arasında olanları bana kendileri söyleselerdi yalan da söylemezdim ama herkes bana bunun Deniz'in meselesi olduğunu söyledikleri için susuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Rüzgarı
Fiksi Remaja"Sen insanların kalbine bir bıçak saplıyor sonra gelip o bıçağı çekiyorsun. O bıçak çekilince kan kaybından insanları öldürüyorsun. Sonra bir şey olmamış gibi bir yarabandı yapıştırıyorsun ama bakmışsın ki artık orada ne bir yarabandını taşıyacak be...
