𝘌𝘓𝘍 "𝘉𝘪𝘭𝘪𝘯𝘮𝘦𝘻𝘭𝘪𝘬𝘭𝘦𝘳 𝘷𝘦 𝘥𝘶̈𝘴̧𝘶̈𝘯𝘤𝘦𝘭𝘦𝘳𝘥𝘦 𝘬𝘢𝘺𝘣𝘰𝘭𝘶𝘺𝘰𝘳𝘶𝘮"

SIRLAR

B-4 "Colin"

Cadı Melnun barakanın etrafında dolanıyordu. O sırada Colin bir anda yanımdan ayrıldı. Ne yapmam gerektiğini hakkında bir fikrim yoktu. Gözlerim bir yandan Colini ararken diğer yandan da Melnun'u izliyordum. Melnun korkunç gözüküyordu. Milanı başka aileye verme sebebini şimdi daha iyi anlıyorum. Düşünmeden de edemiyorum. Milan başka aileye verilmeseydi, iç güdüsel olarak ondan korkar mıydı? Melnun onun Annesi.
Nasıl olurda görüntümüz için duygularımızı hiçe sayabiliriz? Ben düşüncelerle dalıp giderken, Melnun barakanın arka kısmına ilerledi. Görünmez oldum ve barakanın arka kısmına doğru ilerledim. Bir köşede onu izlemeye devam ediyordum. Bir süre izledim. Önünde bir tahta masa ve üzerinde ise taşlar, mücevherler, uçucu yağlar, bitkiler görebildiğim kadarıyla birde bazı eski kağıtlar, kitaplar. Sol tarafında ise kocaman bir eski kazanı, süpürgesi, değneği ve ona ait bazı şeyler. Bir süre vaktimi onu izlemekle geçirdikten sonra artık gözlerim Milan'ı aramaya başladı, hazır Melnun orada bir şeylerle uğraşıyorken onu görebilirdim. Barakanın ön tarafına ilerlerken bir anda Melnun'un sesiyle irkildim.
Melnun; "Hey seni ahmak şey ne yapıyorsun sen?"
O an içim çok tuhaf oldu.
Yavaş yavaş arkama dönmeye başladım.
Olamazdı.
"Beni görmesi imkansız, ben şuan görünmezim"

diye fısıldadım.
Tekrar Melnun'un sesi...
"Aptal Baykuş. Her seferinde dikkatimi dağıtıyorsun"
Baykuş mu? Melnun tam olarak neyden bahsediyor? Şaşkın bir yüz ifadesiyle arkamı döndüm ve Melnun'a baktım. Yüz ifadesi sert ve sinirliydi. "Nasıl olur bu? "
Sol tarafındaki değneğinin üstünde Colin'i gördüm. Colin neden Melnun'un yanında? Neler olduğunu öğrenmek için onlara doğru yaklaşmaya başladım. Tam o sırada barakanın önünden sesler gelmeye başladı ve heyecandan Milanı görmek umuduyla Colin ve Melnun'u düşünmeden bırakıp, barakanın önüne geçtim.
Colin" Melnun dikkatini dağıtmak için burada değilim. biliyorsun ki önemli bir şey olduğu zamanlarda haberleşiriz."
Melnun bir anda gözlerini Colin'e dikti.
"Söyle bakalım Aptal Baykuş gene neler zırvalayacaksın? bugün tonla işim var." Colin Melnun'a yaklaştı. "Melnun...Konu Elanor" dedi. Aksi Cadının gözleri büyüdü. "Sakın Colin. Duymak istemeyeceğim şeyler hissediyorum. O yaratık Elanor'u öldürme hırsı kanımda dolaşıyor. Sen ne işe yarıyorsun ha? Elanor'a sahip çıkmak senin işin değil mi? Onu zamında öldürmedim. Seni görevlendirdim. Ne oldu da Konu Elanor oldu?" Colin daha da tedirgin olmaya başladı. Cadıya söyleyecekleri onu şimdiden telaşlandırdı. Colin " Bak Melnun onu hep korumaya çalıştım. Milan'ı fark etmemesi için elimden geleni yaptım. Milanı gördü, Elanor bir Elf olsada duyguları ve hisleri insanlarla bire bir aynı. Merak ediyor. Şaşırıyor. Onu barakaya getirdim. Hikayeyi anlattım." Melnun sinirden bağırmaya başlamıştı. "Aptal Baykuş! Sen ne halt ettin, neler diyorsun sen? Kanatlarını kazanımda kaynatmamı mı istiyorsun? Ne anlattın ona? Sana görev verdim. Tek yapman gereken şey o zavallı Elfi bizden uzak tutmaktı, beceriksiz!" Cadı deliye dönmüştü, sinirden ordan oraya soluksuzca git gel yapıyordu. Tam o sırada Colin cevap vermek için gözlerini iyice açtı ve devam etti.
"Hikaye bizim aramızdaki hikaye değil, bir kaç yalan söyledim ona. Gerçeklerden haberi yok. Milanın insan olduğu gerçeği hariç. Eril'i Elanor'un ailesi öldürdü. Bunu bilmiyor, onun için üzgünüm. Şifalı suyu senin yaptığını bilmiyor, ailen bana şifalı su verdi, bu sayede geleceğini görüyorum dedim. Aynı zamanda Milan'ın senden korkmaması için bir süre başka aileye verdiğini anlattım. Melnun geleceği yaptığın suyla görüyorum. Biz hiç bir şeyi engelleyemeyeceğiz." Melnun Colin'e:
"Ah Eril, onu o kadar özlüyorum ki. Elanor'un ailesi onu benden aldı. Milan babasız kaldı. Onları bu ormandan yok ettim, ama o aptal kızları başıma dert oldu. Geleceği değiştireceğiz. Sen dikkatimi dağıtmadan önce tam da büyü için uğraşıyordum. Söylesene Colin ben bu geleceği sence değiştiremez miyim? Colin anlamsızca bakıyordu,sadece. Ama her şey tuhaflaşıyordu. Colin gerçek bir Cadının çocukları sevmediğini biliyordu. Milanı bu yüzden bıraktığını ve tekrar neden geri aldığını düşünüyordu. Cadı ekledi;
" Git buradan pis Baykuş, bu büyüyü ne kadar erken hazırlarsam bizim için o kadar iyi. Yoksa sende bende olanların önüne geçemeyiz!