DOLU YAĞMUR

10 2 0
                                    

B-14 Mahsur kalmak

Milan bir süre iksire bakmaya devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Milan bir süre iksire bakmaya devam etti.
"Bu iksirde neyin nesi?" diye düşünürken bir anda aklına Melnun'un, Colin'e söyledikleri gelmişti.

("Dorman'a bir iksir tohumu yapması için görev verdim. Bir süredir uğraşıyor. Yaptığım büyü için etkili tohumlar var, içinde. Bitmiş olmalı artık. Onu al ve bana getir.")

Tam olarak buydu. Milan içinden konuşmaya başladı.
"Annem beni Elanor, denen elften uzak tutmak için büyü hazırlıyordu. Bu iksir ise o büyü için etkiliydi. Dorman, iksiri almaya kimin geleceğini bilmiyor, o yüzden iksiri bana verdi, demekki. Dorman'a babam için gelmiştim. Bilgi alabileceğimi düşündüm ama Dorman, müşterilerden dolayı rahatsız olduğu  için çok sessiz kalıyor. Elanor'un ailesi babamı öldürdü. Elanorla karşılaşma ihtimalim bu iksire bağlı. Annemin eline geçerse büyü etki gösterir. Elanor'u bulursam, ondan öğrenebilirim her şeyi. Bu iksiri nereye saklayacağım şimdi?"Milanda, Elanor gibi düşüncelere girmeye başlamıştı. Elanordan öğreneceği bir şey yoktu aslında ama bir ihtimal düşünüyordu. Elanorda onun gibi çoğu şeyden habersizdi. Dorman, Milan'ın sessizliği karşısında sorunu anlamaya çalışıyordu. Dorman;
"Genç, bir sorun mu var neden hala burada duruyorsun."
O sırada dışarıda bir anda dolu yağmaya başlamıştı. Şimşekler çakıyordu. Milan havayı görünce nasıl geri döneceğini düşünüyordu ama Dorman, ona tuhaf tuhaf bakınca şüphelenmemesi için konuşmaya devam etti.
"Efendim, havaya bakın. Ben buradan nasıl geri döneceğim?"
Dorman, yavaş yavaş dükkanın penceresine yaklaştı. Hava çok kötüydü.
"Genç, senin buradan dönmen şuan için imkansız, hava çok kötü."
Milan;
"Ben ne yapacağım şimdi, kahretsin."
Dorman;
"Dur, telaşlanma hemen. Bizim evimiz hemen dükkanın yanında, dükkanda da bir boş odamız var. Ben sana anahtarı bırakayım. İçerden dükkanı güzelce kilitle. Gün ayana kadar misafirimiz olursun. Bu havada yola çıkamazsın."
Milan biraz tedirgin oldu. Cadıya erkenden dönerim demişti. Ama yapacak hiç bir şeyi yoktu. Dışarıda şimşekler çakıyordu.
"Efendim, size yük olmak istemezdim. Teşekkür ederim." diyerek Dorman'ın teklifini kabul etmek zorunda kalmıştı. Dorman, anahtarı Milan'a bıraktı ve dükkandan çıkarken Milan'a "Kapıyı güzelce kilitle, aralık kalmasın. Burada yabancı yoktur, sana zarar gelmez ama kasabada çok börtü böcek var, dükkanın kapısı aralık kalırsa içeri girip, bitkilerimi yerler." Dedi.
Milan Dorman'a kafasını sallayarak;
"Merak etmeyin efendim" diyerek onayladı.
Dorman dükkandan çıktı, Milan kapıyı içeriden güzelce kilitledi.
O sırada Elanor, köşke yaklaşmıştı. Colin'in kötüleşmesinden korkuyordu. Taşlar Colin'i yaralamıştı.
Elanor, üzgün bir ses tonuyla;
"Colin çok yağmur yağıyor ama merak etme köşke çok az kaldı. Seni iyileştireceğim. Çok daha iyi olacaksın, yaralarını iyileştireceğim."

Elanor, daha hızlı koşmaya başladı. Colin yaralıydı ve üşüyordu. Elanor, köşkün önüne geldi. Kapıyı açtı ve içeri girdi.

𝘌𝘓𝘍 "𝘉𝘪𝘭𝘪𝘯𝘮𝘦𝘻𝘭𝘪𝘬𝘭𝘦𝘳 𝘷𝘦 𝘥𝘶̈𝘴̧𝘶̈𝘯𝘤𝘦𝘭𝘦𝘳𝘥𝘦 𝘬𝘢𝘺𝘣𝘰𝘭𝘶𝘺𝘰𝘳𝘶𝘮" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin