Çalan alarmla gözlerimi açtığımda kasıklarımda hissettiğim ağrıyla günümün berbat geçeceğini anlamıştım. Dün gece sıradan bir belgesel izlerken ağlamaya başladığım gibi bu ağrılarında tek bir nedeni vardı; hoş geldin regl.
Ayağı kalktığımda doğruca banyoya giderek sıcak bir duş almıştım. Bu biraz da olsa iyi gelirdi. Gelmek zorundaydı. Dün akşam Zayn ile bu gün için plan yapmıştık. Planımıza göre beraber kahvaltı yaptıktan sonra diğerleriyle Gasoline'e geçecektik. Hafta sonu olmasından dolayı bu gün çalışmıyordu ve tüm gün beraber olacaktık.
Duştan çıktıktan sonra üzerime geçirdiğim bornozla mutfağa geçmiş kahve makinasını çalıştırarak odama dönmüştüm. İç çamaşırlarımı giyip pedimi taktıktan sonra dolabın karşısına geçerek kıyafetleri incelemeye başladım. Kar soğuğunu ve Gasoline'nin bunaltıcı sıcağını düşündüğümde üzerime bir tişört onunda üstüne bordo kazağımı geçirip kot pantolonumu giymiştim. Kıvırcıklarıma şekil verip güzel bir makyaj yaptıktan sonra mutfağa geri dönerek kendime kahve doldurdum.
Mutfak masasında oturmuş sigaramı içerken telefonumla oynuyordum. Bu sırada çok garip bir şey oldu. Instagramdan gelen bildirim.
@aliyahcampbell sizi takip etmek istiyor.
"Ne alaka?"
Umursamaz bir şekilde bildirimi silerek instagramda gezinmeye devam ettim. İsteğini tabiki kabul etmeyecektim ve hatta silmeyecektim. Bu kadar meraklı olmasının mutlaka bir sebebi vardır.
Yaklaşık yarım saat sonra Zayn'in mesajıyla aynada son kez kendime bakmış montumu ve çantamı evden alarak evden ayrılmıştım. Kapının önünde duran arabaya ilerlediğimde yüzümdeki gülümseme olabildiğince büyümüştü. Güne onunla başlamayı seviyordum.
Koltuktaki yerimi aldıktan sonra kollarımı ona sardım. "Günaydın." Aynı şekilde karşılık verdiğinde bir süre öyle kalmış daha sonra geri çekilmiştik.
"Saçların çok güzel olmuş." dedi arabayı çalıştırmadan önce.
Omzuma düşen saçlarıma baktım istemsiz bir şekilde. Kıvırcıklarım gerçekten iyi görünüyordu. Lisedeyken saçlarımı şekillendirmeyi pek beceremediğim için genellikle düzleştirirdim fakat son aldığım saç kremi gerçekten muhteşemdi. Bir de sosyal medyada gördüğüm kıvırcık saç rutini saçlarıma çok iyi gelmişti.
"Teşekkür ederim. Nereye gidiyoruz?"
Pokaya gideceğimizden emindim.
"Poka?"
"Evet."
Yaklaşık on dakika sonra Pokadan içeri girdiğimizde her zamanki masamıza oturmuş iki pankek tabağı ve kahve söylemiştik.
"Akşama kadar vaktimiz var. Buradan çıktıktan sonra ne yapmak istersin?"
Bunu düşünmemiştim. Belkide onun istediği bir şeyler yapmalıydık.
"Bilmiyorum. Sen ne yapmak istersen onu yapalım."
"Annemi ziyaret etmek istiyorum."
Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktığında ne söyleyeceğimi bilemedim. Ailesini tanırdım fakat bu kadar uzun zaman sonra onlarla görüşmek kulağa tuhaf geliyordu.
"Bende mi geleceğim?" diye sordum sessiz bir şekilde.
"Aslında yeni kalemlere de ihtiyacım var... Boş ver. Sanırım yarını onlara ayıracağım."
Rahatlamıştım fakat...onun morali bozulmuş gibiydi. Siparişlerimiz geldiğinde sessiz bir şekilde yemeye başladık.
Elimdeki çatalı tabağa bırakarak "Başka bir zaman ailenle görüşmek isterim." dedim.