serendipity •zm

amnesia

Zayn ile yediğimiz akşam yemeği sonrası, Gasoline'e gelmiştik. Ceketimi üzerime geçirip arabadan indiğimde, o da inmiş arabanın etrafında dolanarak yanıma gelmişti.

"Gasoline'i çok sevmediğini tahmin ediyorum fakat farklı bir şeyler yapalım istedim. Bu gün arkadaşlarım sahne alıyor."

"Onları tanıyor muyum?" diye sordum. Tabiki tüm arkadaşlarımız ortak değildi. Sadece merak etmiştim.

"Sanmıyorum." Elini belime attığında nefesimi tuttum. Tanrım. Bu his sarılmaktan çok daha fazlasıydı.

Gasoline girdiğimizde içerisi kalabalıktı. Belindeki elini indirip elimi tuttuğunda bedenimi ona yaklaştırdım. İnsanların arasından geçip bar tarafına geçtik. Taburelerin birine oturduğumda, hala ayaktaydı.

"Limonlu soda?" Kafamı evet anlamında salladığımda tezgahın diğer kısmında duran adamdan, bana limonlu soda ve kendisine ise bira söyledi.

"Daha önce hiç alkol kullandın mı?"  Tabikide. Hemde çok. Londra'dayken çok fazla alkol kullanırdım.

"Evet...Sadece artık eskisi kadar kullanmıyorum."

"Anladım." Ellerini saçlarımda hissettiğimde ona baktım. Buklelerimle oynuyordu ve tüm dikkati saçlarımdaydı. "Bence hep böyle kalsın. Çok güzeller."

"Gün içinde fazlasıyla aykırı olabiliyorlar." Güldükten sonra devam ettim. "Teşekkür ederim."

Tezgahın arkasındaki adam istediklerimizi önümüze bıraktığında bedenimi tezgahtan ayırmış, birasını eline almıştı. Sodamdan bir yudum aldım. Bu sırada sahneden gelen seslerle bakışlarımı oraya çevirdim. Çokta büyük sayılmayan Gasoline'nin ortasındaki sahne, renkli ışıklarla aydınlanmıştı. Balkondan gelen çığlıklarla etrafı inceledim. Gerçekten kalabalıktı. Çok kalabalık.

"Sahnenin önüne geçelim mi?"

"Olur." dedim hiç düşünmeden.

Bedenimi tabureden kaydırdıktan sonra sodamı elime aldım. Boştaki elimi tuttuğunda kalabalığın arasından sıyrılarak sahnenin önüne geçtik. Sandığımdan kolay olmuştu.

"Herkese merhaba Gasoline!"

Sisler arasından sahneye koşarak gelen dört kişi vardı. Gitardan çıkan bir kaç melodiden sonra ışıklar kesildi. İstemsiz bir şekilde bedenimi Zayn'e yaklaştırdığımda kolunu omzuma atmıştı. Teması seviyor olmalıydı.

"Son 3, 2, 1..." bateriden gelen komutla sahne az öncekinden daha da parlaktı.

"Five Seconds of Summer sizlerle!"

Kıvırcık saçları olan sarışın baterinin başındaydı. Işıklardan dolayı yüzünü tam olarak seçemiyordum. Sahnenin karşılıklı köşelerinde yer alanların elinde gitar vardı. Bir tanesi gri saçlara sahipti ve üzerine giydiği atletle oldukça havalı görünüyordu. Diğeri ise oldukça... sevimliydi. Evet gerçekten. Sahnenin ortasındaki sarışın ise, elindeki gitarla söylemeye başlamıştı.

Bazı günler, tek bildiğim şey sensin
Bu bildiğim tek şey gece olduğunda üşütüyor
Devamlı görmeyebilirim, devamlı göremeyebilirim
Benle kalman için yalvarmak, kalman için yalvarmak, evet
Bazen, yatağımın içinde ki yabancı oluyorsun
Beni öldürmek mi istiyorsun ya da beni sevmek mi bilmiyorum
Beni çekip uzaklaştırıyorsun, beni çekip uzaklaştırıyorsun
Benle kalman için yalvarmak, benle kalman için yalvarmak, evet