Anahtarla daire kapısını açıp içeri girdiğimizde evin düzenli olmasını umuyordum. Poka'dayken Felix bir kız ile randevusu olduğunu söyleyerek bizi yalnız bırakmıştı. Mekan değişikliği yapmak istediğimizde ise hiç düşünmeden bana geçebiliriz fikrini ortaya atmıştım. Evet düşünmeden.
"Umarım ev topludur." diye mırıldandım. Hatırlamıyordum. Ne zaman dışarı çıkmak için hazırlansam ev, bir anda dağılıyor ve o an ki ruh halime göre her şeyi bırakıp dışarı çıkıyorum.
"Bana mı dedin? Anlamadım."
Prizin tuşuna basıp ortamın aydınlanmasını sağladım. "Yok bir şey."
Salona geçtiğimizde içim rahatladı. "Keyfine bak. Üzerimi değiştirip hemen geliyorum." Eve geldikten sonra dışarda giydiğim kıyafetlere tahammülüm kalmıyordu.
Onu salonda bırakarak yatak odasına geçtim. Burası da topluydu.
"Harikasın kızım."
Zayn'in evini gördükten sonra ona dağınıklığımı sunmaktan çok korkmuştum. Her neyse. Üzerimdeki kalın kazağı ve artık sıkmaya başlayan pantolonu çıkarıp siyah eşofman altımı ve üzerine de desenli beyaz tişörtümü geçirip odadan çıktım. Rahat olmayı seviyorum.
Salona geçtiğimde onu koltukta oturmuş, elindeki telefonla oynarken buldum. Geldiğimi anlayınca bakışları bana çevirdi.
"Evde daha rahat oluruz diye düşündüm." dedim yanındaki boşluğa otururken.
"Evet." dedi sadece.
"Eğer televizyon izlemek istersen..." Bakışlarımı etrafta gezdirdim. "Kumanda buralarda olmalı." Neredeydi bu kumanda?
Elindeki telefonu masaya bırakırken konuştu. "Gerek yok. Sohbet edelim."
Sohbet etmeliydik. 'Biz' hakkında konuşmalıydık. İstediğim tam olarak buydu.
"Kahve içer misin? Ya da çay?" diye sordum bu kez.
Yüzümü incelerken "Kahve olur." dedi.
"Sade?" diye sordum emin olmak için.
"Evet."
Başımı onaylar anlamda sallayıp mutfağa geçtim. Tuhaf hissediyordum. Kaç sene sonra bir buluşmada denk gelişimiz, sonrasında randevuya çıkmamız ve şu an evimde olması garip geliyordu. Lisedeyken sadece belli konular hakkında konuştuğum bu kişiyle, daha fazlası için bir yola çıkmıştık.
Birbirimizi tanıyorduk fakat aynı zamanda yabancıydık.
Makineye kağıdı yerleştirip ölçülü bir şekilde kahveyi ekledim ve düğmesine bastım. O demlenirken mutfağın içinde dolanmaya başladım. Umarım Zayn bu halimi görmezdi. Kahve demlendiğinde iki kupaya doldurup yanına dönmek için mutfaktan çıktım. Heyecanlı hissediyordum. Kafede değildik. Arabada değildik. Tanrım. Sakin olmam gerektiğini kendime hatırlatırken salona girip kupalardan birini ona uzattım.
"Teşekkür ederim." Yanına oturdum.
Ortamda bir sessizlik oluştuğunda konuşmak zorunda olduğumu hissederek ağzımı açtım. "Öyle rahat mısın? İstersen çocukların bendeki kıyafetlerinden getirebilirim."
"Sorun yok. Rahatım." dedi bana bakarken.
"Tamam."
"Çocukların sende kaldığı oluyor mu?" diye sordu.
Felix ve Niall'ın kaldığı zamanlar olmuştu fakat kıyafetlerinin bende olması daha çok onlardan çalmamdan dolayıydı.
"Bazen..." dedim ve gülümseyerek devam ettim. "Erkek kıyafetlerini beğendiğim için genellikle onlardan çalıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
serendipity •zm
Fiksi PenggemarAramazken bulunan, mutlu tesadüf. 010123 @besameoldlover