1.

1K 41 38
                                    

Herkese merhba yeni bir kurguya başlamış bulunuyorum. Biraz kısa bir kurgu olacak.

Herkese keyifli okumalar dilerim.

Eva, yeni atandığı üniversite kampüsünde adımlarını atarken gözleri, çeşitli binaların ve etkinliklerin olduğu geniş alanda gezinirken kıpır kıpır bir heyecanla parlıyordu. Çok heyecanlıydı.

Kampüsün merkezinde, yüksek tavanlı ve modern bir kütüphane binası yükselirken, yanında bulunan açık hava kafesi öğrencilerin ders aralarında toplanıp sohbet ettiği, kahve içip kitap okuduğu bir buluşma noktasıydı.

Yürürken, kampüsün bir köşesinde küçük bir göletin etrafında sakinleşen öğrencilerin bulunduğu bir alan keşfetti. Burada, renkli şemsiyeler altında oturup güneşin keyfini çıkaranlar, kitap okuyanlar veya sadece doğanın tadını çıkaranlar vardı. Göletin kenarında yürüyüş yaparken, ördeklerin  sakin sakin yüzdüğü gözlerine çarptı. Çok tatlı görünüyorlardı. Eva bu manzaranın huzur verici atmosferinde bir an için durdu ve derin bir nefes aldı.

İlerledikçe daha fazla keşfediyordu etrafını. Kampüsün bir diğer köşesinde öğrenci kulüplerinin stantlarının bulunduğu bir alan vardı. Renkli afişlerle süslenmiş stantların önünde, farklı ilgi alanlarına sahip öğrenciler toplanmış, kulüpler hakkında bilgi alışverişi yapıyor veya yeni arkadaşlar ediniyorlardı. Eva, bu canlılık dolu ortamı gözlemleyerek, öğrencilerin birbirleriyle etkileşimlerinden ve farklı kültürlerden gelen insanların kaynaşmasından mutluluk duydu.

Kampüsün bir ucunda, spor salonunun yanında açık hava fitness alanı bulunurken, diğer tarafta yoga ve meditasyon yapılan bir alana rastladı. Burada öğrenciler, beden ve zihin sağlığına önem veren aktivitelerle stres atıp dengeyi bulurken, Eva da bu sağlıklı yaşam ortamının kampüsün bir parçası olduğunu görmekten memnuniyet duydu. Güzel bir yerde çalışacaktı.

Yeni bir dönemin heyecanı ve umuduyla dolu olan Eva, kampüsün dinamik ve çeşitli atmosferinin içinde kendini daha da motive hissederken, bu yeni maceranın heyecan verici yolculuğuna adım atmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu.

Eva otuz yaşında, renkli gözlü, esmer, uzun boylu ve kıvırcık saçlı bir İngilizce ögretmeniydi. İki yanağında da gamzeleri vardı. Uzun zamandır üniversitelerde ders veriyordu. Annesi yabancı babası ise Türk'tü. Yurdışındaki bir üniversitede çalışırken babasının isteği üzerine yurda dönmüş buradaki üniversitelerin bazılarına başvuru yapmıştı. En son içinde bulunduğu üniversiteden kabul alınca çok sevinmişti. Artık burada çalışacaktı.

Kampüsün içinde kaybolmuşken etrafına bakınıp kendi bölümünün dekanlık binasını arıyordu. Yerinde durdu ve gözleri ile etrafı taramaya devam etti.

Tam o sırada yanından geçen bir öğrenciye dekanlığın yerini sormayı akıl etti ve kızı durdurdu.

Kız son sınıf öğrencisine benziyordu. Diğer öğrencilere göre biraz büyük durduğu aşikardı. Yanında bir de arkadaşı vardı.

Eva, " Merhaba, affedersiniz. Dekanlık binasının nerede olduğunu biliyor musunuz?" dedi gülümseyerek.

Öğrenci, " Tabii, dekanlık binası buradan sağ tarafta, ana girişten hemen sonra. Gördüğünüz binanın yanında büyük bir kütüphane var, orası dekanlık binası olmalı." dedi gülümseyerek.

Kız yirmi üç yirmi dört yaşlarında sarışın, Eva'nın boyuna yakın güzel gülümsemeli bir kızdı. Mavi gözleri çakmak çakmak yanıyordu. Zeki olmalı diye düşündü Eva.

Eva, "Çok teşekkür ederim! Ben yeni öğretmenim, adım Eva. Sizler de öğrenci misiniz?" dedi Eva kızın yanındaki arkadaşını da kastederek.

Öğrenci, "Evet, ben ve arkadaşım öğrenciyiz. Ben Dora, son sınıf ögrencisiyiz. Siz hangi bölümdensiniz hocam?" dedi Dora güzel gülümsemesiyle. Onun da iki yanağında  gamzeleri vardı ve gülüşü çok tatlıydı.

Eve & Eve Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin