17.

163 22 7
                                    

Herkese merhaba, nasılsıniz?

En uzun günde şöyle bir bölüm paylaşayım istedim.

Yorum istiyorumm.

Keyifli okumalar.

Güzel geçen günlerin sonunda yine yoğun haftalar başlamıştı. Artık okulun bitmesine çok az bir zaman kalmıştı.

Eva ofisinde oturup bazı kağıtları incelerken cep telefonu çaldı. Bir heyecanla belki Dora arıyordur diye baktı ama arayan kişi Mert'ti.

Eva kaşlarını çatarak baktı telefona, Mert onu şimdi neden arıyordu ki? Biraz daldıktan sonra daha fazla bekletmeden açtı telefonu.

Mert, "Alo Eva? Nasılsın?" dedi düz bir sesle.

Eva, "İyiyim Mert okuldayım uğraşıyorum, sen nasılsın? Neden aradın hayırdır?" dedi meraklanmıştı.

Mert, "Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var Eva, bu akşam bir yerde oturup konuşabilir miyiz?" dedi.

Eva'nin Mert ile işi bitmişti. Onunla konuşacak önemli ne konusu olabilirdi ki?

"Ne hakkında konuşmak istiyorsun?" dedi merakla, işkillenmişti.

"Onu birlikte oturunca konuşuruz, şimdi telefonda uzun uzadıya anlatamam. Lütfen Eva kırma beni sadece bir yemek." dedi.

Eva ne cevap verse bilemiyordu. Bir yandan da Dora'yı düşünüyordu. Genç kız bunu duyarsa bu durumdan haklı olarak hoşlanmayabilirdi.

Eva, kafasında bir sürü düşünceyle durdu ve Mert'in teklifine karşılık vermedi. Bir yandan da Dora'nın tepkisini düşünüyordu. Onun endişelerini anlıyor ve bu durumun Dora'yı nasıl etkileyeceğini düşünüyordu. Sonunda,

"Tamam, anladım. Akşam buluşalım." dedi, içinde bir kararsızlıkla.

Mert'in neden böyle bir talepte bulunduğunu merak ediyordu. Belki de işle ilgili bir konuydu, ancak içinden bir ses onun bu düşüncesini reddediyordu. Neyse ki, Dora'nın bu durumu anlayacağını umuyordu.

Okul bitişine yaklaşırken, Eva'nın kafası karışmıştı. Bir yandan son sınavları okumakla ve proje ödevleriyle uğraşıyor, bir yandan da Mert'in beklenmedik teklifiyle boğuşuyordu. Akşamı düşündükçe, neyle karşılaşacağını kestiremiyordu.

Az sonra Dora odasına geldiğinde kafasındaki düşünce bulutu bir anlığına da olsa dağıldı.

Dora, "Selam Eva, ne yapıyormuş benim sevgilim bakalım?" deyip Eva'nın yanına doğru ilerledi.

Eva bekletmeden Dora'yı üzerine doğru çekti ve onu yan bir şekilde kucağına oturttu. Sol elini onun beline sardı ve sağ eliyle de yanağını okşamaya başladı.

"Ne yapayım güzelim kağıtların arasında kayboldum. İyi ki geldin, biraz nefes almaya ihtiyacım vardı." dedi Dora'nın gözlerine bakarak.

Dora, sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.

"Benim sevgilim dirayetlidir. Her şeyin üstesinden geleceğine inanıyorum. Sıkma canını canımın içi." dedi.

Eva ona gülümsedi ve belini daha sıkı sararak Dora'yı kendine doğru çekti.

"Balım seni özledim" dedi ve nefesini dudaklarına doğru verdi.

Dora da ona doğru yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi. Dudakları ahenkle dans ederken zaman durmuştu. Eva ellerinden birini Dora'nın kalçalarına götürdü ve hafif bir şekilde sıktı. Dora'nın ağzından ufak bir inleme döküldü ve Eva'nın ağzında kayboldu. Biraz daha öpüşürlerse iş daha farklı noktalara gidebilirdi bu nedenle Eva kendini geri çekti ve Dora'nin kalçalarına hafif bir tokat attı. Çıkan "şap" sesi hoşuna gitmişti.

Eve & Eve Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin