25.

116 15 7
                                    

Keyifli okumalar.

Madrid'de geçirdikleri harika günlerin ardından, Eva ve Dora Tayland'a doğru yolculuk için havaalanına doğru yola çıktılar.

Havaalanında zamanları vardı, bu yüzden hediyelik eşyalar bakıp alışveriş yaptılar. Tayland'a giderken giymek için renkli elbiseler ve plaj kıyafetleri seçtiler.

Dora, plaj sandaletleri alırken, "Tayland'da güneşin tadını çıkarmak için sabırsızlanıyorum," dedi.

Eva gülümsedi, "Evet, Phuket'in harika plajları ve sakin doğası var. Orada dinlenmek çok güzel olacak aşkım." dedi.

Uçağa binmeden önce birlikte biraz dinlendiler ve uçuşlarını beklediler. Uçağın içine girip yerlerine yerleşirken, yüzlerinde Tayland'da geçirecekleri zamanın heyecanı vardı.

Uçuşları sakin geçti ve birkaç saat sonra Bangkok Suvarnabhumi Havalimanı'na indiler. Valizlerini aldıktan sonra havaalanından çıktılar ve otellerine gitmek için bir taksiye bindiler.

Bangkok'un sokaklarında yol alırken, etrafı gözlemleyerek şehrin enerjisini hissettiler. Egzotik kokular, renkli pazarlar ve tapınaklarla dolu bu şehir, onları büyülüyordu.

Otelin lobisine geldiklerinde, gülümseyen personel tarafından karşılandılar ve check-in işlemlerini hızla hallettiler. Odalarına yerleştikten sonra biraz dinlenmeye karar verdiler.

Akşam olunca, Tayland'ın meşhur sokak yemeklerini denemek için dışarı çıktılar. Pat Thai, Som Tam ve mangolu sticky rice gibi lezzetleri tadarak yerel mutfağın keyfini çıkardılar. Sokaklarda dolaşırken geleneksel Thai dansçıları ve müzisyenleri izlediler.

Dora, "Sevgilim gel seninle dans etmek istiyorum" dedi.

Eva, "Ama ben dans etmeyi hiç bilmiyorum ki aşkım." diye nazlandı.

Dora onu zorla elinden çekti ve birlikte ahenk içinde dans etmeye başladılar. Çok eğleniyorlardı. Dansın sonunda Eva Dora'yi kendine çekti ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. Sevgilisini iyice belinden sardı.

Eva, "Hayatımın anlamı, güzel gözlüm benim, seni o kadar çok seviyorum ki" deyip Dora'yi bir kez daha öptü.

Çevrelerindeki herkes bu iki aşığı izleyip gülüyorlardı, onları alkışlamaya başladılar ve tezahürat yaptılar.

Dora ve Eva da onlara gülümseyerek karşılık verdi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde otellerine dönüp yataklarına uzandıklarında, Eva ve Dora, Tayland'da geçirecekleri bu güzel zamanın hayalini kurarak uykuya daldılar. Yarın için planlar yapmak ve Tayland'ın güzelliklerini keşfetmek için sabırsızlanıyorlardı.

Sabah güneşinin ilk ışıklarıyla birlikte Eva ve Dora, Bangkok'un hareketli atmosferinde yeni bir gün için hazırdılar. Otelde hızlı bir kahvaltı yaparak günlerine başladılar. Sonra Bangkok'un en ünlü tapınaklarından biri olan Wat Pho'ya gitmeye karar verdiler. Taksiye binip kısa bir sürede tapınağa ulaştılar.

Wat Pho'nun muazzam Budist tapınakları ve devasa Reclining Buddha heykeli karşısında hayran kaldılar. Tapınak içindeki sessizlik ve huzur, onları derinden etkiledi. Dora, heykelleri ve tapınak mimarisini incelemeye daldı, Eva ise sessizce dua eden yerel halkı izledi.

Biraz sonra Eva da kendi usulünce dua etmeye başladı. Onu gören Dora yanına geldi ve sevgilisine katıldı.

Eva Dora'ya dönüp "Dualarında bana da yer var mı sevgilim?"dedi.

Dora gülümseyerek onun koluna girdi ve şunları söyledi.

"Sen benim kabul olmuş duamsin, seninle birlikte olabilmek için gece gündüz dua ettim. Bak şimdi buradayız seninle el eleyim, ülke ülke geziyoruz. Daha ne isterim Allah'tan." dedi.

Eve & Eve Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin