Beni sorgu odasından çıkarıp, dinlenme odasına getirmişlerdi. Yaklaşık 10 dakikadır beni sorguya alan askere nutuk çeken albay benimde burda olduğumu hatırlamış ve "Buraya nasıl düştün " demişti. Laf arasında yakışıklı komutanın adının Mirza olduğunu öğrenmiştim. "Ben timimi kaybedince onların intikamını almak istedim. Sonrada bizi tutsak eden teröristlerin arasına sızdım. Tabi bu itler anlamadı.
Sonra özel jir sevkiyatın yapılacağı gün beni bilgi almam için itlerin yanına gönderdiler. İtler dışarıda buluşmak isteyince de kameralara yakalanmışız.
Ben kameraları hallederler sanıyordum.
Diğerlerini öldürdüm bilgileride bir USB ye aktardım. Ama kameralara yakalandıĝım için bunlar beni terörist sanmış "dedim. Olumluca başını salladı.
"Bilgiler?" Dedi. "Sığınakların yeri ve adamların kimlikleri" dedim. Bana gururla baktı ve "Aferin kızım"dedi.
"Yeni time alındın mı " dedi. "Evet ama itlerle uğraştığım için gitmeye fırsat bulamadım "dedim. "Görev yerin neresi" dedi. "Şırnak " dedim. "Bilgileri buraya yanında getirdin mi?"dedi. "Evde " dedim. Mirza ya döndü ve "Onu evine sen bırak " dedi. Mirza başını olumluca salladı. Tekrar ikimizde asker selamı vererek odadan çıktık. Yolda yürüdüğümüz yerde herkes Mirza'ya asker selamı veriyordu. Askeriyenin içinden çıktığımızda bütün gözler bize döndü. Buz onun arabasına binene kadar bize bakmayı sürdürdüler.
Arabasının markası BMWydi. Hemde siyah. Hem asker hem yakışıklı hemde BMW si var. Böyle bir adamı siz bulsanız elinizden kaçırırmısınız. Arabaya bindiĝimizde "Neden herkes bize öyle baktı " diye sordum. Bana doğru döndü ve "Hem seni terörist olarak içeriye soktuğumuz için hemde daha önce yanımda hiç kızla askeriye de dolaşmadıĝım için " dedi. "Yani dışarıda dolaşıyorsun " dedim. "Bunun seni ne kadarı ilgilendirir " dedi. Evet göt oldum şuan. "Sadece merak " dedim. Başını salladı ve arabayı sürmeye başladı.
🌪Yol boyunca ikimizde sessizdik. Araba evin önünde durduğunda arabadan indim. Sürgülü kapıyı açtım ve tek kat müstakil evimin kapısına doğru yürüdüm. Ama evden çıkarken alelacele çıktığımız için anahtarımı anlamamıştım. "Kartın var mı?"Diye sordum. "Evet " dedi. Elimi uzattım ve kartı vermesini bekledim. Karti alınca kapının üzerinden hızlıca çekip çevirdim ve kapıyı açtım. "Kesinlikle kapıyı dahal güvenlikli yapmalıyım " dedim. İçeriye girdik. "Sen koltukta otur ben önce üzerimi değiştireyim " dedim.
Başını salladı. Merdivenlerden yukarıya çıktım. Ve odamdan içeriye girdim.
Kırmızı gardıropumu açtım ve sıfır kol kırmızı tişört ve siyah yırtık kot pantolonumu aldım. Hızlıca üzerimi değiştirdim. Çalışma odama girdim. Bu odaya benim odamın içindeki bir kapıdan giriş yapıyorduk. Masadan telefonumu silahımı ve cüzdanımı alarak odalardan çıktım ve aşağıya indim. Aşağıya indiğimde Mirza telefonuyla uğraşıyordu. "Kahve içermisin? " Diye sordum. Başını kaldırdı ve olumluca gözünü açıp kapadı. Mutfağa geçtim ve kahve makinesine kahveleri çalıştırarak koydum. O sırada Mirza mutfağa gelmiş ve sandalyelerden birine oturmuştu.
Kahveler olduğunda bardaklara doldurdum ve birini onun önüne koyup yanına oturdum. "Tek mı yaşıyorsun ? " dedi. "Evet " dedim. "Şimdi benim asker olduğumu öğrendiğine göre bir yemek yiyebiliriz bence " dedim. Gülümsedi.
Gülünce gamzesi ortaya çıkıyordu ve bu onu daha hoş gösteriyordu. "Bu teklifi ven kabul edene kadar söyleyeceksin demi " dedi. "Beni bu kadar erken çözmeni beklemiyordum " dedim.
"Söz veriyorum seni müsait olduğum bir zaman yemeğe götüreceğim " dedi.
"Umarım sözünü tutarsın " dedim.
"Ben tutamayacağım sözü vermem " dedi. Biz konuşurken kahvelerimiz bitmişti. Ayağa kalktım ve buzdolabının yanına gittim. Elimi dolabın arkasına doğru uzattım ve düğmeye dokundum.
Bir anda buzdolabı yana kaydı ve küçük ama içinde mühim bilgiler taşıyan kasam göründü. Hemen şifremi girdim ve USB ye aldım. Tekrar kasayı kapattım ve düğmeye basarak buzdolabının yerine gelmesini sağladım. "Zekice " dedi. "Bir Türk askerinden daha azını bekleyemezdin " dedim.
🌪Askeriyeye geldiğimizde toplantı odasına geçtik. Odadan içeriye girdiğimizde USB yi oradaki askerlerden birine verdim. Ve asker selamı vererek albayın sağındaki koltuğa oturdum. Masada tanımadığım 5 asker daha vardı.
Rütbeleri benden alttaydı. Ama üniformam üzerimde olmadığı için bana selam vermemişlerdi. Albay "Timinin adını biliyormusun? "Diye sordu.
Başımı salladım ve "Öfke Timi " dedim.
Diğer askerler bana şaşkınca bakıyordu.
Albay "Timin tam karşında duruyor " dedi. Tamam yakışıklı komutanla aynı timde olmayı beklemiyordum.
"Çocuklar kendinizi tanıtın " dedi.
Tam karşımda oturan "Tuğrul İncebel" dedi. Yanında ki "Gökhan Tabanca " dedi. O soy adını söyleyince iki kişi kıkırdamıştı. Diğeri "Cenk Kurtuluş"dedi.
Gülenlerden biri "Bora Batak " dedi.
Timin en küçüğü olarak tahmin ettiğim kişi "Yiğit Emre " dedi. Son olarakta
yakışıklı komutan "Mirza Sağlam Öfke Timinin komutanıyım "dedi.
"Asena Aydoğan Öfke Timinin yeni komutanı "dedim. Hepsi şaşırmıştı.
Yeni gelen birisinin komutanları çıkmasına. Mirza ve benim rütbem aynıydı. Bu yüzden ikimizde timin komutanıydık......Bu kurgu için çok heyecanlıyım umarım istediğim gibi ilerler....🖤🖤
![](https://img.wattpad.com/cover/370530927-288-k758441.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfke Timi
Fiksi Remaja(Şiddetle okunmasını tavsiye ederim!!) Asena timini kaybeder ve intikam almak için teröristlerin arasına sızar. Fakat bazı aksilikler sonucunda kendisi terörist sanılır. Mirza öfke timinin soğuk ve sert komutanıdır. Bakalım Asena'ya nasıl davranac...