Multimedya:Sub Urban-Uh oh!
_____
Elimi yıkayıp tuvaletten çıktım.
Hızlıca sınıfıma ilerledim ve yerime oturdum. Kerem'in sırasına gizlice bakmaya çalışırken onun da bana baktığını gördüğümde gözlerimi kaçırdım.Bugün fen sınavı vardı ve hocalar sınavlar bitince bizi sürpriz olarak Belgrad gezisine gönderecekti. Ve... İşin ucunda para da vardı.
Neyse ki parayı bulmayı başarmıştım ve o geziye gidebilecektim.
Hoca geldiğinde ayağa kalktım ve geri sırama oturdum. Ardından kalem kutumu çıkarıp masanın üzerine bıraktım.
"Duygu çantanı masaya koy."
"Bekle koyuyorum."
Sınav başlamıştı ve kolay soruları hızlıca yapıp diğer soruları yapmaya başladım.
40 dakika sonra...
Her şeyi tamamladığımda hocaya sınav kağıdını verdim. Bütün sınavlar bitmişti sonunda. Teneffüs zili çalınca herkes telefonlarını açıp bir şeylere bakmaya başladı.
"İnanamıyorum bune böyle."
Ses elizden geliyordu. Herkes onun başına toplanmış telefona bakıyordu.En arkada oturan kerem'e baktım teneffüs'te hep yazı yazardı. Bunu fark etmem uzun sürmedi.
Pencere kenarında oturuyordum ve burası çok rahattı, konforunu belirlemiştim.
Çok rahat çok profesyonel.Tam sıraya uzanıp uykuya dalacaktım ki aslı'nın sesini duydum.
"Açelya çabuk şuna bak, sırada uykuya dalmanın sırası değil!"
"Neymiş bu kadar önemli olan? Herkes telefonuna bakıyor."
"Al bak bu."
Telefon ekranına gözlerimi dikince o haberi gördüm.
"Belgrad ormanında geziye çıkan bir kadın çöp konteynerinin üstünde bir not bulmuştur. Notta ise "ceset aşağıda yazısını bulmuştur ve polislere haber vermiştir. Polislerin araştırılması sonucu çöpün altında erkek cesedi bulunmuştur."
@haberler.com.tr
"Bu, bu gerçek mi?"
"Evet gerçekmiş yeni öğrendim şimdi biz o ormana mı gideceğiz..."
"Bilmiyorum ama öyleymiş."
Sınıfa göz gezdirdiğimde herkes hâlâ telefonlarına dalmış o haberi okuyordular görenler diğerlerinde gösteriyordu. O sırada öğretmen sınıfa girdi ve herkes telefonlarını çantasına sokuşturdu.
"Evet çocuklar, sınav nasıl geçti?" Sınıfta fısıldaşmalar oluyordu ve hiç kimse öğretmeni takmıyordu.
"Sessizlik!" Sosyal hocası'nın masaya vurmasıyla herkes bir anda irkildi.
Herkes hocayla 10 saniye bakıştı.
Duygu kulağıma eğilerek " fen hocası galiba hapını almayı unutmuş." Dedi saniyesinde.
Duygu'nun kolundan dürttüm. "şşt sessiz ol."
"Size bir soru sordum. Hatırlayan var mı?"
"Hocam yoksa sınav sonuçlarını mı okuyacaksınız?" Ses önlerden geliyordu.
"Hatırlayan var mı?" Hoca daha yüksek bir sesle bağırdı.
Fen hocası yakasını düzeltti. "Neyse bugün sizin sayenizde modumu düşürmek istemiyorum. Bugün size mutlu haberlerim var."
"Ters köşe yedik lan." Ses arka sıradaki kenan'dan geliyordu.
Bu sözünden kıkırdadım.
"1.si ne hocam?"
"Bir düşüneyim. Sınıfınıza yeni bir öğrenci gelecek birazdan ve o da Belgrad gezisine katılacak çocuklar."
Herkes sessiz kaldı.
"Ne?!"Kendimi tutamayıp ayağa kalktım ardından herkes bana bakmaya başladı.
"Noldu kızım?" Hocanın sesiyle kalktığım yere geri oturdum.
"B-bişey yok hocam gelsin."
Hayır!
Yoksa?
O düşündüğüm kız!
Buraya gelecek!
|♣~|
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suskun
Roman pour AdolescentsMacera sever misiniz? Bir grup öğrenci Belgrad gezisine katılır fakat okula geldiklerinde çoktan zehirli gazlar oraya salmıştır... Tahmin edemeyeceğin katiller... Ardından kız her şeyin bir rüya olduğunu takrardan anlar... Akıl hastası... Cinayet...