Hellooo
ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ
Elinde bavullar ile ağaçların arasında kalan kocaman okula bakıyordu. Elindeki bavullardan birini yere bırakıp elini hırkasının cebine attı, okula giriş kartını kavradı. Kendinden emin adımlarla ilerlerken ilk defa garip hissediyordu.
Kapıdaki güvenliğe kartını göstererek içeriye geçtiği sırada ezbere bildiği yollardan ilerlemişti. Yurt odaları minik bir koruya benzer yürüyüş yolunun sonundaydı, okul daha açık olmadığı için uzun yolu yürüyecekti.
Hiç bir türlü ses olmaması her ne kadar onu rahatsız etse de okul başlamadan biraz olsa huzurlu günler geçirmek istiyordu.
Girişteki görevliye selam vermiş, erkek yurduna doğru ilerlemeye başlamıştı. Halen aşırı sessizdi, ta ki kalacağı yurt odasının kapısını açana kadar.
Girer girmez kafasına atılan pantolonla yüzünü buruşturmuş, pantolonu atanın Hyunjin olduğunu görmüştü. Bavulları bi anda bırakıp yatakta oturan Hyunjinin üstüne atlamıştı. Yüzüne hafifçe tokat atarken, "Beni çok mu özledin Hıyarcin" dedi.
"Çooook" diyen Hyunjinin yanlışlıkla sesi titrediği için Seungmin gülüp üstünden kalktı. Etrafa baktığında 5 tane iki katlı ranza olduğunu görmüştü. 2 tane yurt odasının birleştirilmiş olduğunu anlamıştı. "Kimlerle kalıyoruz?"
"Chan, ben, sen, Jin, Niki, Soobin, Yeonjun, Jungwon," düşündü. Aklına bir isim geldiğinde gülümsedi. "Şu Yeonjun'un otobüste tanıştığı arkadaşı Boemgyu da var"
"Başka?" Diye sordu. 10 kişi olacaktı belli ki ama 1 kişi eksikti. "Gelir herhalde," diye cevapladı sorusunu. "Yatağını göstereyim"
Hyunjinin yatağı, kapı açıldığında tam karşıda kalıyordu ve yanında bir giysi dolabı vardı. Dolabın yanında geniş bir cam ve önünde çalışma masası olduğunu gören Seungmin nedenini bilmediği şekilde hoşuna gitmiş, gülümseyerek onu yatağına doğru yönlendiren Hyunjine bakmıştı. Cam ve çalışma masasının yanında da aynı şekilde bir yatak vardı, onun arkasında da. Camın önündeki yatağa bakarak iç geçirmiş, duvara yapışık olan yatağın daha güzel olduğunu düşünmüştü. "İşte burası senin yatağın. Şuanlık tek olduğun için üstü ya da altı alabilirsin. Şu sizin karşınızdaki yatak Yeonjun ve Jin'in. Burası 2 yatak yan yana 1 yatak da karşıda olduğu için karışık ama olsun, işte şurası da banyo"
Seungmin başını sallamıştı, kapının yanındaki bavullarını alıp dolaba yerleştirmeye başlamıştı kıyafetlerini. "Hyunjin" dolabın kapağını kapatıp telefonuna bakan Hyunjine ilerlemiş, kollarını göğsünde birleştirerek kalçasını masaya yaslamıştı. "Üst yatakta kim yatıyor?"
"Büyük ihtimal Ben ve Niki, Chan ve Jungwon, Yeonjun ve Jin, Soobin ve Beomgyu, sen ve yeni gelen çocuk olacak. Keşke Chan benim üstümde yatsaydı" Son cümleyi mırıldanarak söylemiş, Seungmin'in varlığını bi anlığına unutmuştu.
"Yeonjun ve Soobin niye birlikte değiller ki? Hem Soobin o çocuktan hoşlanmamıştı hem de Yeonjunu seviyor. Sen de galiba Chan'dan-"
"NE ALAKA YA!" Hyunjin'in bağırmasıyla Seungmin şaşkınca ona bakmış, az da olsa kızardığını görmüştü. "Sakin ol ya tamam bir şey demedim. Niki ve Chan yer değiştirir, Niki büyük ihtimal köşelerde bir yerde olmak ister, benim yerime gelir. Ben de onun yerine geçer cam önünde olurum"
"Yatakhane görevlileri ayarlamış yerleri ama illa ki yer değiştirenler olur. Soobin ben bu çocuğu sikerim diye söyleniyordu en son"
Kıkırdarken eli istemsizce ağzına gitmiş, ardından Hyunjin'in kolunu tutmuştu. "Kantindeler mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vâvelya |2min
FanfictionO çocuk duygusuzun teki, ağlamıyor bile. Ama gözleri, gözleri çok şey anlatıyor, içindeki çığlıkları görebiliyorum. Texting, düz yazı #1seung 「18.07.24」 #1leebit 「23.07.24」 #1stray 「07.09.24」