Moralim biraz bozuk
Bol bol yorum yapsanız olur mu?
Bölümleri gece(sabah) ın bi vakti atmayı bıraksam mı acaba(04.42)
İyi okumalar💞
Uyandığında telefonun ışığı gözünü almıştı Minho'nun. Hava karanlıktı, gözlerini ovuşturduğunda telefonu kapatıp kendisine gülümseyen yüze bakmıştı. "Saat kaç?"
"20.38" diye mırıldandı. "16 saat uyudun aralıksız, ben de rahatsız etmeyeyim diye hareket bile etmedim." Uzun parmaklarını daldırdığı saçlarını okşadı, "Halen uykun var mı yoksa biraz daha iyi misin?"
"İyiyim" Yatağın açık olan kısmının siyah bir örtü ile kapandığını farkettiğinde hafifçe doğrularak Seungmin'e baktı. "Işık seni rahatsız etmesin diye yaptım, diğerleri de benim biraz yalnız kalmak istediğimi sanıp sessizce duruyorlar"
"Örtüyü bir anda açmazlar değil mi?" Gözlerini kocaman açıp sorduğunda küçük bir erkek çocuğundan farksızdı. "Açmazlar"
Minho yükselip dudaklarını hafifçe onunkilere bastırdığında Seungmin gülümseyerek öpmüştü onu. "Bugün okula gidecek miydin?"
"Gitmeyecektim" dedi yalan söyleyerek. Eğer doğruyu söylese Minho kendini suçlu hissederdi. Boynunda Minho'nun burnunu kedi gibi sürtmesi onu huylandırırken boynuna bırakılan ıslak öpücükler karnını kasıyordu. Minho boynundan ayrıldığında bu sefer ıslak bir öpücük bıraktı, uzunca bir süre dinlendirdi dudakları onun üstüne.
Ortaya çıkan dudaklarından ayrılma sesi hafifçe yankılanırken Seungmin bu sesi diğerlerinin duymasından endişelenmişti. "Vücudun uyuşmuştur" Minho bağdaş kurarak oturdu, gerinen Seungmin'i izledi gülümsemesine engel olamadan.
"Seninle beraber aynı yatakta olduğumu bilmiyorlar, şuan burada benimle durman lazım" Minho yanına uzandığında "İşime gelir" demişti.
"Sevgili olduk değil mi biz?" Seungmin emin olmak için Minho'ya döndüğünde Minho cevap olarak dudaklarını buluşturmuştu yine. Dudakları çoktan ayrılmış olmasına rağmen Minho'nun yüzüne bıraktığı minik öpücükler onu memnun ediyor hatta sırtında birleştirdiği kollarını daha çok sıkıyordu.
Minho durmuş, duvar tarafında farkettiği kendi yastıkları gülümsetmişti onu. "Koskoca bir gecemiz var, ne yapsak ki?"
Seungmin'in gülmesiyle Minho hafifçe koluna vurmuş, "fesatsız ne yapsak ki?" Diye düzeltmişti.
"Minnnn!" Yeonjun'un sesini duyduğunda Minho'yu doğrultturup yatağın köşesine geçirttirmişti. "Ya çocuk uyuyorsa niye öyle bağırıyorsun?" Soobin'in sesinin hemen arkasından Beomgyu'nun sesi duyulmuştu. "Psikopat gibi Instagram'da Seungmin'in çevrimiçi olmasını bekledi de yemekhaneden çaldığı yemeği yedirecek çocuğa"
"Gören zannedecek annesi amına koyayım"
"Bebeğim o benim zaten niye öyle diyorsun"
Yeonjun'un konuşmasına gülümsemişti Seungmin. Karşısındaki bedene baktığında gülümsemesi daha çok büyüdü çünkü Minho kaşlarını çatıyordu.
Yüzüne yorgun bir ifade takınarak gergin örtüyü hafifçe açmış, baygın gözlerle bakmıştı Yeonjun'a. "Efendim Jun?"
"Kahvaltıya da öğle yemeğine de gelemedin açsındır diye 2 porsiyon yemek aldım, ben yemedim"
"Benimkini yedin ya şerefsiz!"
Niki'nin bağırışına dudakları kıvrılmış, teşekkür ederek almıştı tabağı. Arkadaşlarının anlayışlı olmasını seviyordu. Adım sesleri uzaklaşırken Minho'nun tabağa gözleri parıldayarak baktığını farketmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vâvelya |2min
FanfictionO çocuk duygusuzun teki, ağlamıyor bile. Ama gözleri, gözleri çok şey anlatıyor, içindeki çığlıkları görebiliyorum. Texting, düz yazı #1seung 「18.07.24」 #1leebit 「23.07.24」 #1stray 「07.09.24」