7

117 6 0
                                    

Gözleri Arda'ya dönerken birşey demeden masasına ilerledi. Yavaşça Arda'dan ayrılıp saçlarımı düzelttim ve önüme döndüm. İçimdeki bu değişik his neden bilmiyordum ama bu yaşantılar yüzünden böyle hissettiğimi düşünüyorum.

Ders boyunca hocaya dönüp de bakmadım hiç. Önümdeki kitapları karıştırıp öylesine birşeyler çizdim. Ders anlatıyordu ama onu dinlemek yerine sesini dinliyordum. Ona baktığımda hissetmiş gibi tahtaya bakan gözlerini bana çevirdi.

Tahtaya yazdığı şeye geri baktığında anlattığı şeyi unutmuştu. Öğrencilere sorduktan sonra anlatmaya devam etti. Arda uyurken Aslı omzuma dokundu. Ona baktığımda "Teneffüste kantine inelim acıktım" dedi. Başımla onayladığımda arkasına yaslandı. Başımı hızla iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Durgun ve oldukça dalgındım.

Çalan zille Arda'nın kulağına yaklaşıp "Kantine iniyorum birşey ister misin?" Diye sordum. Aniden başını kaldırdığında başı dudağıma çarpmıştı. Dudağım patlarken Arda hızla ayağa çenemden tuttu. Hafiften kan geliyordu.

Gözlerim bizi izleyen Bulut hocaya takıldı. Dudağımı gördüğünde ayağa kalkmıştı ki Arda'ya bakıp" Lavaboda temizleyeyim, acımıyor merak etme" dedim ve hızla sınıftan çıktım.

Aslı arkamdan gelip kolumdan tuttu ve hızla tuvalete girdik. "İnsan dikkat eder ya dudağının hâline bak" deyip saçlarımı arkada eliyle tuttu. Lavaboya eğilip dudağımı yıkadım.

"Sakın kızma ona Aslı, çocuk bilerek yapmadı. Zaten çok endişelendi"

Başımı kaldırıp Aslı'nın uzattığı peçeteyi aldım ve dudağıma hafif hafif bastırdım. Aslı "Daha iyi değil mi?"

Başımla onayladığımda tuvaletten çıktık. Arda koşarak yanıma gelip çenemden tuttu. Gözerindeki endişeyi görmüştüm. "Önemli değil Arda. Sakin ol birşey yok" dedim gülümserken.

"Patladı değil mi dudağın? Vallahi görmedim seni Mira ya!"

Kolunu tutup gözlerime bakmasını bekledim. "İyiyim Arda, küçük bir yara" dediğimde baş parmağıyla dudağıma hafifçe dokundu. Bulut hocanın sesiyle geri çekildim.

"İyisin değil mi Mira?" Deyip dudağıma baktı. "İyiuim hocam önemli birşey değil."

Başıyla onaylayıp merdivenlere ilerledi. Arda kolumdan tutup "Gel revire gidelim" dedi. Hızla Bulut hocanın yanından geçip aşağı indik. Revire girdiğimizde oradaki kadın dudağıma krem sürüp göndermişti. Çıkarken  "Cidden canım acımıyor bile ya" dedim.

"Olsun içim rahat değildi. Zorlama da kapanan yara açılmasın" dedi. Başımla onaylayıp koluna girdim. Kantine indiğimizde Arda bana ve kendine kahve aldı. Aslı ve Kerem'in yanına gidip oturduk. Aslı bana bakıp "Sıla atılmamış, sınıfa geldi" dediğinde ona baktım.

"Müdür onu nasıl kabul etti?" Diye sorduğumda omuz silkti. Kerem "Sıla bu müdüre de..." Deyip gülünce gülümsedim. Arda da gülerken "Harbi neden atılmadı?" Diye sordu.

Bardağımı elime alıp arkama yaslandım. "Bana bulaşmasın da" dediğimde Aslı "Bırak ya bulaşırsa bulaşsın" dediğinde Kerem sinirle "Hande yeter kavga falan etmeni istemiyorum" dedi.

Arda da Kerem'e hak verip bana baktı. "Kavga istemiyorum Mira" dedi. Birşey demeden kahvemi içmeye devam ettim. Birkaç dakika sonra Sıla, Sude ve Ayşe'yle kantine inerken Aslı "Bak hele bak havalara bak, onun yerinde olsam utançtan ülkeyi terk ederim" dedi.

Kerem " Benim aşkım haklı, utanması gerek" dedi. Aslı Kerem'in koluna vurup "Aşkım deme herkesin içinde" dedi. O ikisi cilveleşirken bitmiş bardağımı çöpe atmak için ayağa kalktım. Bardağı çöpe atıp geri dönerken kantindeki Sıla'yla göz göze geldik. Göz devirip yerime geri oturdum.

Aslı "Buraya mı bakıyor o?!" Diye Sıla'ya bakarken konuştu. Kerem Aslı'nın kolundan tutup kendine çevirdi. Arda sessizce kahvesini içiyordu. Ona baktığımı görünce o da bana baktı.

'Ne oldu' der gibi kafasını hafifçe sallayıp tek gözünü kırptı. Bu hareketi yapmasını çok sevdiğimi biliyordu. Gülümseyip omuz silktim.

Zil çaldığında beraber ayağa kalktık. Aslı Kerem'le dip dibe yürürken bende Arda'nın koluna girmiştim. Ders tekrardan edebiyattı ve yine içimdeki garip his ortaya çıkmıştı.

Sınıfa ilerlerken Bulut hoca ve Sıla boş sınıftan çıkınca Bulut hocayla göz göze geldim. Olduğu yerde bir süre durup sonra yürümeye devam etti.

Dişlerimi sıkıp gözlerimi kaçırdım. Umrumda olmaması gerekirken ben ne konuştuklarını merak ediyordum. Bulut hoca Sıla'yla aşk yaşıyor da olabilirdi, ya da onu reddetmiş de olabilirdi.

Sınıfa girdiğimizde Arda'nın kolundan çıkıp yerime oturdum. Öğretmenler zili çaldığında herkes yerine oturmuştu.

Bulut hoca da sınıfa girince hiç bakmadım. Göz teması kurma taraftarı değildim ki içimdeki rahatsızlık o gelince daha da artmıştı.

Dersin yarısına kadar defterime birşeyler çizmiştim. Düşünceler ihtimaller beynimi kurcalarken başımı kaldırdığım anda gözleri gözlerimle buluştu. Elimdeki kurşun kalemi deftere öyle bir bastırmıştım ki sessiz sınıfta kalemin ucunun kırılması herkes tarafından duyulmuştu.

KARİZMATİK ÖĞRETMENİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin