Arda sinirle bana bakarken hoca "Sessiz olun, serbestsiniz" dedi. Arda "Bulaşma şuna" dediğinde birşey demeden başımı koluma yasladım. Gözlerimi kapatıp sabah yarım bıraktığım uykuya devam ettim. Zil çalarken Aslı bizim başımıza vurarak uyandırmıştı. Hoca sınıftan çıkarken bana baktığını fark etmiştim.
Aslı ve Arda ayağa kalkarken Sıla'nın sesini duyunca ona döndük. "Umarım o gülüşün bana değildi"
Sıradan çıkarken umursamaz bir tavırla "Yoo sanaydı" dedim. Arda ve Aslı beni sınıftan çıkarırken Aslı "Şu kızı kışkırtıp durma, elimde kalacak" dedi.
Kerem yanımıza gelip "Benimkini alıp gitsem sorun olur mu?" Diye sordu kollarını Aslı'nın boynuna sararken. Arda "Nereye gidiyorsunuz siz hep?" Diye sorunca "Özlemişler birbirlerini işte" dedim. Kerem benimle el sıkışıp başıyla erkek selamı yaptı. Arda ellerimizi ayırırken gülüp "Hadi kaybolun" dedim.
Aslı ve Kerem giderken Arda sertçe omzuma kolunu koyup beni yakınına çekti. "Çok yavşak bir çocuk"
"Bence eğlenceli çocuk. Birşey olmaz"
"Bende eğlenceliyim, benimle şakalaş" dediğinde kolundan çıkıp ona baktım. "Sen kıskandın mı?" Diye sordum alayla.
"Evet ne var yani?" Dediğinde gülüp önden yürüdüm. Arda ya, iki yıldır yakın arkadaştık. Aslı ile de üç yıldır.
Bahçeye indiğimizde Bulut hocanın etrafında dönen kızları görünce göz devirdim. O bir öğretmen, sen bir öğrencisin ya! Sırf eli yüzü düzgün diye böyle bir ilgi... Bilmiyorum ya.
Arda "Hocaya bak hele, nasıl da kabarıyor" dedi kızgın bir şekilde. Gülümseyip "Bırak ya, boşver" dedim ilerideki banka otururken. Bulut hoca beni fark ettiğinde Arda'ya döndüm. "Sabah bu hocayı kavga ederken gördüm. Karşı taraf bıçak çekti bende hocayı korudum."
Arda sinirle bana döndü. "Saf mısın kızım ya sana birşey olsaydı?" Diye sorunca "Ama olmadı, zaten sağol dedi gitti" dedim.
Arda "Hocaya kıl oluyorum artık. Nerden geldi la bu?" Dediğinde arkama yaslanıp okula giren Bulut hocaya baktım. "Çok kaba bir adam. Sevmedim bende"
Arda'yla biraz sohbet ettikten sonra çalan zille ayaklandık. Hiç derse giresim yoktu ama başka yapacak bir şeyim de yoktu. Okula girdiğimde Sıla'nın Bulut hocayla konuştuğunu gördüm. Başka ne olacaktı ki? Sıla gibi biri zamanında Arda'ya bile yanaşmıştı.
Yanlarından geçerken Sıla'nın bana baktığını gördüm. Hoca da Sıla nereye bakıyor diye dönüp bana baktı. Gözlerimiz birleşince önüme baktım. Kerem ve Aslı sınıf kapısında birdahaki teneffüste görüşmek üzere veda ediyorlardı.
Arda Kerem'in omzuna elini koyup "Hadi kardeşim hadi" dedi. Kerem "Geleceğim sizin sınıfa bekleyin oğlum beni" deyip kendi sınıfına ilerledi. Aslı yaslandığı duvardan doğrulup "O biraz zor" dedi ve onunla birlikte içeri geçtik.
Sırama geçecekken Sıla'nın sesiyle ona döndüm "Mira"
Aslı "Hayırdır?" Diye dalınca Sıla Aslı'ya baktı. Arda "Ne diyeceksen burada de" deyip sırasına oturdu. Sıla'ya bakıp " Ne diyeceksen merak etmiyorum Sıla" dedim ve Aslı'yı sırasına ittirdim. Hemen sinirlenip olaya dahil oluyordu.
Sıla bozulmuş bir şekilde sırasına ilerledi. Umursamayıp yerime oturdum. Aslı öne eğilip "Başka birşey var belli, böyle masum durmazdı bu" diye sessizce konuştu. Arda Aslı'nın kafasından ittirip sırasına oturttu. "Mira gitmeyecek o gelecek Aslı"
"Merak ettim aslında" dediğimde Aslı tekrar eğilip "Değil mi gidip soralım" dedi. Arda sinirle bir nefes verdi "Fazla merak iyi değil, oturun yerinize"
(aslında "fazla merak, göte yarak" demek isterdim ama ayıp jsvdb)
Aslı ayağa kalkıp "Ne yapabilir ki kanka sende ya?" Deyip bana döndü elini uzatıp "Gel gidelim hadi" dedi.
Gerçekten bende merak etmiştim. Elini tuttuğumda Arda ellerimizi ayırıp "Oturun dedim, kimse vjr yere gitmiyor" dediğinde Aslı sırasına oflayarak oturdu. Gülümseyip sırtımı duvara yasladım.
Ders boyunca ya yazı yazmıştım ya da Aslı'yla fısıldaşmıştım. Teneffüs zilini duyunca özgürlük hissiyle ayağa kalktım. Arda uyuyordu.
Onu uyandırmadan sıradan çıkıp Aslı koluma girince sınıftan çıktım. Aslı "Arda başımızda yokken Sıla'yla konuşsak mı?" Dediğinde düşündüm. "Öyle biri bizimle ne kadar önemli bir konu konuşabilir ki?"
"Bir yandan da öyle yani"
"Aman boşver çok önenliyse ısrar ederdi zaten"
Kerem yanımıza gelmişti. Aslı onunla konuşurken kolumdan çıkmış Kerem'in koluna girmişti. Yanlarında sap sap yürürken omuzumdaki el ile arkama döndüm. Sıla ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. Omuzumdaki elini çekip "Neden gelmedin?" Diye sorunca derin bir nefes verip etrafa bakındım. "Çok takıyorsun Sıla, sabahki olay sabahta kaldı tamam mı? Al Bulut hoca senin olsun, sal beni!"
Arkamı döndüğüm anda Bulut hocayla karşılaşmayı beklemiyordum.
