Kolumu çekmeye çalıştıkça daha sıkı tutuyordu. Çığlık attığımda eliyle ağzımı kapattı. Elinden kurtulmaya çalışırken kapı bir anda kırılmıştı. Bulut hoca nefes nefese bize bakarken hızlı bir hareketle Ayaz hocanın elinden kurtuldum.
Koşarak odadan çıktım ve tuvalete girdim. Tüm vücudum korkuyla titrerken elimle ağzımı kapatıp ağlamaya başladım. Ders çoktan başlamıştı ve tuvalette tek kalmıştım. Gözlerimi silip kabinden çıktım ve lavabonun önüne geldim. Ellerimi yüzümü yıkayıp aynada hala korku dolu gözlerime baktım. İki kız içeri girerken ellerimi yıkıyormuş gibi yapıp başımı eğdim.
"Bulut hoca Ayaz hocayı dövmüş, Ayaz hoca bir kız öğrenciyle içerideymiş, Bulut hoca nasıl kızı taciz edersin diye bağırıyordu en son" dedi kız. Diğeri de "Ayaz hocadan beklemezdim. Kız kim acaba?" Deyince suyu kapattım ve tuvaletten çıktım. Öğretmenler odasına doğru baktım. Duvardaki kapının kilit yeri kırılmıştı. Ne Ayaz hoca ne de Bulut hoca ortalıkta yoktu.
Ayaz hocanın dediklerinden sonra insanlara olan güvenim yok olmuştu. Hocam dediğim adam bana aşıktı. Bana zarar verecek kadar hemde.
Sınıfa çıkmak istemiyordum. Ya derse girdiyse? Belki de kavga yüzünden girmemiştir. Aşağıdaki kattan sesler gelince aşağı indim. Ayaz hoca müdürün odasında bağırıyordu.
"Öğrencisini öptü bu adam! Ben kızı ondan korumak istedim!"
Kapıyı çalmadan içeri girdim. Bulut hoca ve Ayaz şerefsizi ayakta durmuş müdürle konuşuyordu. İkisi de bana dönünce kapıyı sertçe kapatıp içeri adım attım.
Emre hocaya bakıp "Beni zorla o odaya kitleyen sendin! Bana aşkını ilan edip canımı yakan sendin! Ben sana öğretmenimsin dedikçe reddettikçe zoruna gitti değil mi?!"
Göğüslerinden ittirirken gözlerimden birkaç yaş döküldü. Müdüre dönüp "Bulut hocam beni kurtarmak için o odaya girdi müdürüm. Onun bir suçu yok" dedim.
Ayaz hoca sinirle müdüre dönüp "Bu adam Mira'yı öptü müdürüm! Gözlerimle gördüm!" Dediğinde Bulut hoca konuştu. "Öyle bir şey yok müdürüm. Kendisini aklamaya çalıştığı ortada"
Ayaz "Fotoğrafını bile çektim." Deyip telefonunu çıkarınca nefeslerim hızlandı. İşte şimdi bitmiştim. Birkaç dakika sonra "Silmiş, silmişler" dediğinde müdüre döndüm. Gömleğimin kolunu yukarı çıkarıp kolumdaki morlukları gösterdim.
"Bu beni zorla alıkoyduğunun kanıtıdır müdürüm. Gerisi sizin vicdanınıza kalmış"
Gözlerimi silip kolumu indirdim. Müdür ayağa kalkıp "Bulut hocam siz gidebilirsiniz, Mira ve Ayaz hoca kalsın." Dediğinde Bulut hoca ardından "Kalmak istiyorum müdürüm. Bir sıkıntı çıkacağını düşünmüyorum" dedi.
Müdür beni masasının önündeki koltuğa oturturken Ayaz ve Bulut hoca ayakta bekliyorlardı. Müdür karşıma oturup gözlerime baktı. Yeni gelen gözyaşlarımı silip bende müdüre baktım.
"Anlat kızım, ne oldu?"
Derin bir nefes verip Bulut hocaya baktım. Hiçbir ifade okunmayan yüzüne baksam da bana güç veriyordu bakışları.
Herşeyi anlatırken Bulut hocanın sinirini artmıştı. Ayaz hoca bazı yerlerde inkar ederken müdür onu susturmuştu. Anlatacaklarım bittiğinde müdür derin bir nefes aldı. "Tamam kızım. Sen sınıfına git"
"Hocam, kimsenin o kızın ben olduğumu bilmesini istemiyorum" dediğimde başıyla onayladı. Ayağa kalkıp müdürün odasından çıktım. Sınıfın katına çıkıp kapının önüne geldim. Onlara ne diyecektim? Olayı gördüğümü ve şahit olarak çağrıldığımı söylemek mantıklı olacaktı. Sınıfa girdiğimde gözler üstüme toplandı. Kendimi toparlayıp sıraya oturdum. Arda bana dönüp omzuma elini koydu. "Neredeydin Mira?"
"Şu Ayaz hoca olayını gördüm. Şahit olarak konuştum. Müdürün odasındaydım" başıyla onaylayıp Aslı ve Kerem'e benim söylediğimi söyledi. Ders boş geçmişti. Zil çaldığında kollarımı sıraya başımı da üstüne koydum. Bizimkiler diyemiyordum artık Aslı, Kerem ve Arda birlikte sınıftan çıkmıştı.
Tenefüs boyunca kafamı kaldırmamıştım. Ders başlayınca diğerleri de gelmişti. Bulut hoca birkaç dakika geç gelmişti. Kafamı kaldırıp bana baktığını gördüm. Gözlerimi kaçırıp kitaplarımı çıkardım. Dersin ilk on dakikası kendimi toplarlamaya çalıştım. Herşeyin bittiğini ve Ayaz hocanın artık hayatımdan çıktığını düşündüm. Kitaptaki soruları yapıp beynimi başka şeylere yordum.
Onun sesini duyunca başımı kaldırdım. "Mira, dersi dinle." Ona baktım. Normal durmaya çalışıyordu ama sinirli olduğu belliydi. "Kitaptaki soruları yapıyoruz" dediğinde gülümsedim. "Ben o soruları bitirdim. "
"Kontrol etmeye gelirim bak" dediğinde kitabı elime alıp ayağa kalktım. Karşısına geçip kitabı ona çevirdim. Cevapları tek tek kontrol edip bana baktı. "Sözelci olmaya mı karar verdin?"
Kitabı kapatıp sırama dönerken "Ben her derste iyiyim hocam" dedim. Yerime oturduğumda gülümsediğini gördüm. Siniri geçmişti.