"Sizinle ne işim olabilir? Annemi aramak istedim kötüydüm çünkü" deyip arabadan indim. Yürümeye başlarken arabası yanımdan geçip gitti. Resmen şu gıcık adam atılmasın dite düştüğüm hâllere bak.
"Mira!"
Sıla'nın sesiyle "Başlıyoruz" dedim ve ona döndüm. Yanındaki Ayşe ve Sude de onunla gelirken göz devirdim. "Bulut'un kucağındaydın az önce, şimdi arabadan atıldın. Ne oldu yüz vermedi mi sana?" Dedi gülerek. Bir adım yaklaşıp gözlerine baktım. "Senin gibi bir orospuya da yüz vermemesi peki?"
Gülüşü solarken omuzundan ittirip "Senden o hocayla ilgili birşey duymak istemiyorum" dedim.
Bir anda Sıla kendini yerde bulurken ona vuran Aslı'ya baktım. Nefes nefese bana baktı ve göz kırptı. Sude Aslı'ya vuracakken elini tutup geri ittirdim. Sıla'ya birkaç kere vurduktan sonra Aslı'yla yanlarından geçip yürümeye başladık.
"Anlatıyorsun şimdi herşeyi" dediğinde tereddüte düştüm ama herşeyi doğrusuyla anlattım. Aslı "Bana neden söylemiyorsun kızım ya" diye sitem edince "Kendim hallederim sandım. Ettim de" dediğimde gülüp yürümeye devam ettik.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sabah düne göre daha rahat uyanıp üniformamı giydim. Annem erken çıkmıştı ama masada kahvaltı duruyordu. Kahvaltı yapıp kapıdan gelen korna sesiyle evden çıktım. Arda arabasıyla Aslı'yı da alıp evin önüne gelmişti. Gülerek arkaya bindim. Aslı " Günaydın güzellik, Arda'da biliyor herşeyi" dediğine sinirle ona baktım. Arda arabayı çalıştırırken "Niyetini biliyorum, sıkıntı yok doğrusunu yapmışsın" dedi.
"Masum bir hocanın atılmasını izlemek istemedim."
Aslı bana dönüp birşey diyecekken Arda "Rahat dur kızım ya" dedi. Aslı önüne dönüp Arda sağ aynayı göremesin diye eliyle kapattı. "Gıcık Arda sürekli kızıyorsun bana" dedi.
Arda o sinirle birbirlerine söylenirken onlara gülmekle yetindim. Okulun önüne geldiğimde arabadan indim. İlerideki Bulut hoca'nın arabasını görünce içimde bir hareketlilik oldu. Dün olanlar yüzünden yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum.
Arda ve Aslı hâla birbirlerine söylenirken Arda'nın kolundan tutup öyle ilerlemeye devam ettim. İki dersimiz edebiyattı ve uyumayı düşünüyordum. Belkide hiç bakmazsam hiç uğraşmaz benimle.
Sınıfa girdiğimizde Kerem bizi görünce ayağa kalktı. "Merhaba ben sınıfa yeni geldim tanışalım" dediğinde ne yapıp edip bizim sınıfa geldiğini anladım.
Aslı Kerem'in boynuna sarılırken gülümsedim. Arda söylenerek yerine oturunca bende yanına oturdum. Ders başlamadan nöbetçi öğrenci içeri girdi. "Mira Sevin'i müdür çağırıyor"
Ayağa kalkıp nöbetçiyle birlikte müdürün odasına ilerledim. İçimden bir ses hiç de iyi şeyler duymayacağımı söylüyordu. Sıla sınıfta yoktu ve kesinlikle dünkü kavga ile ilgiliydi.
Müdürün kapısını çalıp içeri girdim. Bulut hoca ayakta Sıla müdürün önünde oturuyordu. Sıla ağlıyordu ve Bulut hoca bana sinirle bakıyordu. Müdür eliyle Sıla'nın karşısını gösterdi. Sessizce oturdum ve bana bakan Bulut hocaya bakmadım.
"Dün çıkışta Sıla'yla kavga etmişsiniz. Sebepsiz yere vurmuşsunuz" dedi müdür.
Gözlerim Sıla'ya sabitlenirken derin bir nefes verdim. "Saygısızca konuştu müdürüm. Bulut hocamla ilgili kötü yakıştırmalar yaptı" dediğimde müdür Sıla'ya baktı.
Sıla anında reddederkenona sinirle baktım. Bulut hoca " Ona vurmak yerine beninle konuşabilirdin" deyip onu savununca dişlerimi sıktım. Sen istedin Bulut hoca!
Cebimden telefonu çıkarıp müdürün masasının üstüne seslice koydum. Hepsi bana bakarken Bulut hoca'nın gözlerine bakıp kaydı açtım.
Sıla'nın tuvalette söylediği şeyler sessiz odada ses olurken kayıt bittiğinde telefonumu alıp odadan çıktım. Sinirle dişlerimi sıkmayı bırakmadan sınıfa çıktım. Sınıfa girmeden sakinleşmeye çalışıp derin nefesler aldım. Gerçekten Sıla'ya birşeyler hissediyordu ki onu savunuyordu.
Pişman olmak istemiyordum ama keşke dün onu kurtarmasaydım. Merdivende ayak sesleri gelirken o tarafa baktım. Bulut hoca tek başına geliyordu. Onu beklemeden sınıf kapısına dönüp kolu tutacakken "Mira" dediğinde ona döndüm. Yanıma gelip başıyla karşıdaki boş sınıfı gösterdi. Kola uzanmış elimi indirip peşinden sınıfa girdim. Kapıyı kapatıp ona döndüğümde ifadesiz suratıyla karşılaştım.
"Direkt size kaydı dinletebilirdim, ama seni ilgilendirmez dersiniz diye dinletemedim. Aramızda ne olursa olsun yeni gelmişken atılmanızı istem-..."
"Teşekkür ederim"
Bir anda söylediğine sözüm yarım kalmıştı. Gözlerime bakarken "Önemli değil" dedim.
Bana doğru bir adım atmıştı ki birşey demeden sınıftan çıktım. İçimde bir hareketlenme olurken sınıfa girip yeeime oturdum. Bana sonunda teşekkür etmesine şaşırmıştım. Sanane der diye düşünmüştüm.
Boş sınıfta olanlar hariç müdürün odasında olanları Arda ve Aslı'ya anlattım. Arda gülüp "İyi yapmışsın" dedi ve kolumdan tutup beni kendine çekti. Saçlarımı karıştırırken içeri giren Bulut hoca'yla göz göze geldim.