Teneffüs zili çaldığında Bulut hoca çıkıp gitmişti. Sıradaki ders matematik olduğu için matematik testimi ve kitabımı çıkarıp birkaç soru çözdüm. Ders başlayana kadar soru çözmüştüm.
Ayaz hoca sınıfa geldiğinde doğruldum.
Ders başlasa bile aklımı işgal eden şeyler vardı ve onları umursamayıp Ayaz hocayı dikkatle dinledim. Tahtaya kalkıp birkaç soru çözdüm ama yinede tamamen derse odaklanmış değildim.
Ders bittiğinde edebiyat dersinde yaptığım yanlışla ilgili sorulara bakınmıştım ama sözel derslerde cidden çok kötüydüm. Edebiyat testini kapatıp çantama attım. Aklıma Bulut hocanın soru sorabileceğimi söylediği geldi.
Yok, başka kaynaklardan çalışırım. Çok sıkışırsam sorarım soruyu yoksa tek başıma çalışmak akıl sağlığım için daha güvenli.
Tenefüste Ayaz hoca diğer dersi de bize olduğu için sınıftan çıkmamıştı. Kitabımı da alıp yanına gittim. Sınıfta birkaç kişi kalmıştı onlar da sıraya başını koymuş uyuyorlardı.
Ayaz hoca elinde kalemimle soruyu anlatırken aniden bana baktı. Yüzü çok yakında olduğu için biraz rahatsız olmuştum. Soruyu parmağımla gösterip "Aklımdaki çözüm yolu da buydu. Teşekkür ederim hocam" dedim. Soruya dönüp "Aferin güzelim" dediğinde kitabı alıp sırama geçtim. Diğer ders de bitince zil çaldı. Birkaç dakika sonra Gamze içeri girip Arda'yı da alıp gitti. Kerem ve Aslı zaten çoktan gitmişti.
Tek başıma kalmıştım resmen. Neden herkesin sevgilisi var ki? Ayağa kalkıp uyuşmuş bacaklarımı yürüyerek açmak istedim. Sınıftan çıkıp yavaş yavaş yürümeye başladım.
Merdivenlere yaklaşmışken Bulut hoca yukarı çıkıyordu yanımdan hızla geçip merdivenlerden inen kız ayağı takılıp düşecekken Bulut hoca kızı son anda tutmuştu.
Kız Hocaya gülümseyip teşekkür etti ve gitti. Bulut hoca döndüğünde gözlerimiz birleşmişti. Beynimden adlandıramadığım bir sinir dalgası geçti. Arkamı dönüp aynı yavaşlıkta sınıfa doğru ilerledim. Gün geçmiyor ki Bulut hocaya karşı saçma hisler içine gireyim.
Onu sevmiyorum, sevmeyeceğim.
Öğretmenim o benim.
Sınıfa girecekken Arda ve Gamze'nin sesini duyunca onlara döndüm. İkisi de gülüp eğleniyordu. Yanıma geldiğinde gülümseyerek "Aslı ve Kerem de gitti tek kaldım ya" dedim sitem ederek.
Gamze "Sana da bulalım birini, Arda artık bende çünkü" dediğinde anlamsız bakışlarla ona baktım. Şaka yaptığını düşünüp güldüm ve "Henüz kendime göre birini bulamadım. Arda hep yanımdaydı sonuçta aramadım hiç" dedim.
"İşte o yüzden artık yanında çok olamayacak." Dediğinde gülüşüm soldu. Arda "Gamze seni sınıfına bırakayım." Dedi.
İkisi giderken arkalarından bir süre baktım. Bu kız ve sikimsonik lafları canımı sıkmıştı. Sınıfa girip yerime geçtim ve arada Arda olduğu için bir süre sessiz kalmaya karar verdim. Şaka yapıyordu büyük ihtimalle.
Arda sınıfa gelip yanıma geçti. "Dalgasına öyle dedi Mira, ciddiye alma tamam mı?"
Başımla onaylayıp "Sıkıntı yok" dedim hafiften gülümseyerek.
Aslı ve Kerem geldiğinde biraz onlarla sohbet ettim. Ders coğrafyaydı ve hiç dinleyesim yoktu. Ders boyunca ya uyumuş ya da bizimkilerle sohbet etmiştim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çıkış zili çaldığında çantamı sırtıma taktım. Arda, Aslı ve Kerem bir yere gitmeyi planlamışlardı. Beni de davet etmişlerdi ama yorgundum ve eve gitmek istedim. Gamze de geliyormuş zaten tatsızlık çıkmasın diye gitmek istemedim.
Önden sınıftan çıkıp ağrıyan başımı parmağımla şakağımdan ovaladım. Eve ışınlanmak istiyordum şuan.
Bir kat aşağı indiğimde hocalar öğretmenler odasından çıkıyordu. Ayaz hoca beni görünce yanıma geldi. "Tek başınasın? Sizinkiler nerede?" Diye sordu gülerek.
"Onlar başka bir yere gidecekler hocam. Ben eve gitmek istiyorum." Dediğimde başıyla onayladı. "Kötü görünüyorsun seni eve ben bırakabilirim" dedi. Gülümseyip "Sağolun hocam size zahmet olmasın" deyip gidecekken "Mira" deyince ona döndüm.
"Kaç yıllık öğrencimsin zahmet olmaz" dedi. Birkaç saniye düşündükten sonra başımla onayladım. Bulut hoca öğretmenler odasından çıkarken Ayaz hocayla beraber merdivenlerden indik. Arkamızdan okulun çıkışına kadar gelmişti. Bize olan bakışlarını hissedebiliyordum.
Ayaz hocanın peşinden arabasına ilerledim. Kapıyı açtığımda ona baktım. Arabasının yanında durmuş bize bakıyordu. Birkaç saniye sonra arabasına bindiğinde bende bindim.
"Evini tarif et bakalım" dedi Ayaz hoca arabayı çalıştırırken. Tarif ettikten sonra bakışlarımı cama çevirip dışarıyı izledim. Kırmızı ışıkta durduğumuzda Ayaz hoca bana baktı. "Mira, Bulut hoca seni rahatsız mı ediyor?"
Sorusuyla ona döndüm. Nerden çıkmıştı bu şimdi? "Hayır hocam neden sordunuz?" Derin bir nefes verdi. "Babanın ölüm yıldönümü konusunda yalan söyledin. Benim yanımdan gittikten sonra onun yanına gittin Mira, sana birşey dedi ki dersimi dinlemedin bile"
"Bulut hocamla bir olay yaşandı, evet ama bitti gitti. Ben o gün başka bir şeye üzüldüm hocam. Bulut hocayla bir ilgisi yok"
Yeşil yandığında birşey demeden yola devam etti. "O hocanın sana olan bakışları beni rahatsız ediyor Mira"
